Ölümün ve hastalığın tatili yokki!

• 2 Eylül 2007 Pazar 14:54:36

Bugün günlerden cumartesi.Birçoğu için tatil.Beş iş gününden sonraki gün.Senede bir ay yurdışından gelen çocukluk arkadaşım,sırdaşım,can yoldaşlığı yaptığım insanda tatilde
idi.Misafirimdi.Yemeğimizi yedik suyu ocağa koyup çayımızın demlenmesini bekliyorduk.
Hava akşam saati olmasına rağmen hala çok sıcaktı.Çayı balkonda içmeye karar verdik.Bir
birimize anlatacak çok şey biriktirmiştik.Sokağımız sakin ve çıkmaz sokak.Herkes tanır
birbirini.Çocukların cıvıl cıvıl sesleriyle doldurduğu bir sokak.Diğer sokaklardanda çocuk-
lar gelir oynamaya.En yakın park bir hayli uzakta olduğu için.Doyasıya tadını çıkarıyorlar-
dı çocuk olmanın.Sohbetimiz sürerken bir hareketlilik oldu sokağımızda.Baktım benim amcaoğlu sokağın ortasına park etmiş aracın sahibini arıyor.Seslendim:
-----Hayırdır?Bu telaşın niye?
-----Hanım rahatsızlandı,hastaneye götüreceğim.Dedi..
Telaşla indik sokağa,bizim gelin yüzü sapsarı acıyla kıvranıyor.
-----Hayırdır?Neyin var?deyince
-----Çok kötüyüm,nefes almakta güçlük çekiyorum,donuyorum.Dedi zorlukla.Üşütmüş ola-
bileceğini düşündüm yine de:
----Doktora görünmen lazım ne olur ne olmaz dedim....Arkadaşa kusura bakmamasını ve
beklemesini söyleyip hastaneye doğru yola çıktık.Gelin acılar içinde kıvraıp ağlıyor.O ara önümüze bembeyaz tüllerle süslenmiş gelinle damadın içinde olduğu bir gelin arabası
geçti.Gülümsedim.Yaşam böyle bir şey işte.Evlenmek için tatil gününü bekleye bir çift.Genelde düğünler,nikahlar haftasonuna yani tatile denk getirilir.Önümüzde gelin arabası ve içinde bulunduğumuz araçta ise acı içinde kıvranan amcaoğlunun eşi.
Ondakika sonra hastanenin acil kapısından giriş yaptık.Kapının önü ana baba günü.Bugün tatil bir çoğuna.Ama hastalık tatil yapmamışki!Yoksa ne işi var bu kadar insa-
nın burda?Acilin içi kapısından beter;sedyede yatanlar,olduğu yerde sırtını duvara yas-
layıp,yüzlerinde acının derin izleriyle beklemekte olanlar.Bir yığın insan.Genç,yaşlı,ka-
dın,erkek.Hele de çocuklar..Oysaki benim geldiğim sokakta cıvıl cıvıl oynaşmaktaydılar.
Hastayı boş bulduğumuz bir sedyeye yatırdık."Siz yanında durun ben kaydını yaptırıp geleyim dedim."Hastanız acil fakat kaydını yaptırmadan baktıramıyorsunuz.Kayıt gişesinin
önüne geldiğimde gördüm ki orasıda kalabalık.Sıramın gelmesini beklerken; gayri-ihtiyari,
başımı çevirip,yatan hastaların bulunduğu dahiliye kapısını ve kapıdan bir sedyenin üzeri-
ne bembeyaz bir bezin içine konulmuş,ayaklarının olduğu yer sıkıca bağlanmış,yaşamı son-
lanmış,son nefesini vermiş birini götürüşlerine tanıklık ettim.Ürperdim.Hele sırtını duvara yaslayıp,sarsıla sarsıla ağlayan ama hiç sesi çıkmayan genci gördüğümde daha fazla dayanamadım.Süzüldü yaşlar gözlerimden.Bugün tatil.Öüme yokki tatil...
Kayıt işlemi bittikten sonra kalabalığın yanından zor bela doktora ulaştım.Has-
tamın yürüyemediğini,sıtma nöbetine tutulmuş gibi titrediğini ve sedyede olduğunu söyle-
dim.Geldi..Bir kaç soru sordu...---Neren ağrıyor?-----Boğazın acıyor mu?....İdrarında yanma var mı?...Önce bir iğne vurdurup sonrada kan tahlili yapmamızı istedi.İğneyi yap-
tırdık.Tüpe alınan kanı tahlil için laboratuara verdik.Yarım saat sonra sonucu almamız
söylendi.Daralmıştım...Çıkıp bahçede soluklanmak istedim...Hastaneler etkiliyordu beni..
Dayanamıyordum...Bahçedeki banklardan boş bulduğum bir yere oturdum.Bir siğara yak-
tım.Tam o anda ağzında maskesiyle genç bir adam ve kadın oturdu hemen yanıbaşıma...
Adamın kollarının tamamına yakını mosmordu.Ayakları şişmişti.Anladımki hastalığı çok
önemli.Hemen kalktım yanından.Siğaramın dumanı rahatsız etmesin diye.Anlamış olacak
ki:Abla niye kalktın?Yerini daralttık galiba?Dedi....
---Yok kardeşim dedim.Siğaramın dumanı rahatsız etmesin seni...
---Boş ver abla,moralim çok bozuk.Bende şimdi yakacağım.Deyince dayanamadım.Yanın-
ki hanıma
---Eşimisin?Diye sordum.
---Evet..Dedi....Sessizce
---Rahatsızlığı ne?
---İlik kanseri...
Döndüm adama.---O siğarayı hemen söndürüyorsun gardaş,sen ne biçim dadaşsın dedim. Erzurumlu olduklarını öğrenmiştim hanımından.
---Canımdan bıktım abla,iki yıldır ne acılar çekiyorum bir bilsen?
---Seni çok iyi anlıyorum.Fakat güçlü ve moralli olman gerek.Kabul etme bedenindeki illeti.
Savaş..Mücadele et...Daha çok gençsin.Yendirme kendini...Allah verir dermanını,yeterki
umudunu yitirme.Yeterki tedavine devam et..Ve şu siğaradan da bir an önce kurtul...
---Başım üstüne abla dedi ve yarım içtiği siğarasını attı yere.Öyle bir hırsla bastıki üzerine
sanki hastalığının tek sebebi yerdeydi.Geçmiş olsun dileklerimi ve iyileşmesi için dua ede-
ceğimi söyleyip içim yanarak ayrıldım yanlarından.Ey allahım ne olur yardımcısı ol onun ve
senden şifa bekleyen tüm insanların.Hastamın tahlil sonucunu alıp doktora gösterdim.
Önemli bir şey olmadığını söyledi,hap ve iğne verdi.Soğuk algınlığı kısa sürede geçer dedi.
Hastamızı alıp gidebileceğimizi söyledi..
Düşündüm....Bugün tatil kimileri için....Tatilde olmayan o kadar çok şey vardıki....