Rüya
Gel! Hoşgeldin. Çelinme, gir içeri. Kapıyı ardından kapatmayı unutma, soğuk girmesin. Şöyle sol taraftan bir yer beğen kendine. Ama dikkat et cam kenarı olmasın. Gözlerin dışarı kayar sonra. Oysa tüm ilgin bende olmalı. Kaçırdığın en ufak ayrıntı büyür, koca bir kara delik olur aramızda. İstemem uçurumlar yaratmayı.
Yaklaş! Korkma, daha yaklaş. Bak gözlerimin içine. Hani hep kaçamak bakışlar attığın... Artık gizlenmek zorunda değilsin. Bak bakalım ne göreceksin! Anlat bana herşeyi. Uçsuz bucaksız bir yol görüyor musun mesela? O yolda yalnız yürüdüğümün farkında mısın? Sağım solum anılar. Her birinde sen varsın. Attığım her adımda seni görüyorum. Öyle acı veriyor ki seni sensiz yaşamak... Her bir anıda vücudumda yaralar açılıyor, engelleyemiyorum. Ne yapsam akan kanı durduramıyorum.
Dokun! Gözlerime, yanaklarıma, dudaklarıma, tenime... Kalbime dokun. Yansın elin. Benim alev alev yandığım gibi. Sonra tut ellerimden sıkıca. 3’e kadar sayıp beraber atlayalım hayatın tam ortasına. Kimse bizim için yer tutmaz orda. Kendi yerimizi kendimiz açalım ama kimseyi sokmayalım aramıza. Şimdi daha sıkı tutmalısın ellerimi. Kalabalık, hırçın dalgalar gibi, çarpıp duruyor bedenlerimize. Biz inadına sağlam duralım, savrulmayalım. Eğer kaybedersem ellerini yarım kalırım, dayanamam, düşer, parçalanır yok olurum oracıkta.
Susma! Yıllar boyu sessizliğinin yıpratıcı ezgisini dinledim. Artık gerçek seni duymak istiyorum. Ama şefkatli ol n’olur. Çok kırılgandır yüreğim, narindir. O kadar uzun süre yalnız taşıdı ki seni, yorgun artık. Usulca konuş oyüzden. Öyle ki, sadece ben duyayım sesini. Nefesini hissedeyim kulağımda. "Anlamım" de bana yeniden. Duymayalı unuttum kendi anlamımı. Öyle içten, öyle derinden söyle ki; kendimi evimde hissedeyim tekrar. Kaybolayım sesinin renginde ama sen sakın susma. Çocukluğunu anlat; ilk bisikletini mesela ya da ozamanlar ne olmak istediğini. Okul yıllarını anlat bana; ilk kavganı, çektiğin kopyaları, en sevdiğin öğretmenini, en sevdiğin dersi... İlk kalp kırıklığını anlat. En büyük korkun ne sahi? Benimki yalnız kalmak, vazgeçilen kişi olmak. Sen anlatırken uykuya dalayım ben. Darılma ama... Bilirim " Ben burda bişey anlatıyorum, sen uyuyorsun" diye kızarsın bana. Halbuki huzur buluyorum yanında, hiçbiryerde bulamadığım kadar.
Dur! Nereye? Gitme, kal. En çok rüyalarımda ihtiyacım var sana. Koru beni kötü adamlardan. Her gece gelip, yanımdan seni alıyorlar. Sen gidince karanlık çöküyor, kabuslar geliyor, korkuyorum. Lütfen yanımda dur. Burda konuşmasanda olur. Sarıl bana sadece. Sıcaklığın yeter bana. Ne zaman uzağıma düşsen üşüyorum.
Günaydın! Ne çabuk sabah olmuş! Biliyor musun, dün bütün gece seni gördüm rüyamda. Öyle güzeldi ki... Bir an olsun ayrılmadın yanımdan. Çok mutluyduk. Ayakta kaldın! Gel! Çekinme gir içeri. Kapıyı ardından kapatmayı unutma, soğuk girmesin. Şöyle sol taraftan bir yer beğen kendine. Ama dikkat et; kalbime yakın olsun...