ARADA SAÇMALAMAK LAZIM
Kapının önündeki çöpler bir haftadır toplanmamıştı. Sineklerin akın ettiği kedi köpeğin cirit attığı yeni bir bigbang fırtanasının içinde buldum kendimi.
Darvinin maymunuyla eğlenen iki fare ısrarla ben de insandım deyip sıyırmış bir şekilde kese kağıdına sarılıp atılmış herhangi bir çöpün herhangi bir karıştırıcısı olduğunu söylerken bir yandan da insandım ben insandım ben.. Bugün kuyruğum var deyipte kaçmayı ihtimal edip siyah kediciğin bakışlarından kurtuldukları gibi kayıverdiler kanalizasyonun karnlığındakı sümüksü hayatlarına.
Fareciklerin bulunduğu derin çukurlar mağrasına gelindiğinde kapının önünde dedikodu yapan iki fare kızcık sağa sola bakmayı ihmal edip dalmışlardı laklakın boğulası suyuna. Sekiz saatte bir açılırdı logarların kapısı ve gece bekçileri tek bir fare bırakmamacasına avlarına başlarlardı.
Gel gelelim çöpten kuyruğunu zor kaçıran kara kediye çelme takıp uzaklaşmak isterken zamanı unutan zirzop fare hala kuyruk derdine düşmüş dönüp dururdu tek etrafında..
Logaritmadan anlamayan logarcılar hesaplarının boşa çıkması ve zamanın daralmasıyla birlikte akın halinde gelip şelalelere dönen bok deryasına dalmayı başaramdılar.
Bildiklerinin bilmediklerinin yanında yer karosu döşemenin bile matematiğinin içselliğini yaşayarak hayatlarının problemini çözmek zorunda olduklarını anlayıp sıçtıkları taşın taş değil bok olduğunu sonradan farkına vardılar..