Bir Eylül Dünya Barış Günü

• 3 Eylül 2007 Pazartesi 20:40:46

Sayın Başkan,
Sayın İl Genel Meclisi Üyeleri, Değerli yöneticiler.
1 Eylül Dünya barış Günü nedeniyle, düşüncelerimi sizlerle paylaşmak maksadıyla, şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Sözlerime başlarken, hepinize saygı ve şükranlarımı sunarım.
Sayın Başkan, Değerli Üyeler,
Hepinizin bildiği gibi, 1 Eylül 1939 tarihinde başlayan ikinci dünya savaşı 1945 yılında sona erdiğinde, arkasında elli iki milyon ölü, 110 milyon sakat ve yaralı, hatta acı çeken, gözyaşı döken insanlarla birlikte, yakılmış yıkılmış, viran olmuş, harabeye dönmüş köy ve şehirler bıraktı.
İnsanlık tarihinin bu acımasız emperyalist savaşı,1945 yılında son bulmasıyla, savaşın başlangıç günü olan, 1Eylül,“Dünya Barış Günü” olarak kabul ve ilan edildi.
Bütün dünya insanlarının barış için yaşaması adına, bu günün anlam ve önemi büyüktür.
Bakın bu kanlı savaş başlamadan, Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk “Yurtta barış, dünyada barış” diyerek, barışın çok önemli olduğunu bütün dünya milletlerine seslenmiştir. Bu söylemi hiç bir zaman akıldan çıkarmamamız gerekir. Ne var ki, barışın önemini kavramayan devletlerin ortaya çıkardığı bu hazin tabloyu görmemezlikten gelemeyiz.
İnsanlığımızın evrensel değerleri olan, “ insan hakları, özgürlük, eşitlik, dayanışma ve hukuk üstünlüğü” esasına dayanan, haklarımıza riayet edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, şunları söylemek isterim ki; güzelim dünyamızda yaşayan insanlar ne barut kokusunu, nede gözyaşı dökmeyi hak etmemektedirler.
Ne hazindir ki ülkemizde de, halkımızın başına terör belası musallat olmuştur. Gencecik evlatlarımızı bu bela uğruna kurban verdik ve vermeğe de devam etmekteyiz.
Sayın Başkan ve Değerli Üyeler,
Gördüğümüz o dur ki kendisini dünyanın efendisi sayan “ABD” in, her işin içinde parmağı olduğu bilinmektedir. Hatta bizzat işin içinde olup işgalci durumundadır. Bunu gizlemek için, yalandan özgürlük getirme iddiası adına, Irak’ı cehenneme çevirdiği ortadadır. İnsanlığın bütün değerleri ayaklar altına alındı ve alınmaya devam etmektedir. Dünyanın gözü önünde olup biten bu olaylara seyirci kalınması suç ortağı olmaktan başka bir şey değildir. Bu vahşete seyirci kalanlarla, ona destekçi, olanlar da insanlık suçu işlemiş olmaktadırlar. Bu yaptıklarının utancını her zaman yüreklerinde duyacaklar ve tarihin sayfalarında yerlerini alacaklardır. Bu gibi kötülüklerin sebebi olanları nefretle kınıyorum. Yüce meclisimizin de, bu olup bitenlerle ilgili bir kınama kararı alacağına da inanıyorum.
Sayın Başkan ve değerli arkadaşlarım, bilgi çağının hızla geliştiği ve yaygınlaştığı dünyamızda, demokrasinin giderek önem kazandığı görülmektedir. Bu gelişimin maksadı, bütün insanlığın huzur, güven ve mutluluk içinde yaşamasını sağlamaktır. Bu gelişime önem veren devletler, her türlü işgale ve teröre karşı, birlikte hareket etmelidirler. İnsanlığın huzur içinde yaşaması buna bağlıdır. O nedenledir ki; 1Eylül Dünya Barış Günü’ne sahip çıkmaya, her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktayız.
Sayın Başkan ve Değerli Üyeler,
İçimizde ve dışımızda gelişen olaylara baktığımızda, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinin vazgeçilmezliğinin, çok büyük bir önem kazandığını görmekteyiz. Bütün bunlara karşın, şiddet ve baskıya başvuranlar, bunu bilmeliler ki, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” üniter yapısı içersinde, hiçbir zaman kişilerin ırkına, dinine, diline ve kültürüne bakarak hareket etmemiştir ve etmemektedir. Her zaman üniter yapı korunarak, laik ve demokratik haklar gereğince yerine getirilmektedir.
Bizler, bütün dünyada ekilen nefret tohumlarına, insanlar arasında yaratılan düşmanlığa karşı, barış içinde yaşamak istiyoruz. Yayılmacı ve teslimiyetçi politika izlemeyen, savaşa, işgale ve talana ortak olmayan, sosyal ve hukuk devleti niteliğine sahip olmayı sürdüren anlayış da olunmasını istiyoruz.
İnsanlığın geleceği açısından “1 Eylül Dünya Barış Günü” bütün insanlığın barış ve dostluk günü olarak hafızalardan silinmemesini istiyoruz.
Bu önemli günde, beni dinlediğiniz için yüce meclisimizin değerli başkan ve üyelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum.
Saygılarımla.
Mürsel ADIGÜZEL