- 2184 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Babama itirafımdır...
Yolculuk vakti. Bir ayrılıştı, bir buhran dolu kalp ve dudaklardan dökülemeyen kelimeler…
Bir akşam vakti, nisan yağmurlarıyla yıkanırken sokaklar, gece çöker yeryüzüne benimse içime hüzün dolu duygular.
Baba! Seni anlamak, seni bilmek öyle zor ki hele de bu vefasız yürek sensizliği nerden bilecek… Bakıp göremedim, görüp hissedemedim hiç bir şeyi, baba ne demek bilemedim. Çoğu kez benliğimde kayboldum belki ama bulamadım işte ne yapayım acizim ve şimdi yoksun.
Bir mumun ardında bekleyen rüzgâr, ışıksız ruhumu sallar da durur. Bir kayboluş ve bir ses yankılanır gidişinin ardından. Beynime bir ok saplanır. Ruhum kafesler de yapmacıklarla dolu günleri hatırlar.
Baba sen yoksun, hüzün işgalinde yüreğim. Sensizlik nede acı, varlığın dahi yeter üşüyen bedenimi ısıtmaya. Bakışların da yeter dünyaya savaş açmaya… Yeter ki sen hep ol.
Araban kapının önünde temiz, asaletli ama masum sanki bir şey eksik, sürecek insan ve de o sensin ama yoksun. Evimiz bir şekil oldu nasıl tarif edeyim belki de sadece ben bu garip duyguları hissediyorum. Bilmiyorum iç çekiyorum sokak cansız, ev sessiz, biz sensiz…
İlk defa 1 hafta ayrı kalacağız ben şimdiden özledim seni. Giderken sarılamadım, öpemedim seni, bakamadım bile gözlerine ve diyemedim Rabbime emanet ol diye! Nasıl bir evlat bu Allah’ım nasıl? Bildiğim bir şey var aslında kendime bile tarif edemediğim hatalarım…
Her hatamda şefkatle yaklaştı, belki çok kızdı ama hissettirmedi, secdelere kapılıp dualar etti, yüzüme vurmadı yaptıklarımı her defasında daha da iyi davrandı o benim babamdı. Yüreği sevgiyle dolan şefkat abidesiydi. Özrü kabul eden, bir daha şans veren her şeyi sineye çeken…
Nede çok istemiştim ‘’ Baba!’’ deyip boynuna sarılmayı, sana her şeyimi anlatmayı, sıkıntımı mutluluğumu paylaşmayı seninle şakalaşmayı nede çok istemiştim. Olmadı yapamadım yapamıyorum, sen gelip öptükçe, başımı okşadıkça gözlerim doluyordu, sana hiç fark ettirmedim sen gidince ağladım sessiz sessiz. Yanımdaydın ama ben sana ötelerden bakıyordum, gece yatacakken iyi geceler çıkamadı dudaklarımdan hiçbir zaman, sen babalığı en iyi bilen, çocuk psikolojisini en iyi bilendin. Her şeyin farkındayım ama baba olmadı yapamadım yapamıyorum üzülüyorum, susuyorum şu an yanaklarımdan melul melul gözyaşları süzülüyor.
Birkaç gün sonra yanımda olacaksın ben yine aynı ben olacağım bunları hiç yazmamış gibi kendime hiç itiraflarda bulunmamış gibi. Seviyorum baba seni. Uzaklaştıran beni senden yapmış olduğum hatalarımdı, sana söz verdikten sonra yine aynı şeyleri yapmamdı…
Bir gün sarılacam babama ve gözlerine bakıp ellerinden öperek hakkını helal et diyeceğim. Kim bilir beklide cansız bedenine….
YORUMLAR
insanın kendini bilmesi ayrıdır kendini koşullaması ayrı..umarım bu yazdıklarınızdan kendinizi bildiğiniz için eminsisinzidir.diğer seçenekse iki ömre de haksızlık etmiş olursunuz,biri evladından yakınlık bekleyen babanın biri baba sıcaklığına özlem duyan pişman bir evladınnn..duygularınızı çok iyi ifade etmişsiniz tebrikler...
Yapmak isterken yapamaman tuhaf bir hal, eğer baban seni sen olduğu için seviyorsa ve hatalarını görmezden gelmişse bence sarıl boynuna ve inanın hem onu hem de kendini mutlu etmiş olursunuz.
İnsandır hata yapar hem de kezlerce yapar bunu ama umutma her hatanın ardında biraz daha olgunlaşır insan, kaybetmesini bilmeyen veya hata yapmayan bana göre başarısız kimsedir.
Umutma; sevgi ve tatlı bir dil ne muhteşem meyvaları verdiğini bilmelisiniz, onu kaybetmeden sarıl sonra kaybedince pişmanlık duyarsın ve kalan ömründe bocalanırsın.
Güzel bir ittiraftı lakin yazıda kalmamlı hemen uygulaman lazım, bak göreceksin kendini ne kadar hafif hissedeceğini
Uzatımsa affola... Güzel bir yazıydı
SEVGİLERİMLE
Duygularınızı satırlara çok güzel dökmüşsünüz bence satırlarda kalmamalı aynı sözleri babanıza satır satır konuşmalısınız babalar anneler dinlemek için hep hazırdırlar ve mutlaka sevgiyle kucaklarlar. Hangi ana baba evladını sevmez ki.... Siz nasıl seviyorsanız sizin beş katı on katı severler.
Kutluyorum güzel bir yazıydı. Saygılarımla....