ARNAVUT DÜĞÜNÜ

• 25 Nisan 2010 Pazar 10:16:03

Geldi hele şükür düğün vakti.Önceden hazırlanmış abiyelerin içinde süzülmeye başlandı.Herkes masalardaki yerini aldı .Biraz sonra çokk sabırsızlıkla beklenen arnavut tınıları çalmaya başladı.Ellerinde iğne oyasıyla karışık pullu mendillerle halay başını sarmaladı kızlar.

Tabi bizde mecburen kalkacağız malumya erkek tarafıyız.Kalktık ayaklarına bakarken adımlar dolanmaya başladı .Öyle çevirsen olmuyo, onun solu senin sağına geliyo arada uzaklaşıp elleri şaklatıp bir anda iki metreden koşup tekrar elleri yakalıyorsunuz.

Ortaya geldi iki davulcu pata küte vurmaya başladılar, zillerde eşlik etmeye başlayınca zaten adımlarımızı nere koyacağımızı bilmezken birde davulun tokmağından yüzümüze gelirde çarşamba pazarına dönüp rezil olmakta var diye bu sefer hem ayak hem yüz saklamaya çalışırken garip bir oyun şekli çıktı ortaya.Biz yüzümüzdeki garip savunma şekilleriyle birbirimize bakıp daha bir gülüyoruz.

Neyse gelin ve damat nikah masasına oturdular.Biz de biraz nefes aldık çok şükür.Nikahları kıyıldı.Sonrada küçüklükten başlayarak onlara ait slay gösterisi sundular. Rabbim başa kadar mutluluk nasip etsin.

Sonra pasta kesim töreni velhasıl takılar da bir yarış başladı erkek tarafı olarak tabi onlardan alttamı kalıcaz takıverdik kızın koluna iki metrelik kırmızı kurdelayla bileziği.Resimler çekildi.Gelin ve damat odalarına gittiler kaynanada arkalarından.Malum paralar altınlar kaybolmasın diye.

Neyse bizim çok özlediğimiz oyunlar başladı.Bizede kalkın diye işaret verildi.Ya burası çok rahat biz kalkmasak yok illa rezil olmak için kalkıcaz.Kalktık napalım, kalktık gene.Daha önceden provasını yaptığımız gibi değil bu oyunlar değiştirmişler sanki yok olmuyo işte zorlamı sanki altın madalya takacaklar.

Arada kayınvalideyle yani bizim akramız olan hanımla göz göze geliyoruz çok memnun bizlerin kalkıpta oyuna katılmamızdan ya biz zorla dönüyoz orta yerde daha doğrusu dönemiyoruz.

Gelin ve damat başladılar oynamaya .Herkes çömeldi gelin ortada tek kaldı .Gelin dört bir yana el etek selam vermeye başladı salonda bağrışlar ıslıklar çığlık atanlar Allahım koptuk resmen ama güzeldi vesselam.

Başıma acayip bir ağrı saplandı.Sanki bütün orkesrayı toplayıp beynimin içine hapsetmişler birde davul vur patlasın çal ister oynasın ister oynamasın der gibi .Saat kaç daha bitmedimi nerdeyiz derken üç saattir döndüğümüzü öğrendik birde buna gülmeye başladık.

Yok elimizi bi bıraksalar en uzak masaya hızla koşarak oturcam ama yok malum saygı yapıyorlar erkek tarafı olduğumuz için.Neyse bir ara sustu orkestra biri istekmi ne yapmış eller bırakılınca ben aradan çaktırmadan sıvıştım .Masaya geldim bir baktım masadakiler kedi yalanır gibi olmuş .
---Ne oldu ne yediniz dedim .
----Pastaaaaaaaaaaaa dediler
---Hani bana dedim
----Yok kalmadı dediler.
----Ya ben çok acıktım ayakta durmayada dermanım kalmadı, hadi gidip yemek yiyelim dedim.Yok daha düğün bitmemiş.

Bir el elimi tutup daha noluyo demeden savurur gibi çekti pistin göbeğine .Hayda kabus başladı .Halayın en başına aldılar beni elimede pullu fuşya pembesi bir mendil verdiler, mendili çevirdikçe benimde gözlerim ,beynim bulanmaya başladı.Işıklar yanıp sönüyo ben baştamıyım, ortadamı ,sondamı ,ayaktamıyım ,uyuyormuyum yoksa bu oynayan benmiyim benim ruhummu ya ben nerdeyim derken birden herkes sustu.

Yok dedim gerçek olamaz bu düğün bitmemeli bitemez.Daha yeni başlamıştık,tüh .Ama ne yazık ki bitti tam da ayaklarım oynamaya başlamıştı. Neyse bi dahaki arnuvut düğününe saklıyayım hevesimi...

Artık veda zamanı.Gelin anne ve babasının elini öptü.Sarılmalar ağlaşmalar ya insan evladını büyütüp belli bir yaşa getirip sonrada hiç tanımadığına vermesi ne zor olsa gerek.Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.Darısı tüm sevenlere.