- 3906 Okunma
- 22 Yorum
- 0 Beğeni
KIYMALI YAPRAK SARMASI
Çocuklar günlerdir ağız birliği etmişçesine yaprak sarması istiyorlardı. Kıymalı olacakmış, sipariş de öyleydi. Ben de kaytarıyordum, açıkçası. Duymazdan geliyordum. Şimdi taze yaprak zamanı. Avuç içinden küçük yaprakları sarmak, deliye pösteki saydırmaktan beter bir şey.
“ Biberle karışık yapayım?”
“ Hayırrrr...Sadece yaprak.”
Çeneleri kapansın diye dün manavdan aldım. Aramızda kalsın ama valla ben de imrendim, yapraklara.
Bu gün sarmak kararı ile dünden bütün malzememi hazırladım. Sabah kalktım. Evin günlük işlerini bitirdim. Bir kahve yaptım. Ne kadar oyalansam da kaçış yok. Yapraklar sarılacak.
Sonunda mutfağa geçtim. Malzemeleri çıkarttım dolaptan. Yaprakları haşladım. "Daha da mı küçüldü bunlar yahu? İş açtım başıma” diye söylenerek iç malzemesini hazırlamaya başladım.
Masanın üstüne eski gazeteleri serdim. Bunu da kayınvalidemden öğrendim. İş bittikten sonra gazeteleri toplayıp atıyorsun. Ortalık tertemiz oluyor.” Ya Bismillah” diyerek ilk yaprağı elime almıştım ki;
“ Askerde bir er vardı, Kayserili. İsmi İsmail. Bir gün ona yaprak sarmayı öğretiyorum…” diyerek karşımdaki sandalyeyi çekip, oturdu Tacettin Bey. Bir yandan da kollarını sıvıyordu, sarmaya başlamadan önce.
Ben, şaşkınlığımı üstümden atamamıştım ki; Ayhan Bey süzgüdeki yapraklardan birini aldı eline:
“ Eh be! Eser Hanım kardeşim. Bu yaprak alınır mı? “
“ Manavda bu vardı, Ayhan Bey. Ne yapayım? ”
“ Söyleseydin, pazardan en güzellerini seçip, getirirdim.”
Şaşkınlıktan dilim tutuldu. Konuşamıyorum.
Tacettin Bey:
“ E Mustafa’m sen sarmayacak mısın? “
“ Abi, biz evde hanımla da sararız. Yaprak, parmaklarımın ucunu buruşturuyor. Öğlenden sonra kitabın imza günü var. Hem ellerim kıyma kokmasın. Beni affedin, bu seferlik”
“ Ya Nermin Hanım, kaç kere söyleyeceğim? Sapı yanlış ayırıyorsunuz, yapraktan” diye söylendi, Fikret Bey.
Nerede yanlış yaptığını anlayamayan Nermin: “ Ayırıyorum ya Fikret Bey. Daha başka nasıl olur ki?”
“ Bakın, Nermin Hanım; Yaprağı kelime olarak düşünün. Sap da de-da eki olsun. Kelimeye birleştiği yerden tutun, ayırın.”
“ Bırakın kelimeyi, eki. Ben yaprak üzerine bir şiir yazdım. Onu dinleyin “ dedi, Emine.
Tam okumaya başlıyordu; mutfaktan Nazan’ın sesi geldi: “ Bensiz okuma sakın. Kahveler pişti getiriyorum, bekle.”
Sohbet koyulaşıyordu ki; salonda bir ses duyuldu: “ Hanımlar, beyler bırakın yaprak sarmayı da bilgisayarlarınızın başına geçin. Site yazılarınızı, şiirlerinizi bekliyor.”
“ Her gün, en az iki yazı, bir şiir ekliyorum. Yine de yetmiyor Habib Bey’e “ diye söylene söylene kalktı, Aysel Hanım.
Gülerek olanı biteni izlerken, bir yaprak daha almak için süzgüye uzandım. Boştu. Bütün yapraklar bitmişti.
Hepinize çok teşekkür ediyorum. Yarın da mantı açacağım. Gelir misiniz yine?
Not: Küçük bir gülümseme olsun istedim. Dostların güzel yüreklerinden aldığım cesaretle. Kırılmadıklarını umuyorum. Tamamen doğaçlama bir yazıydı.
Gerçekten yaprak dolması yaptım, bu sabah. Kendi kendime konuşurken; bir anda bu sahne canlandı aklımda. Tencereyi ocağa koyar koymaz da bilgisayarımı açıp, yazıya döktüm.
Ve bu güne kadar pişirdiğim en lezzetli dolma oldu. Ciddiyim…Ellerinize sağlık.
Eser Akpınar
İzmir
16.04.2010
YORUMLAR
öyle çok hoşuma gitti ki.bayıldım harika bir mizah duygusu ve dostluk dayanışması.
bana da kahve yapmak düşmüş.
keşke keşke hepimiz bir araya gelebilsek de bende kahvelerinizi pişirsem sizler şiir okurken dinlesem.
ayy bende birden hayallere daldım.
sevgilerimle eser hanım.
ben sarmayada mantıyada varım.yakınız nasılsa .siz seslenin ben 2 saate varmaz sizdeyim:))
dilerim tüm dostlarla bir gün hep beraber oluruz
Eser Akpınar
Sevgilerimle...
Ellerine sağlık Eserciğim. Benim de bugüne kadar okuduğum en güzel yazıydı bu. Ben de yapıyorum aslında bunu, sizler benim de ailemsiniz. Yaptığım her işte sizleri hayal ediyorum. Aynen senin gibi, bir de bakıyorum iş bitmişşş. Benden tam puan. Bu yazıya hasta oldum. Ankaradan gelince ilk işim yaprak sarması olacak. buyrun beraber saralımmmm! Eser şimdi ben yaprak sarması diye bir şiir mi yazacağım yani? Alacağım olsun, beni borçlandırdın...
Bu güzel yazıyı ve yazarını kutlarım...sevgilerimle...
Eser Akpınar
Yaprak sararken haber ver, gelelim...Bir çırpıda bitiyor...Anlamıyorsun bile...
Şaka bir yana..Gerçekten aile gibi olduk...Çok teşekkür ediyorum...Sevgiler yüreğine...Sağol Emine...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Çok hoş bir kurgu, her yönüyle kusursuz diyebileceğim, zevkle okuduğum bir yazı. Sonuçta ortaya çıkan yaprak sarması değil "canciğer edebiyat defteri sarması" olmuş.
Bu kurguyu düşünüp yazıya döken Eser Aslanlı arkadaşımızı kutluyorum.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum...Saygılarımla
vay haline şu an karnı aç olanların(:
tamda öğlen saatinde....kutladım Eser hanım...
Eser Akpınar
Ben, şaşkınlığımı üstümden atamamıştım ki; Ayhan Bey süzgüdeki yapraklardan birini aldı eline:
“ Eh be! Eser Hanım kardeşim. Bu yaprak alınır mı? “
“ Manavda bu vardı, Ayhan Bey. Ne yapayım? ”
“ Söyleseydin, pazardan en güzellerini seçip, getirirdim.”
Şaşkınlıktan dilim tutuldu. Konuşamıyorum.
Ben öyle ayrım yapmam Eser Hanım...Bana da görev verdiğiniz için tşk.ederim
Selamlar...
Eser Akpınar
saygılarımla
Eser Akpınar
saygılar
Eser Hanım,anladığım kadarıyla sitedeki yazar arkadaşların gönlünü almışsınız...Güzel bir dayanışma...Pek yakında hepinizi de okuma fırsatı bulacam(Tabi işlerimden boş zaman bulabilirsem.)
Sizi okumak,ayrıcalık bence.
puanım yine aynı,tam.
Selam ve saygılar efendim.
Eser Akpınar
saygıları
İnanın çok güldürdünüz beni. Demek imza günü hay Allah ya.. Hayal gücünüz yazmadaki zenginliğiniz, yani dramlarn her türlüsünü etkili bir şekilde yazışınız.... Şunu tüm yüreğimle söylüyorum ki siz bizlerin ve bu sitenin vazgeçilmez bir değeri ve kazancısınız. Ha !!! Bu arada kimse benim payımı aşırmasın, imzadan sonra oradayımmm, gelirkende sarımsaklı yoğurt getiriyorum. Hani sarmanın yanında iyi gider:)
Ayrıca sayfanıza davet ettiğiniz için onur verdiniz. Çok teşekkür ederim.
Tebrikler.
Mustafa Sakarya tarafından 4/17/2010 11:52:04 AM zamanında düzenlenmiştir.
Eser Akpınar
Saygılarımla
:( Benim de canım dünden beri yaprak sarması çekiyordu. Okuduğum kötü oldu, canım daha çok çekti.
:)) Sabah sabah güzel ve keyifli bir yazı oldu.
“ Bakın, Nermin Hanım; Yaprağı kelime olarak düşünün. Sap da de-da eki olsun. Kelimeye birleştiği yerden tutun, ayırın.”
Fikret Bey bu sitenin olmazsa olmazlarından. Onu diğerlerinden üstün kılan, kimse alınmasın ama dobralığı ve imlâ kurallarına dikkat çekmesi, uyarması yanlışları...
Eser Akpınar
Fikret Bey hakkında yüzde yüz katılıyorum görüşüne. Düşüncem o olduğu için de dialog kurgusu öyle gelişti.
Sevgilerimle...
N. B. Ç.
Sevgilerimle...
Teşekkür edrim, hiç iştahım yok yaprak sarmasına karşı.
Kelem sarmasını olsaydı belki davetinize icabet edecek bir zaman ayırırdım.
Size afiyet olsun.
Eser Akpınar
Saygılarımla
Eser hanım ; hem güldürdünüz hem de onur verdiniz..Vallahi ben evde çok geçimliyim. Hanımın hiç bir işine mana bulmam. Hele mutfakta karıştığım, ya da yaptıklarını beğenmediğim hiç olmadı. Yalnız yemek pişirmeyi öğrenmeye bir kaç defa niyet ettiysem de henüz kısmet olmadı.
''de-da'' lara gelince : Sizinkileri söyleyecek cesaretim pek olmadı galiba. Piyango en çok Nermin Hanım'a çatmış. O da kızmış ama belli etmemiş.
Tam yüz bulmuşken, yazınızı bir defa daha taradım ama bulamadım bir '' de-da'' hatası....
Teşekkürler, saygılar..
Eser Akpınar
Nermin'e böyle bir yorumunuzu okumadım, bu güne kadar. O bölüm sadece kurgu nedeni ile öyle denk geldi...
Her fırsatta söylüyorum; imla konusunda son derece bilgisizim. Gördüğünüz yanlışlarım olursa lütfen söyleyin. İnanın çok mutlu olurum.
Teşekkür benden...Saygılarımla
Fikret TEZEL
Şu yaprak dolması,yumuşak lezzetli olur...hazırda varsa epey yerim...Üzüm yaprağı çok iyi besleyici,faydalı...Ben hep besinde vitamin protein oranını düşünürüm...Tavukta protein yüzde yirmi,hindide yüzde dört...Hayret sevimli hindi kaybetti...Balık değerli,protein çok,göze de çok faydalı,net görünüş sağlar,neler neler...Güzel yazı okudum,kutlarım.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum...Saygılarımla
Çok teşekkür ederim Sevgili Eser:))))))))))) Sabah sabah beni güldürdün ya, Allah da seni güldürsün emi. Harikasın ya ! Böyle güzel bir kurguya kızılır mı ? Sadece alkışlanır. Çok güzeldi çok. Bu tür şeyler daha çok insanları bir araya getirir. Nasıl da bulmuşsun vallahi. Tıpkı yazdığın gibi. Bayıldımmmmmmmmmmm. Seni seviyorum dostum.
Tabii ki geliriz. Memnunişyetle. :))))))))))))
Nermin Kaçar tarafından 4/17/2010 8:05:19 AM zamanında düzenlenmiştir.
Eser Akpınar
Sevgilerimle arkadaşım...
Eser Hanım,yazına sitedeki arkadaşları almışsın.Hani güzelde olmuş...Ya ben gücendim inan ki;ben niye yokum bu yaprak sarmasında diye...Ben yine de puanımı tam vereyim...
Sevgilerimle...
Eser Akpınar
Çok teşekkür ediyorum...Sevgilerimle
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum...Selamlar Sydney'e, İzmir den....
Çok güzeldi...Mizah tadı lezzetli yaprak sarmaları...Ve bir rica, beni "Çiküfte" yaptığınızda çağırın lütfen, havlu ile alnınzın terini silmek ve çiküfteleri afiyetle yemek için:)))
Saygımla.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum. Saygılarımla
Eser Hanım harikasınız daha ne diyeyim afiyet olsun. "Elleriniz dert görmesin yaprak sarsın", "kaleminiz daim olsun yazı yazsın". Biz de okuyalım. İnanın çok hoştu anlatımınız. Sevgilerimle...
Eser Akpınar
Sevgilerimle
eser hanım.......sarmalar çok güzel olmuşturda pişerken açılanlar ayhan beyin sardıklarıdır....acele acele sardı çoğunu ben tekrar alıp yeniden sardım....sakın mantı yapmaya ayhanı çağırma ......mantı benim işimdir dökülse bile ellerim...yana yana toplar tekrar tencereye koyarım....ayhanıda yemeye çağıralım yapmaya değil.....gecenin ilerleyen vaktinde güldürdünüz sağolun varolun....
Eser Akpınar
Saygılarımla
Emine UYSAL (EMİNE45)
bu sefer mantıya ben yardım edeyim bari:)))
çokkk güzeldiiii
kutlarım
saygılar
Eser Akpınar
Çok teşekkür ediyorum...Saygılar