- 4158 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
EDEBİ SANATLAR I
EDEBİ SANATLAR
Atifet GEZEK
Anlama renk katmak, anlamı güzel etkili kılmak ve zenginleştirmek amacıyla yapılan sanatlara edebi sanatlar denir. Başlıca üç grup altında toplanır.
A.Mecaz Anlama Dayalı Sanatlar
Mecaz, Mecaz-ı Mürsel, Teşbih, İstiare, Kinaye, Teşhis ve İntak, Tariz
B.Gerçek Anlama Dayalı Sanatlar
Tezat, Tevriye, Mübalağa, Hüsn-i Talil,Tenasüp,Tecahül-i Arif, İstifham, Terdit, Telmih,
Leff ü Neşr,Tedriç, Tekrir, Rücu, Nidâ, Irsâl-i Mesel, Kat, İstidrak, iltifat
C.Söze(Sese) Dayalı Sanatlar
Cinas, Seci,İştikak,Akis,Akrostiş,Kalp,İade, İcaz,Tarsi,Leb Değmez,Aliterasyon
Öncelikle bu sayfada mecaz anlama dayalı sanatları, Mersin Şairler ve Yazarlar Derneği üyelerinden örneklerle inceleyeceğiz. İlerleyen günlerde diğer iki gruptaki sanatlarıda ekleyeceğim.
A.MECAZ ANLAMA DAYALI SANATLAR
MECAZ(Değişmece):Bir sözü gerçek anlamının dışında kullanma sanatına mecaz denir.
Örnek:”yüreksiz”kelimesi “korkak”manasında kullanıldığı zaman mecaz sanatı yapılmış olur.
“Hasret ile yanar yanar ağlarım”Sabahattin AKGÜL
‘yanma ‘ kelimesi acı ve kederin yerine kullanılarak mecaz sanatı yapılmıştır.
“Sevgiden yetim olan”Şükrü AKAT
‘yetim’ kelimesi yoksun anlamında kullanılarak mecaz sanatı yapılmıştır.
MECAZ-I MÜRSEL(Düzdeğişmece):Bir sözün kelimeye kazandırdığı mana ile asıl manası arasında bir ilgi yok ise buna mecaz-ı mürsel denir.
Örnek:”Ben ayakkabılarımı bağlayayım”Onur SAKARYA
Burada bağlayayım kelimesi ile kastedilen ayakkabının bağıdır ama söylenmemiştir.
Sözün gerçek manasıyla kelimeye kazandırdığı mana farklıdır.
“Kayseri’den selam aldım”Şevki ÇOBANOĞLU
Kayseri bir şehir ama kelimeye kazandırdığı mana ile kastedilen oradaki yakınlarıdır.
TEŞBİH(Benzetme):Aralarında ilgi kurulan iki şeyden zayıf olanı kuvvetli olana benzetme sanatına teşbih denir. Tam teşbihte dört unsur bulunur.
Benzetilen(güçlü olan öğe)
Benzeyen(zayıf olan öğe)
Benzetme yönü
Benzetme edatı
“Güzel gözlü kısrak gibidir kadın” Doğan AKPINAR
Benzetme yön/Benzetilen/ Ben. ed/ Benzeyen
“Kurşun gibi ağır gece” Tuncay AKDAĞ
Benzetilen / Ben.ed. / Ben.yön. / Benzeyen
“Bozuk para misali harcadınız ömrümü” Suzan ALPTEKİN
Benzetilen / Ben.ed. / Ben.yön. / Benzeyen
Bu dört unsurdan birinin ya da bir kaçının yer alıp almamasına göre benzetme üçe ayrılır.
KISALTILMIŞ BENZETME(Mücmel Teşbih):
Teşbihin dört unsurundan benzetme yönünün ol-
madığı benzetmedir.
Örnek: “Saçların ağ gibi” A.Yılmaz KADAYIFÇI
“Pınar gibi gözümün seli” Süleyman KAPTAN
“Her anım geniş zaman gibi”Saygın ÜNEL
PEKİŞTİRİLMİŞ BENZETME(Müekked Teşbih): Teşbihin dört unsurundan benzetme edatına yer verilmeyen benzetmedir.
Örnek: “Bacasız fabrikadır turizm” Taşkın AYDEMİR
“Şiirlerim başlıksız yetim” Saygın ÜNEL
“Şakacı bir insandı gülüşlerin” Mine BAHÇECİ
UZ BENZETME(Teşbih-i Beliğ):Yalnız benzeyen ve benzetilenle yapılan benzetmeye uz benzetme denir.
Örnek: “ Kömür gözlüm”Halit BİLEN
“Güneş çiçekti tepemizde”Nafiz NAYIR
“Telekızdır aynalar”Abidin GÜNEYLİ
YAYGIN BENZETME:Benzeyenle benzetilen arasında birden çok özelliğin sıralanmasına ise
yaygın benzetme denir.
Örnek:.
“ Feminin rengi aks edip tenine Yandaki dizelerde vatan sevilen bir kadına benzetiliyor.
… Kadın ile vatan arasındaki ortak özellikler sayıldıktan
Yeni açmış güle misal olmuş sonra asıl öğe, yani vatan açıklanıyor.
Giriyor göz yumunca rüyama
Benziyor aynı kendi hülyama
Bu tasavvur dokundu sevdama
Ah böyle gezer mi hiç canan
Gül değil arkasında kanlı kefen
Sen misin, sen misin garip vatan”Namık Kemal
İSTİARE(Eğretileme):Teşbihin iki temel unsurundan (benzeyen ve benzetilen)
yalnız biriyle yapılan benzetmedir. Bir sözün anlamını geçici olarak başka sözcükte kullanma sanatıdır aynı zamanda, bu bakımdan mecaz anlama dayalı sanatlardan biridir.
İstiare iki türlü yapılır.
AÇIK İSTİARE:Yalnız benzetilen(güçlü olan öğe)söylenerek, benzeyen(zayıf olan öğe) söy-
lenmeyip gizli tutularak yapılan istiaredir.
Örnek:”Yolcuyuz hepimiz bu yolda"Bilge ÇALICI
Benzetilen/ yol söylenmiş;ama benzeyen/ömür söylenmeyerek açık istiare yapılmıştır.
“Pembe düşler safarisi az önce geçti buradan” Gözde GEZEK
Benzetilen/Safari söylenmiş,benzeyen/mutluluk fırsatı gizli tutulmuş.Açık istiare yapılmıştır
KAPALI İSTİARE:Yalnız benzeyen(zayıf olan öğe)söylenerek, benzetilen(güçlü olan öğe)
söylenmeyip gizli tutulan istiaredir.
Örnek:”Gücüne bent dayanmaz/kızıp azgın akarsın” Günay SARAÇ
Suya insan özelliği verilmiş benzeyen/su söylendiği halde benzetilen/ insan söylenmemiş.
“Şiirler beğenmeliyim boyumdan büyük /Kesip dikmeliyim/Tam yetkin dizelerimi”
Şiir yazmak, elbise dikmeye benzetilmiş. Atifet GEZEK
Benzeyen/şiir söylenmiş,benzetilen/elbise gizli tutulmuş
“Sevda başına vurur/ Dağa hasretli bu su
Ayağını öper durur/Akdeniz Toros’a hayran”Nafiz NAYIR
Adeniz’e ve Toros dağlarına insan benliği verilmiş.
Benzeyen/dağ ve deniz söylendiği halde, benzetilen/insan gizli tutulmuş.
KİNAYE(Değinmece): Bir sözün hem gerçek hem de mecaz anlamda kullanılmasına kinaye denir. Kinayede daha çok mecaz anlam kastedilir, asıl maksat dolaylı ve kapalı şekilde . ifade edilir.
Örnek:”Gençliğim/Ucuz pazarların kör alıcısı” Mustafa DOĞAN
“Terk etmiş kaptanı yürümez gemi”Meryem ÖZDEMİR
TEŞHİS VE İNTAK(Kişileştirme ve konuşturma):İnsan dışındaki canlıları, hayvanları,bitkileri
ve cansız varlıkları insan gibi düşündürüp konuşturma ve davrandırma sanatına teşhis ve intak denir. Bu sanata en çok masallarda rastlanır, özellikle fabllar bu sanatla yapılır.
Örnek:”Bir ağıt yükselir titrer hüzünden dağlar”Erensoy GÜLBABA
Dağa ağlayan bir insan benliği yüklenerek teşhis ve intak sanatı yapılmıştır.
“Gittin de ecem, heceler boynunu büktü” Müberra GÖNEN
Hecelere insan benliği yüklenerek teşhis sanatı yapılmış.
“İnsanlar emek vermeye başlamadıkça/Makineler bu işe karışmasınlar”Ayşe KANTAROĞLU
Makinelere insan benliği yüklenerek teşhis sanatı yapılmış.
“Yaprağıma dokunmayın/Kırmayın dallarımı, kırmayın/Baltayı vurmayın"Abdullah TUFAN
Ağaç konuşturularak teşhis ve intak sanatı yapılmıştır.
TARİZ(İğneleme):Sözün gerçek ya da mecaz anlamıyla kullanılmayıp, tamamen bunun zıddı
Bir anlamın kastedilmesidir.Amaç sözü ters anlamıyla kullanmaktır. Bu sanat iğnelemek,
alaya almak ve taşlamak için kullanılır.
Örnek:”Bir muz diktim karlı dağın başında/Çiçek açar ancak yüz beş yaşında
Meyveler iki bin yüz beş kışında/Meyveleri toplar gelirim inan”Abidin GÜNEYLİ
Yukarıdaki dizelerde şair aslında gelirim derken bunun tamamen tersini kastediyor.
Bir genç şair Yahya Kemal’e bütün şiirlerini okuttuktan sonra”Hangilerini beğendiniz?”
Diye sorar. Yahya Kemal, “Henüz okumadıklarımı”der.Bu cevapta tariz vardır. Çünkü
Yahya Kemal genç şairin hiçbir şiirini beğenmemiştir.
YORUMLAR
Atifet GEZEK
Saygılar
Teşekkürler arkadaşım.
İçimizden Yahya Kemal gibi birisi çıkmadı daha.
Güzel şeyler hatırlattınız.
Saygı öncelikli sevgiler.
Atifet GEZEK
Saygılar