- 1041 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM
Hepimiz palavra atan ya da anlattığını abartan insanlar görmüştür mutlaka. Ama benim tanıdıklarım kadar mükemmel atanını görmemişsinizdir.
Vakit öğlen sonrası. Hava, tek kelimeyle mükemmel. Zemin atmaya elverişli. Seyirciler pür dikkat dinliyor. Konu; avcılık.Yaşını başını almış, başında saç olduğuna dair tek tük izler barındıran baş atıcımız girdi lafa:
-Bir gün oğlumla birlikte ava gitmiştik. Daha dağa yeni ulaşmıştık ki bir sürü keklik kalktı. Ben tüfeği doğrulttuğum gibi bastım tetiğe. Beş tane düştü. Oğlan topladı getirdi. Biraz ilerledikten sonra bir sürü daha kalktı, bastım tetiğe. Yedi tane de burada düştü…
Atıcımız böyle anlata anlata tam elli beş keklik vurdu. Geri dönerken bir tavşan kalkmış, ona da oğlu sıkmış ve vurmuş. Kısaca toplam elli beş keklik, bir de tavşan vurarak dönmüşler avdan.
Biraz sonra konu değişti. Artık kabadayılık zamanıydı. Anlatıcı da değişmişti. Yaşı geçmiş ikinci anlatıcının olayı Tekirdağ’da geçiyordu.
-Kamyonu garaja çekip biraz uyudum. Kolay mı sekiz saat yol gitmek hem de hiç durmadan, üstelik tek şoförsün. Uyandım baktım ki muavin yok. Neyse şu yükü bir kontrol edeyim dedim. Kamyonun üstüne çıktım. Baktım benim muavin koşarak geliyor.” Ne oldu?” diye sordum. “ Sorma , abi” dedi.” Anlatsana oğlum” demeye kalmadı, peşindeki adam ona yetişti ve yakasına yapıştı. İri yarı bir adam. Adam muavini boğacak nerdeyse. Ne yapayım. Ben arabanın üstündeyim. Elimdeki ipi kement gibi salladım ve adamın gırtlağına geçirdim. Başladım yukarı çekmeye. Adam yanıma yetişince, bastım suratına yumruğu. Birkeç tane atınca , adam yalvarmaya başladı.”Abi, ben ettim, sen etme. Affet beni” Bıraktım kendisini. “Bir daha görmeyeyim seni dedim”. Koşar adım oradan uzaklaştı.
Şimdi bu olayda anlaşılan yer sayısı çok. Ancak benim anlamakta güçlük çektiğim nokta şurası ki; bir insan, üstelik zayıf ve 65 kiloluk bir adam, nasıl oluyor da iri yarı-tahminen 85 kilo- bir adamı, hem de kement atarak gırtlağından yakalıyor ve kamyonun üstüne kadar çekip yumrukluyor!!! Pes doğrusu.
Konu çok. Artık ne söyleyeyim nutkum tutuldu doğrusu. Çekinir oldum ben bu adamdan. Aman sende nerden duyacak birkaç tane de araya serpiştireyim canım. Maksat çeşit olsun.
Siz, hiç bir biberin , bir tencereye ancak sığdığını ve dolmasıyla beş kişinin doyduğunu duydunuz mu? Ayıp ama . Siz de hiçbir şey duymamışsınız. Peki şuna ne diyeceksiniz. Anıtkabir’deki bayrak direği Amerika’dan trenle getirilmiş. Hem de tek parça halinde.Üstelik boyu da 150 metreymiş.Tren okyanustaki virajları nasıl almış, merak ettim doğrusu.
Kediler için “Hep dört ayak üstüne düşer” derler ya. Bu adamımız da bunu biliyor ne hikmetse. Almanya ‘da bir kediyi 200 metre yükseklikten atmışlar. EEEE… Kedi, yine dört ayak üstüne düşmüş! Süpercat bu olsa gerek.
İki arkadaş maça gitmişler. Karşı tirbünden küfürlü tezahürat yapılıyormuş. Adamımız o mesafeden küfür edeni tespit etmiş ve eline aldığı taşla; onu tam kafasından vurmuş. Buna “pes” az gelir bence.
Ne diyeyim arkadaşlar.” Bir başkadır benim memleketim. O’nu her haliyle sevdik biz. Sevmeyeniniz var mı?”
YORUMLAR
Sevgili gönül dostu gecenin bu saatinde güldürdünüz valla tebrik ederim kalemiz daim olsun .