- 4649 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YARININ BÜYÜĞÜ
Bugünün küçüğü olan çocuklarımız, günden güne serpilerek yarının büyüğü olarak hayattaki yerini alacaktır. Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Atatürk, bu gerçekten hareket ederek, 23 Nisan Milli Egemenlik Bayramını çocuklara armağan etmiştir.
Çocuk kavramı, dilimizde çeşitli kelimelerle karşılanmaktadır. Uşak, bala, tıfıl, velet, oğul, sabi, sübyan, yavru, göbel gibi kelimeler Anadolu’nun farklı yörelerinde çocuk yerine kullanılan bazı isimlendirmelerdir.
Çocuk kelimesine anlam açısından baktığımızda; fiziki, ruhi ve akli yönlerden henüz yeterli olgunluğa ulaşmamış insan yavrusu manasını karşıladığını söyleyebiliriz.Çocuk, bu yönüyle yetişmekte olan insandır. Zaman içersinde aile, çevre ve okul eğitimlerinden geçecek olan çocuk, gelişimini tamamladığında olgun bir birey kimliğini kazanır.
“ İnsan, yedisinde neyse yetmişinde de odur” sözü, zamanın insan kişiliğini etkilemediğini anlatsa da, süreç içersinde olumlu veya olumsuz değişimin yaşanacağı bir gerçektir. Evrendeki hiçbir canlı veya cansız varlık, zaman değirmeninde öğünmeye karşı koyamaz. Bu gerçeği yüzyıllar öncesinin büyük ozanı Yunus Emre:” Yunus çiğdim, piştim elhamdülillah. “sözüyle dile getirmiştir.
İşte konunun bu boyutunda, yarınlarımızın büyüğü olacak çocuklarımızın iyi yetiştirilmeleri gerektiğini vurgulamakta fayda görüyoruz. Bilindiği üzere çocuğun eğitimi aile, okul ve toplumsal ortam yani çevre üçgeninde verilir. Çocuk eğitiminde belirleyici yönü olan bu etkenlerin her biri, çocuğun gerek olumlu gerekse olumsuz yetiştirilmesinde sorumluluk taşır.
Toplumun üst kuşakları olarak, her birimiz çocukluk dönemini yaşayarak bu günlere geldik. Doğruları öğrenme yolunda hatalarımız, yanlışlarımız oldu. Deneme yanılma süreci diye adlandırabileceğimiz çocukluğumuzda büyüklerimizin bizi anlamadıklarından yakındık. İletişim kopuklukları yaşadık. Çocukluğumuzu kabullendiğimiz zaman, büyüklerimiz bizi göz yaşlarımıza bakmayıp acımasızca cezalandırdılar. Çocukluğumuzu kabullenmediğimizde sözlerimize değer vermeyip, adam yerine koymadılar.
Şimdi bugünün olgun fertleri olan bizler, çocuklara gereken önemi veriyor muyuz? Çocuklarımızı, geleceğimizin teminatı olarak görüp, her yönden iyi yetiştirilmelerine
katkı sağlıyor muyuz? Unutmayalım ki; güçlü toplumlar, yarınlarının bugünden yapar ve çocuk eğitimine gereken önemi vererek onları iyi yetişmiş bireyler olarak ülke geleceğine sunar.
Çocuk, gerek ailesinin gerekse ülkesinin en verimli meyvesidir. Çocuksuz aile, ışıksız geceye; çocuksuz ülke de yarınsız güne benzer. Şair, bu gerçeği “ Kim demiş çocuk küçük bir şeydir/ Çocuk aslında en büyük şeydir.” dizeleriyle en etkili biçimde vurgulamıştır.
Yarınların büyük ve aydınlık Türkiye’sinde çocuklarımızın etkin bireyler olmasını sağlayıcı yönde her birimizin bilinçli bir eğitimci olduğumuz gerçeğini unutmamamız dileğiyle...
Maziden ders al, geri gelmez dün
Harcanmış bireyin kaybıyla dövün
Vatana hizmetin zeminidir gün
Düzeyli eğitim vererek övün...