yalnızlığın son kavgası
" Eğer resmedebilseydim bu aşkı en çok da papatya kokardı..."
Aşkın kavgası vardı umutsuzluğumla ve ağır bir yenilgisi vardı düşlerimin,bekleyişlerimin. "Sabırda" tükenmek üzereydi,bir yudum "inanç" kalmıştı matarsında ve birde dileği boş ceplerinde.
Hep boşa çıkmıştı arayışları "umudun".Eli kolu boş dönmüştü her seferinden her zafer sandığı yenilgilerinden.Minik bir avuçta saklanan hazine sandığına hiç konmamıştı bir dirhem "AŞK" ; hiç kovulmamıştı "yalnızlık" ömrümüzden...
Sabrımın düleği kalmıştı son yudumda."Sabır" yalnızlığaydı ve inanç "AŞK’a..."
Son kez kalktı yerinden dizleri üzerine çökmüş "düşlerim",umudu son kez çıkarttı kınından yalnızlığı bu defa kesip atmak için;sana ömrümde yer açabilmek için...
Sana yani AŞK’a...
En zor savaşıda bu oldu ömrümün.Seni bu insan kalabalığında bulmak,kazanmak zor oldu..Şimdi minik bir avuçta saklanmıyor aşk,koca bir yürekte barınıyor ve dirhem direhm aşk kokuyor bedenim...
Bunca kaybedilmişlik,bunca acı bunca biriktirilmiş yalnızlık sanaymış meğer...
Umutlarımın yeşerdiği,sabrımın dimdik ayakta durduğu ve yorgun düşlerimin şimdilerde koştuğu ömrüme hoşgeldin...
"Eğer bir şarkı yazabilseydim bu aşka,en çok agözlerin olurdu ve adın konurdu başlığa..."
nilgün DURDAN