İki Yabancı Yürek....
Meğer paylaşacak hiç birşeyimiz kalmamış artık. Seninle iki yabancıdan bile daha uzak diyarlarda kalmışız,birbirimizi o kadar iyi tanıdığımızı, bir bütün olduğumuz sanırken, başkalaşmışız ne yazık...En başında açmıştım tüm benliğimi sana oysa, ben derinliklerimde sakladığım o sandığın anahtarını kendi ellerimle verdim sana,sen de açmıştın ama içindekilere sadece bakıp geçmişsin, görmemişsin....
Sanki onca dikenli yolu birlikte yürümemişiz gibi, aynı yollarda adım atıp, aynı göge bakamadık demek ki...Aynı evde, aynı yatakta bedenlerimiz hep yanyana ama gönüllerimiz ayrı kalmış, birbirinden uzakta.Aklım almıyor bir türlü bu acı gerçeği. Hayata o kadar farklı pencerelerden bakıyoruz ki şimdi, yan yana durup hayatın kenarında ortak acıları yaşarken bile farklı ufuklara dalmış gözlerimiz...Konuşuyoruz ama sesimizin tınısında kalboluyoruz artık, sorun saydığımız noktalar bile farklıymış bizim. Ben elinde bir tek gülle gelip, sevginle gönül bahçeme ektiğin günün hayaliyle yanarken, sen çocuksu bir kapris olarak görmüşsün bu özlemimi. Haklısın belki, içimdeki çocuğun katili olamadım herkes gibi, o masumu seninle yaşatmak,sevdiğiyle oyunlar oynayıp,birlikte şarkılar söylemek arzusundayken, sen içindekini öldürüp, çoktan toprağa gömmüşsün bile.Ben yaralı bir kuş gibi gözünün önünde çırpınırken, gereksiz kaprislerimle çekilmez olmuş günlerin.Benim derdimi maddi sanmış,şımarık bir kız gibi mızmızlanıp, şikayet ettiğim fikrine kapılmışsın.Oysa mücadele etmek, senin yanına gelmek için canımın yandığını, ruhumu tükettiğimi anlamadın ki.Bu ruh halim bencillik krizi değil bilesin.Sana inat, seninle olmaya çalışsam da, görmedin. Kır zincirlerini artık, verdiğim kadarıyla yetinemiyor benliğim, eskiden sevdiğim o adam sen misin?... Nasıl da yanlış anlaşılmaya başlanmış tüm sözlerimiz....
Kalbime öyle bir yumruk attın ki şimdi, iyileşmez kolay kolay ,izi kalır ruhumda.Mabedim sandığım sığınağım gözlerin, ihanet toplarıyla yıkılmış bir kale gibi virane şimdi.O kadar açtım ki sevgiye, çaresiz,savunmasız bir güvercin gibiydim pencerende.Açmıştın yürek kapılarını, avucunda sarmıştın yaralarımı, şimdi neden yalnız bıraktın kafesin içinde. Sadece beslemek, su vermek yetmez ki bir yaralı serçeye...Buysa tek yapacağın, aç kafesimin kilidini, özgürlüğüme uçacağım, öleceğimi bilsem de...Tutsaklığım sevgine, eğer sevgin bittiyse bırak beni, kavuşayım mavi gökyüzüne...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.