- 1665 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SEDEF ÇİÇEĞİ HİKAYESİ
mahkeme salonunda, seksen yaslarindaki yasli ciftin durumu icler acisiydi.adam inatci bakislarla, suskun ninenin aglamaktan iyice cukurlasmis gozlerini ve bikkin bakislarini suzuyordu.
hakim tok sesiyle, yasli kadina:
“anlat teyze, neden bosanmak istiyorsun?”
yasli kadin, derin bir nefes cektikten sonra bas ortusuyle agzini aralayip, kisilmis sesiyle konusmaya basladi.
“bu herif yetti gayri, 50 yildir bezdirdi hayattan…”
sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu, mahkeme salonunda… sessizlik, bu tur haberleri her gun manset yapan gazetecilerden birinin flasiyla bozuldu. kim bilir nasil bir manset atacaklardi, yasanmis 50 yilin ardindan? Çok sayida gazeteci izliyordu davayi… kadin neler diyecekti ? herkes, onu dinliyordu. yasli kadinin gozleri doldu ve devam etti:
“bizim bir sedef cicegi vardi cok sevdigim… o bilmez… 50 yil onceydi.. o cicegi bana verdigi cicekler arasindan kopardigim bir yapragi tohumlamistim, oyle buyuttum. yavrumuz olmadi onlari yavrum bildim. bir sure sonra cicek kurumaya basladi.o zaman adak adadim. her gece gunes acmadan once, bir tas suyla sulayacagim onu diye… iyi gelirmis derlerdi. 50 yil oldu, bu herif bir gece kalkip bir kerede bu cicegi ben sulayayim demedi. taa ki gecen geceye kadar…o gece takatim kesilmis uyuyakalmisim… ben, boyle bir adamla 50 yil gecirdim. hayatimi, umudumu, herseyimi verdim. ondan hicbirsey gormedim. bir kerecik olsun, benim bildigim gorevlerden birisini yapmasini bekledim.onsuz daha iyiyim, yemin ederim.”
hakim yasli adama donerek;
“diyecegin birsey var mi, baba?” dedi.
yasli adam bastonla zor yurudugu kursuye, o ana kadar suclanmis olmanin utangacligini hissettiren yuz ifadesiyle, hakime yoneldi.
tane tane konustu:
“askerligimi reisicumhur koskunde bahcivan olarak yaptim. o bahcenin, gorkemli gorunumuyle buyumesi icin emeklerimi verdim. fadime’mi de orada tanidim. sedefleri de… ona en guzel ciceklerden buketler verdim. ilk evlendigimiz gunlerin birinde, boyun agrisi nedeniyle, onu hekime goturdum. hekim cok uzun sure uyanmadan yatarsa; boynundaki kirec sertlesir, kotulesir dedi. her gece uykusunu bolup uyansin, gezinsin dedi. hekimi pek dinlemedi bizim hatun… lafim gecmedi… o gunlerde, tesaduf, bu cicek kurumaya yuz tuttu. ben ona: “gece cicek sularsan gecer dedim. adak dilettim… her gece onu uyandirdim ve onu seyrettim. o sevdigim kadini, yavrusu bildigi cicekleri sularken seyrettim. her gece, o cicek ben oldum sanki…” dedi adam. o yastaki bir adamdan beklenmeyecek ifadelerle… “her gece, o yattiktan sonra uyandim. saksidaki suyu bosalttim. sedef, gece sulanmayi sevmez, hakim bey… gecen gece de… yaslilik… ben de uyanamadim. uyandiramadim… Çicek susuz kalirdi ama kadinimin boynu yine azabilirdi. suclandim…sesimi cikartamadim…”
o anda gazeteciler dahil, mahkeme salonundaki herkes agliyordu…
“sevgide comert ama sevdiklerimizi kirmada oldukca cimri olalim”