- 1431 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Aşkın Seyir Defteri
_Aylardan Aralık günlerden cuma, bitecek bu anlamsız ayrılık...
Yitik gemilerin seyir defteri gibi yazıyorum bir aşkın seyir defterini.
Bir ara durup seyrettim masamdaki resmini, ilk tanıştığımız gün gibi.Gülümsüyorsun keyifli...
Mavi ipekten gömleğinle ne de yakışıklısın... Gülüşün ne de sevimli. Aldım elime çerçeveyi seyrederken annem girdi odamdan içeri baktı düşünceli. Ardından ;
"Yine mi onu düşünüyorsun?" diye sitemle sordu...
Hüzünle karışık gülümsedim. Dudaklarım mum ışığı gibi bir titreklikle seyirip , büküldü. Onun önünde ağlamamak için istemeden de olsa bıraktım elimdeki çerçeveyi...
"Evet yine onu düşünüyorum. Başka düşüncem yok ki..."dedim.
"Hiç vazgeçmedin zaten.Vazgeçeceğin de yok gibi. Pekala o halde düşün düşünebildiğin kadar erkeğini..." dedi. Ve çökük omuzlarını daha da çökertip odamdan çıkıp gitti.
Şimdi devam edip yazıyorum seyir defterime seni ve beni.
Bendeki sensizliği , sendeki belirsizliği...
Öfkelenmem mi gerekiyor düşünürken düşlü güzel günlerimizi... Hayır sevinmem gerek ne de olsa bir anlık , yahut bir yıllık değildi ki sevgimizin cebiri...
Onca yıl sonra hala hatırlıyorsam ilk tanıştığımız günü işte bu budur dedim defterimdeki son satıra. Hala , evet hala unutamamışsın sen o vefasızı. Adının son hali vefasız oldu, üzgünüm öyle demek istememiştim ama söyleyene değil de, söyletene bak....
Belki sen de bir yerlerde şimdi, şuan beni izliyorsundur. Pürüzsüz parmaklarının ince narinliğiyle fırçalar atıyorsun saçlarıma ... Evliliğimizin ilk yıllarında yaptığın gibi ...
İçerleyişim sana değil... Belki de kendime ızdırap veriyorum. Sonsuzluk saatlerimi yanında geçirmek için çırpınıyorum.
Ey aşk! bu mudur sevenlere verdiğin yazgı...
Bitiyor işte, kalemimdeki tükenmezlik bile bitmek üzere . Silik yazıyor defterime kaldı ki, son saatlerimde ben de sana yazmanın coşkusuyla tuhaflaşıp döküyordum iç halimi .Bitmesin, hep yazayım istiyorum boşluğa bile seni. Ama yazık ki sen hiç gelmeyeceksin , son çabam da ruhumla tükendi...
Aslında sana son defa sormak istediğim bir tek şey var. Keşke karşımdaki iskemlede oturuyor olsaydın ve ben de sana şu soruyu sorabilseydim...
Ne zaman affedeceksin kendini... İntiharın çözüm müydü ki?
Birkaç saat sonra, Zincirlikuyu aile mezarlığında olacağım. Şimdi son mektubu da yazdım ve bitti. Vasiyetimdir seyir defterimle birlikte oraya postalayacaklar...
Hoşçakal hiç ölmeyecek sevdam, merhaba hiç unutamadığım adam...
"Hepimizin Hayatında Unutamadığı Bir adam Ve Unutamadığı Bir Kadın Mutlaka Yer alır."
Nurcan Talay
YORUMLAR
Muhakkak arkadaşım.
Yazınızı okurken ben de birisini düşündüm. Çevresi tarafından bitirilen evlilikten sonra elinde tek fotoğraf değil, fotoğraf albümüyle benzer sözleri söyleyen birisi..
İşin garibi birbirini sevip-sayanların hâlâ yaşıyor olmaları ama araya başkalarının set çekmesindeki, adını koyamadığım durum.
Paylaşım için teşekkür ediyorum.
Saygı öncelikli sevgiler.