- 651 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sinek Psikolojisi
Ne kadar zamandır uyuduğumu bilmeden boynumun verdiği ağrıyla uyanıyorum. O kadar çok ağrıyor ki kımıldatamıyorum bile. Yavaş yavaş kendime geliyorum. Dört saattir trende olduğumun farkına varıyorum. Yanımdaki yaşlı kadın kim bilir kaçıncı rüyasını görüyor olmalı ki huşu içinde uyuyor. Kırışmış burnunun üzerinde gece gündüz durduğunu düşündüğüm camları toz içinde olan gözlük kadının başı ile inip kalkıyor. Emektar gözlük doğrusu... Bu işi yapmak göründüğü kadar kolay olmasa gerek.
Bir an batmakta olan güneşi farkedip gişede biletimi alel acele elime tutuşturan adama lanetler savuruyorum. Ne olurdu sanki şu kadına vereceği bileti bana verseydi? Ne oldu şimdi? Kadın horul horul uyuyor. Boşa gitti güzelim manzara. Kendimi teselli etmeye çalışmak istemiyorum. Dönüp o adamla yüzleşmek istiyorum. Neye yarar ki? Kapat çeneni diyorum kendime.
"Su,çay,kahve,bisküvi..." diyerek önündeki servis aracıyla bana doğru gelmekte olan gözlerinin altı -uykusuzluktan herhalde- morarmış bir adam görüyorum. Sayıkladığı bu bir kaç kelime şuuruna o kadar işlemiş ki rüyalarına bile girmiş olabilir. Yanıda "bir şişe su lütfen" diyen bayanı duymuyor bile. Taa ki kadın onu kolundan ikaz edene kadar. Ben ise onlara bakıp tebessüm etmekle yetiniyorum.
Manzaranın boşa gitmesine bozulan moralim hala aynı durumda. Düzelmesini umarak kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başlıyorum. Nereden geldiği belirsiz bir sinek başımın etrafında uçmaya başlıyor. Önce aldırmıyom ama inatçı olsa gerek varlığını burnuma, yüzüme konarak belli ediyor. Ben kovdukça daha çok yaklaşıyor. Sinirleniyorum. Bu ruh halimi anlayamasa da hafifçe uçup cama konuyor. Bir iki adım attıktan sonra arka ayaklarını kullanarak kanatlarındaki tozu almaya başlıyor. Kocaman kafasındaki koyu kırmızı gözleri bana amcamın tırını hatırlatıyor. Ne alaka sinek ile tır...? Benim amcamın tırı da siyah ve üzerinde kırmızı benekleri var. Çok alakası olduğu söylenemez ama hayal gücü işte. Sinek bu hareketsizlikten sıkılmış olmalı ki kanatlarını tekrar temizliyor. Bacaklarındaki tüyler ona estetik bir görünüm kazandırıyor olmalı. Erkekse şayet dişileri bu görünümüyle tavlıyordur. Sonra gövdesi... İri, siyah ve bacaklarına göre daha çok tüy var. Bu da bir karizma göstergesidir bence.
Yazdığım yazılarda genellikle betimlemelere yer vermeyi sevsem de az önceki sinek betimlememin ne derece kötü olduğunu bu yazıyı benden sonra okuyan herhangi biri rahatlıkla anlayabilir. Ne yapabilirim? Allah öyle yaratmış öyle betimleniyor. Benim betimleme gücümün zayıflığı söz konusu ise affınıza sığınıyorum.
"Baharı bekler dururum, gövdemde adın yazılı." Bunu duyuyorum kulaklıktan. Duygulanıyorum. Şu ortamda yani, "su,çay,kahve,bisküvi..." diye bağıran adamın, yanımda hafif horultularla uyuyan kadının, midemdeki açlık hissinin verdiği burukluğun meydana getirdiği his bu duygu selini yerle bir etmeye yetip artıyor. Sinirlerimin bozulduğunu düşünerek kendimi üç dakika sonra yanımdaki kadını boğarken bulmamak için müziğe biraz ses verip uyumaya karar veriyorum. Bu hem benim ruh sağlığım hem de yanımda uyuyan kadının beden sağlığı açısından en iyi olan şey sanırım. Gerçek hayatta yapamasam da belki rüyamda bu kadını boğazlayabilirim ümidiyle bir nebze de olsa rahatlıyorum. Evet... Susmak ve uyumak en iyisi.
S.G.