- 820 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
23 NİSANLAR ÖNCESİ SONRASI
23 NİSANLAR ÖNCESİ SONRASI
Anadolu’ muzda 21 Marttan Nisan ve Mayıs’lara doğru, bir yeni umutların doğuşu sıralanır sanki. Ancak, bilimsel bir açıklaması olmasa da, tesadüfü olasılığı yanında aklın baharlaşması denilebilir. Baha rın canları uyarışının yaratımı da denilebilir. Nisan ayı bahar mevsiminin bu uyarışın tam ortasındadır bence. Ülkemizin sosyal olaylarının hızlanışı ayları oluşunu, bir uyanış demek yanlış olmasa gerek. Güzel olayların veya olumsuzlukların yaşanması da olabiliyor baharla birlikte. Her halde doğanın yasası böyledir. Osmanlılık rüyasının görkemli şaşalı sonu, 1918 de bitti. Anadolu’ muzda gözü olanlar, bilgisiz ve bilim sizliğin sonunda, yıkılışın altında kalmadan, Çanakkale Zaferi’nin yüce kahraman önderi M. kemal’ in, İngiliz işgali sonrası, Anadolu’ya kaçırılışıyla başlayan Bağımsızlık Savaşı, halkla birlikte, Türk ulusu ve diğer halklarımızın da, M. Kemal ateşi, aydınlanması, etrafında bütünleşmesiyle kazanıldı. Bugün, dinsel odakların dine karşı olduğu savının aksine M. Kemal 23 Nisan 1920 de, Cuma Namazı sonrası, Ankara müftüleri, Rıfat Börekçi ve Şerafettin Yaltkaya ile birlikte dualarla, Hacı Bayram Camiinden TBMillet Meclisini açar. O, büyük gün ilk hükümeti kurar. Dünyaya duyurur. Bu hükümeti ilk tanıyan da, SSCB Rusya’dır. Savaşta da yanımızda yer almıştı yardım ederek.
Dikkat edilirse; “Kutlu Doğum Haftası” tesadüfü bile olsa, bu hafta içinde olmasını acaba Atatürk özellikle seçmiş olabilir mi? Bunun yanıtı yok. Ancak yüce önder İslamiyet’i çok iyi anlamış, bilen bir bilgedir. Hz. Muhammet’ in yaşamını da çok iyi biliyordu. Bilmemesi olası değildir. Hz. Muhammet’ de İsevi ve Musevi dinlerine karşı, puta tapılan bir ilkel toplum içinde dinsel devrim ile görevlendirilmiş seçilen önder olduğu açıktır. Ölene dek de devlet başkanıydı peygamberliği süresince. Düşünüldüğünde Atatürk’ün Hz. Muhammet’ e İslamiyet’e karşıtlığı olamaz. Ancak, doğru öğretilmemesine üzgünlüğü olabilir. 23 Nisan 1920 aklın ışınları karamsarlığı aydınlatıyor ve halkla Anadolu’ da İstiklal Savaşı kazanılıyor, yepyeni bir devlet kuruluyor. Kim ne derse desin, konuşursa konuşsun, aklın bilimin yaratı
cısı ve vericisi, nasıl, Hz. Muhammet’in doğumunu gerekli kıldıysa, M. Kemal’i de Anadolu halklarının kurtuluşuna gerekli kılmıştır. 17 Nisan da Atatürk’ün eseridir. Asırlar boyu, bilgisizlikle kıvranan halkı mızın, softalık hurafe inançları sarmalında Hıristiyan Emperyalistlerden himaye beklenmesine Atatürk
razı olmamıştı, olamazdı. Köy Enstitüleri eğitim modeli, bu şaşkınlığa, şahlanarak çözüm olacaktı, ancak, yıktırıldı. Doğrumuydu? Bunun yanlışlığını zaman yanıtlıyor.
Sevgili çocuklarımız, gençlerimiz.
Mustafa Kemal gibi bir deha, bu yüce halklarımız için, sizler için gönderilmiş, seçilmiş kabul edilerek
O’nun sizlere ve dünya çocuklarının da bayramı oldu, hediye ettiği benzeri de olmayan 23 NİSAN BAYRAMIMIZ. Öğretmen yüreğimle içtenlikle kutlarım. Gerçekler okumakla, akılla, bilimle, araştırmak la, yazmakla sorgulamakla, yaparak, barış içinde öğrenilir, öğretilir. Büyük eğitimci, Ata’nın Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’ in şu dörtlüğüyle saygılar sunarım...17 Nisan 2010
“Yaşayıp yaşatmak işimiz bizim
Haram lokma kesmez dişimiz bizim
Dünya da bulunmaz eşimiz bizim
Biz yeni hayatın erenleriyiz”
H.A.Yücel.
M.Paşakahyaoğlu
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.