TEYZE, BAYRAM GEÇTİ Mİ SOKAKTAN BEN GÖREMEDİM DE...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Uzun siyah saçlarından hayata tutunmak istercesine sarılmıştı soğuk betonun demir çubuklarına hüzünlü çocuk.Adının gül olduğunu bile bile ağlayan yetim bir çaresizliğin koynunda kendi kendine hayaller kurmaktan başka düşü yoktu.Sabah saatin henüz ayaz bir beşini vurmuştu.Üşüyen bedenini yırtık hırkasıyla sarıp sarmaladıkça sökükler daha da artıyordu tıpkı dertleri gibi.Bekliyordu hüzünlü çocuk sadece bekliyordu.Bir ara iyice üşümüş olacak ki ayaklarını tepinircesine yere vurmaya başladı ama donuk tırnakları buna daha fazla izin vermedi.Baktığı yerden beklediği o şey ne zaman gelecekti kendisi de bilmiyordu.Önce mahallenin yaşlı sütçüsü Dursun amca geçti elinde güğümleriyle.Durmadı bile zira bu eve süt alınmazdı niye dursun ki boş yere..Sonra simitçi sonra da camcı...Hiç biri dönüp bakmadı bile hüzünlü çocuğa.Bir kopçası kopmuş tokyasının eskimiş yırtıklarına daldı bir ara.Dudağını büzerek eskide olsa bir ayakkabım olsaydı keşke dedi içinden ama sonra vazgeçti.İyice üşümüştü hüzünlü çocuk ama pes etmeyecek gibi görünüyordu.Bekle demişlerdi mahallenin çocukları belki şansın varsa burdan da geçer.Oda inanmıştı bekliyordu,hangi saat geleceğini bilmiyordu ama hava kararmadan mutlaka gelecekti,biliyordu.Dedikoducu Hayriye hanım son haber bültenlerini almak için hızlı adımlarla mahalleyi turluyordu.Bekleyen çocuğa şöyle bir bakıp konuşmaya başladı.
----Kız evde kimse yokmu.
----Ne yapıyorsun burda..
----Hadi çabuk içeriye gir..
----Donacaksın...
Küçük kız hiddetle hayır diye haykırdı.Burdan da geçecek onu bekliyorum.Kadın çoçuğun bu cevabı üzerine uzun bir amannnn çekip hızlı hızlı yürüdü gitti.Uzaklaşırken de ne halin varsa gör demeyi de ihmal etmedi.Saatler ilerledikçe çocuk iyice titremeye başlamıştı.Çenesi dişlerine vurdukça o daha büyük bir umutla beklemeye devam ediyordu.Eskiden de beklerdi.Yetimhânedeki arkadaşları geldi gözünün önüne yine.Keşke dedi içinden keşke onlarda yanımda olsaydı.Sustu dili bir anda çünkü artık gözleri konuşmaya başlamıştı damla damla heceleriyle.Minicik yüreğindeki acıların büyüklüğünden habersiz öylesine direniyordu ki hayat denilen canavara.Ne kadar zaman geçti ve kaç kişi elinde şemsiyesiyle sokaktan geçti artık sayamıyordu küçük çocuk.Çünkü hava kararmış göz gözü görmüyordu.Her evde bir ışık hüzmesi ve bacasından çıkıp havaya uçuşan gri bulutlardan başka bir şey yoktu.Eski bir evin sıvaları dökülmüş rutubetli bir odasında açtı gözlerini.Etrafına şöyle bir baktı kapkara gözleriyle.Karşısında oturan üç beş kadın heyecanlı heyecanlı bir şeyler konuşuyorlardı.
....Ayy komşu gördün mü ne güzeldi merasim.
----Gördüm gördüm komşum,hem torunumda ordaydı.
----Yeni pembe elbisesiyle oyun oynadı.
----Kerata ne de güzel oynadı.
----Seninki de oynadı mı.
----Yok onların öğretmeni 23 nisan bayram gezisine götürmüş çocukları.
Yatakta bitkin bir şekilde yatan küçük kız kekeleyerek konuşmaya başladı.Bayram burdan geçmiş demekki ama ben yine göremedim.Teyze bayram bir daha ne zaman geçecek bizim sokaktan.Kadınlar birden sustu,birbirlerinin gözlerine baktılar ama söyleyecek tek bir kelime bile bulamadılar.Bunun üzerine çocukta sustu başına yorganı çekti ve sessizce ağlamaya başladı.Yastığına gömdüğü gözlerini sıcak kalabalık bir uykuya kapadı ve bir daha açamadı.Düşünde buldu kendini,pembe bir elbisenin içinde bayrakların arasında geniş bir caddede yürüyordu parlayan pembe ayakkabılarıyla.Yanında bir sürü kendi gibi çocuklar vardı hepsi de gülüyorlar neşe içinde cıvıldaşıyorlardı.Gözleri gülüyordu küçük çocuğun artık çünkü mutluydu.23 nisan bayramı ona da uğramıştı.Evet bayram küçük Ayşenin sokağından da geçmişti ama Ayşe yine görememişti ve bir daha da hiç göremeyecekti..
Bu olaydan sonra her yıl 23 nisan geldiğinde soğuk ayazlarda titreyerek bayramların sokaklarından geçmesini bekleyen Ayşeleri hatırlar ve ağlarım..Ki bu yüzdendir yıllardır yüreğimi ağrıtan sancı.Küçük bir Ayşe’nin rutubet kokan kutsal hatırasıdır beni bayramlarda ağlatan.Bekleyin çocuklar ben geliyorum,avuçlarıma bayram sevinçlerini doldurdum da geliyorum yanınıza.Yeter ki siz üşümeyin,beklemeyin soğuk kapı eşiklerinde.Benim anahtarım var kapınızı açar içeriye girerim......
Isıtırım hepinizi,yüreğimde hâla yanan bir çift ayşe renkli gözlerimle..Korkmayın artık.....Bayramı getireceğim size,hareli mavi gözlerime uçurtmalarınızı özgürce salmanız için....
YORUMLAR
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM DOSTLARIM...
ÖYKÜDE ANLATTIĞIM AYŞE HENÜZ 7 YAŞINDAYDI VE GERÇEKTİ..
ÖLDÜ...
24 NİSAN SABAHI SOĞUK BİR ODANIN RUTUBETLİ BİR KÖŞESİNDE HAYATI YAŞAMADAN HAYATA VEDA ETTİ...
NE YAZIKKİ...
BENİ BURADA DA YALNIZ BIRAKMAYAN SİZ DOSTLARIMA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM...
EN DERİN SEVGİ SELAM VE SAYGILARIMLA....