- 481 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NEDİR BU SOYKIRIM YAYGARALARI?
Bir süre önce bir grup Türk aydını bir kampanya başlatmışlardı. 24 Nisan 1915 Ermeni Soykırım iddiaları ne yazık ki yine sahne aldı. Sahnede tarihten habersiz, ya da rollerini öyle oynamak isteyen bazı figüranlar, zavallılar var.
Kendi ülkemizde, milletimizi baskı altına alarak, zorlayarak haklı durumdan haksız duruma düşürmek isteyenler var. Ermeni tehcirini, katliama dönüştürmeye çalışanlar, hem suçlu hem de güçlü rolünü oynuyorlar.
Kendi vatanımızda yapılmaya çalışılan; sözde Ermeni soykırım propagandaları, gösterileriyle milletimizi suçlayarak dostluğu, düşmanlıklara dönüştürmeye ve insanlarımızı tahrik etmeye çalışanlar var. Sizler, bu ayıpları, utanmazlıkları ve çirkinlikleri bırakın. Gerçekten samimi, masum ve dost Ermenilere zarar veriyorsunuz...
Bizim aydın, yazar dediğimiz insanların bunlara çanak tutmaları, destek vermeleri de başka bir utanmazlık konusu. Sormazlar mı siz kimler adına, kimlerin safında hizmet ediyorsunuz. Bilmiyorsanız doğrusunu öğrenin, bu bile erdemliktir. Siz bunu bile yapamayan batının kuklalarısınız. Sizi doğrular, tarihi belgeler adına kim dinler. Sizin savunduklarınız “doğru “diye yutturmaya kalktıklarınıza şu birkaç belge, yalanlarınıza yeter de artar. Bunları okuyun da utanın be utanın…
Sözde soykırım iddiaları, Ermenistan’ın ilk Başbakanı Ovanes Kaçaznuni tarafından 1923 yılında Bükreş’te yapılan Ermeni meselesi ile ilgili Taşnak Partisi toplantısına sunduğu raporda yalanlandı. Gerçekler bütün çıplaklığıyla gözler önüne serildi. “ Gerçekleri göremedik. Askerî operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık. Tehcir doğruydu ve gerekliydi, olayların sebebi biziz. Türklerin millî mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. Türklere karşı ayaklandık ve savaştık. Sevr Antlaşması gözümüzü kör etmişti. İsyanımızın temelinde İtilaf devletlerinin bize vaat ettiği büyük Ermenistan hayali vardı.”
Kaçaznuni’nin Osmanlı döneminde yaşananları anlattığı kendi imzasını taşıyan rapor, Türk Hava Kurumu (THK) tarafından Rusçadan Türkçeye tercüme edilerek kitap haline getirilmiştir
Yıl 1992 Şubatı Azerbaycan, Hocalı katliamı. Binlerce Azeri türlü yöntemlerle vahşice katledilmiştir. Bu olaylar çok değil daha 18 yıl evvel, ne çabuk unutuldu. Masum insanların işkencelerle katledilmeleri, çocukların başları kesilerek maç yapmalar, tecavüz ve vahşetler… Ermeni Silahlı Kuvvetleri tarafından düzenlenen saldırılar sonucu 613 Azerbaycan Türk’ünün hayatını kaybettiği, 56 hamile kadın karnı yarılmış durumda bulunduğu, ancak kayıp sayısının bu rakamların çok çok üstünde olduğu bilinmektedir. Bu alçak saldırıda 487 kişi ağır yaralanırken, 1275 kişi ise rehin alınmış, geri kalan nüfus da bin bir zorlukla canını kurtarmıştır. Ancak bu olayın insanların ruhlarında ve hafızalarında bıraktığı etki ve izler halen tazedir, asla unutulmamıştır.
Bu vahşetten unutulmayanlardan biri de, elleri bir ağaca arkadan bağlanan tir, tir titreyen ayakları çıplak, hamile bir kadının başına dikilmiş olan iki Ermeni’nin yazı tura atarak: “Akçik, manç?”(Kız mı, oğlan mı?)deyip, karnındaki çocuğun erkek mi, kız mı üzerine, kadının karnını deşmeleri nasıl unutulur. Halen Azerbaycan toprağının beşte biri Ermeni devletinin işgali altındadır…
Bunlar, daha dün. Ya geçmişte yaşananlar. Bu kanlı kumarı yaklaşık 100 yıl önce Anadolu toprağında Kars’ta, Ağrı’da, Van’da, Erzurum’da, Diyarbakır’da da ataları oynamamış mıydı? Biz bunları her gün dile getirmiyorsak dünya barışına, insanlığa, dostluğa saygıdan dolayıdır. Gözlerini kan bürümüş, kan üzerinde siyaset yapmaya çalışanlar bunları anlayamazlar.
Şimdi ülkemizde anma ve gösteri yapmaya kalkanların biraz insaf etmeleri ve yüzleri varsa utanmaları gerekir… Ermeni Soykırımından bahsedenler, milyonlarca Müslüman Türk’ten ve Azeri Türkü’nden özür dilemeleri ne zaman akıllarına gelecek acaba? Bu yüce millet, yıllar evvel Ermenilerce birçok katliama maruz kalmalarına rağmen, yüz binler adına hiç bir insan kalkıp ta, işkence edilip öldürüldükleri için yürüyüş yapmadılar. Hayvanlara bile merhamet eden bu büyük millet, inancı gereği vahşet ve soykırım yapmaz ve yapmamıştır Özür dilemek gerekiyorsa, gelin siz özür dileyin, gerçekten ayıp ediyorsunuz...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.