- 645 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEN İYİLİK MELEĞİYİM
Ufak bir caminin yanından geçtim.Bir banka oturup heyecanlı düşlere daldım.Ellerimi karnıma bastırdım.Bu şekilde birilerinin dikkatini çekmeye çalıştım.Kimse yüzüme dahi bakmıyordu.Loş sokak lâmbalarının altında insanlar süzülüp gidiyor, nemli rüzgar yüzüme vuruyor, kulaklarımdaki uğultu artıyordu.Kendimi kaybettim; ayaklarımı sertçe yere vurup anlamsız sözcükler kurdum.Sık sık başımı kaldırıp bana bakan biri var mı diye etrafa çılgınca bakıyordum.
Beyaz ve uzun sakallı biri bana yaklaşıp,"Bir sorununuz mu var? Çok kötü görünüyorsun.Müslüman kardeşinin dertlerini dinlemeyen hakiki Müslüman değildir.Ne derdiniz var?Belki bir faydam dokunur" dedi.
Hızla ayağa kalkarken,"Yemek yemedim,üstelik çok zekiyim. Bana yardım mı edeceksiniz?" diye karşılık verdim.
Bu yaşlı adamın Hızır olduğunu düşündüm.Adamın ses tonu, adamı mahvediyordu! Benim halimi görüp bana yardıma gelmişti herhalde.Az daha ağlayacaktım hüngür hüngür.Acaba neden elinde asası yoktu? Sonsuz enerjinin saklı olduğu elleri vardı ya!Elini omzuma dokundurunca kendimi gökteki köşkte bulabilirdim.Hızır’ın asası yoktu; sadece Musa’nın asası vardı.Keşke benim de bir asam olsaydı; bu asayı çeşitli işlerde kullanabilirdim.Adam sakallarını kaşıdı.
"Size yardım edemem.Elimden bir şey gelmez…Evinize gitsenize" dedi.
"Benim artık bir evim yok."
"Bu duruma üzüldüm."
Hayır bu adam normal biriydi.Faklı bir cinsten olan bendim.Aklıma Firdevs ile karşılaştığım ilk anlar geldi.Adamın benden daha mübarek biri olup olmadığını test etmek niyetindeydim.Kendimi ruhani bir varlık olarak hayal ettim.Adam benden korkmuş muydu? Ben adamı sınava tabi tutan bir melektim.Bana dokunulduğunda yok olacaktım buradan.Az önce yaptığım çılgın davranışların hepsini unuttum.
Karşımda duran bu beyaz sakallı adama,"Üzülmeniz yetmez,yetmez!" dedim.
"Size sadece bir lira para verebilirim."
Kinle bağırarak,"Ben para falan istemiyorum tamam mı?İstiyorsanız ben size para vereyim" dedim.Cebimdeki yirmi kâğıdı çıkarıp adama uzattım."Yirmi lira yeter mi?"
Şaşkın bir ifadeyle,"Ama siz bana…" dedi.
"Beni aç biri zannettiniz değil mi?Ben öylesine açım demiştim" diyerek lafını böldüm.Parayı tekrar cebime koydum ve önemli bir şey düşünüyormuş numarası yaptım;anlımı kaşıyıp durdum.
"Evet sizi aç biri zannettim.Evime misafir olmak istiyorsunuz galiba…Bunu da yapamam."
Duruş şeklimi değiştirip,"Ben iyilik meleğiyim.Hadi size iyi geceler.Sınavda başarısız oldunuz;son şansınızı kaybettiniz.Yerlerin ve göklerin sahibi tüm bunları görüyor.Yazık,yazık! Bir daha böyle bir fırsat elinize geçmeyecek.Keşke anlasaydınız beni! Ama anlamadınız" dedim.Havada uçarcasına yürüyüp gittim karanlığa doğru.Kendimde bir yücelik hissettim.Keyfimden yürüyüş şeklim bile değişti.Attığım her adımda değişime uğradığımı, göğe doğru yükseldiğimi, mübarek biri olduğumu hissediyordum.Birazdan bu karanlık sokaktan yükselip troposfer tabakasına gidecek, oradan bir roket hızıyla aya inecek;sancağımı aya dikecek,sonra güneş sisteminin dışına yolculuğa çıkacak, semanın altıncı katına ulaşınca aniden Plüton gezegenin tam ortasına düşecektim.Neden o buz gibi gezegene çakılacağımı kimse düşünmeyecekti. Allah bana kızacak,kulları ise tekmeler savuracaktı zayıf bedenime.Mübarek biri olduğumu ne de çabuk unutacaklardı!Arkama döndüm.Beyaz sakallı adam gitmişti.Eminim korkusundan topuklayıp kaçmıştı yürümeye başladığım sırada.Adama iyi bir ders verdiğim kanısına vardım.O beyaz sakallı moruk bunu hak etmişti.Adamla ilgili içimden ilginç yorumlar yaparak keyfimi arttırdım.Elimi dizime vurup,"Mübarek adam benden çok korku.Adam, adam çok korktu be! Seni cimri seni! Yaptığım numara çok zekiceydi.Parayı çıkardığında adamın yüzündeki ifadeyi gördün mü? Net olarak görmedim;sokak lâmbasının ışığı çok cılızdı.Yine de gördüm yüzündeki korkuyu.O fakir biri değildi.Bunu çaktım" dedim. O cimri adama iyi bir ders verdiğim için pişman değildim. Aşağıya doğru indim.Saat bire geliyordu.Gücüm giderek tükeniyordu
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.