Maddesel Hayat
Göz perdelerim açılıyor yıldızların sönmesiyle. Gün daha bir ışıltılı artık, daha bir duru. berrak bir çay altında görünen çakıl taşları gibi evler. Sokaklardan çıt çıkmıyor. Ezan sonrası umursamaz halin halveti çökmüş hepsine. Yol olacak kadar iradesi yok caddelerin. "Yol ver!" diyen de yok. Vızır vızır araba seslerine inat bağıran kuşlar, ekmek parasında boğulmuş insancıklardan daha tedirgin. Onlar ki avluda toplanıp dua ederler sokaklara. Evlerin her biri, bir duyu; sokaklar beden. İnsanlarsa kanı bu vücudun. Kan dolaşmıyor, hissetmiyor sokaklar! Nefes alıp vermek öylesine, yaşamak mı sayılıyor? Çaresiz bir hastalığa esir düşüyor beden: Maddesel hayat. Tek bir cihaza, maddeye bağlı bir hayat. Peki ya kuşlar? Döşlerini kabartıp yüzerken gökte, keskin gözleri bize bakıyor acınası. Avlularsa hep kalabalık, bir telaş içinde. Feryad ötüşleri kanatlanıyor semalara. Bir el açıldığında ise avuçlara dökülüyor rahmet olup.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.