60. Hükümet; sevgi ve Mehmet'ler
22 Temmuz seçimlerinden akılda kalan parti sloganları “Durmak yok, yola devam”, “Şimdi CHP zamanı”, “Ezilenler iktidar olacak”, “Türkiye’nin yeni lideri Mehmet” ti.
Bir de “60. hükümet, Milliyetçi Hareket” vardı.
Gerçi 60. hükümet, Milliyetçi Hareket olmadı ama, Türkiye de hükümetsiz kalmadı; Milliyetçi Hareket hükümet olmadıysa, ampulcü hareket yeniden iktidar oldu.
Bir çok yerde, kurumda, şirkette “Burada sevgi isteğe bağlı, ama saygı zorunludur” diye yazılar asılır.
Laf güzel.
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil elbet. Ama kimse de, başkalarına saygısızlık yapma hakkına sahip değil.
Burada 60 Hükümet’ten söz ederken, tamamen kendime ait bir sevgi olayını da belirtmek isterim.
Oldum olası eski Meclis Başkanı Bülent Arınç’tan hazzetmem. Ne zaman televizyon ekranlarında görsem, cinlerim tepeme çıkar; gazetelerde adına, resmine rastlasam sinir katsayım yükselir, tansiyonum 500’e, şekerim 1500’e fırlar… Hatta, görev gereği Bülent Arınç ismini burada yazarken bile, içim daralıyor, ruhum kararıyor…
Meclis Başkanlığına Köksal Toptan’ın seçilmesiyle ve 60. Hükümet kadrosunda Bülent Arınç’ın bulunmamasıyla büyük bir “oh” çektim. Bundan sonra sinirlerim, cinlerim, şekerim, tansiyonum biraz rahata kavuşacak.
Sevgi zorla olmaz. Madem isteğe bağlı, ben de sevmeme hakkımı kullandığım için kimse bu duygularımı yadırgamasın. “Şeyini şey ettiğimin şeyi” deyip, kendisini eleştirenlere hakaret eden, kazık kadar adamı “genç” diye yutturmaya kalkışıp 19 Mayısta Meclis’te konuşturan, “Türkiye dindar cumhurbaşkanını seçecek” diye Türkiye’yi geren ve daha sayılamayacak kadar itici söz ve davranışlar sergileyen bir insanı sevmemek kadar doğal bir hak olamaz.
Gerçi, büyük olasılıkla partinin üst düzey bir kademesinde görev verilir ama; yine de bundan böyle televizyon ekranlarında, gazetelerde Bülent Arınç’ı eskisinden çok az görecek olmaktan ne kadar büyük bir mutluluk duyduğumu sözlerle anlatamam.
60. Hükümet’in bir başka ilginç ve adaşlık nedeniyle iyi bir yanı “Mehmet’lerin çok olması. Cumhuriyet tarihinde bugüne kadar kurulan 59 hükümetteki bakanlar arasında en çok 2-3 Mehmet oluyordu. 60. Hükümet’te tam 6 tane “Mehmet” var: Mehmet Aydın, Mehmet Şimşek, Mehmet Zafer Çağlayan, Mehmet Ali Şahin, Mehmet Mehdi Eker ve Mehmet Hilmi Güler.
Adım diye söylemiyorum. Nerde Mehmet varsa, orada huzur, barış, bereket, hoşgörü, sevgi olur… En azından ben böyle inanıyorum, böyle diliyorum.
Çünkü; kanımca ve zannımca Mehmet olmak bir ayrıcalıktır. Öyle olmasa, Türkiye’de kullanılan erkek isimlerinin en başında açık ara Mehmet gelir miydi?
Ve madem bu kadar Mehmet, ilk defa bu kabinede bir araya geldi. O zaman ey 60. Hükümet, Mehmet’lerin hakkını verin, hakkını!...
YORUMLAR
Sempatik bir yazı olmuş doğrusu:)
Ancak Bülent Arınç hususunda size katılmıyorum..
Sevmemeniz hususunda değil, sevmeme hakkınıza saygım sonsuz..Türkiyeyi geren adam konusunu abartılı bulduğumdan da değil, daha çok geren bir sürü zevat varken ortalarda kaş göz işaretleriyle konuşan:)
Asıl söylemek istediğim Bülent Arınç' tan asıl şimdi çekecekler haz etmeyenler:)
Hemen hemen hemen her meclis oturumunda söz alıp yeni yeni polemiklere neden olacak..Kendisini frenleyen herhangibir makam da olmayacağından artık tam partizan polemiklerin göbeğinde bulabileceğiz kendisini..
Yapmazsa demedi deyin:)