- 775 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GüL Sevdası
Bir insan gülleri ne kadar seve bilirdi ki? mehmet amca yanlız yaşıyordu işcilikten emekli
küçük bahçesinde özenle yetişdirği güllerle geçiriyordu günleri,hep yaz iklimi olduğu
taşınmıştı antalyaya,kışı sevmezdi onun için gül olmayan bir mevsim hiçte sevimli değildi
ne karın beyazı ne sonbahrın dökülen yaprakları umrundaydı,çizgili yüzünden eksik olmazdı
tebessüm gülleri severken,onlara şarkı söyler,şiir okur,onlarla konuşurdu.odamın penceresi
mehmet amcanın bahçesiyle karşı karşıyaydı,çoğu zaman onu izler güllere neden bu kadar
düşkün olduğunu anlamaya çalışırdım..
şefkatle ve özenle yewtiştirdiği gülleri kirli sakalından dökülen yaşlarla izlerdi geceleri
doğruya sevemezdi bu adam kışı,ak saçlarında karı göz yaşında yağmuru yağdırıyordu kocama
yüreğine..kimi kimsesi yoktu hiç çalmazdı masasında duran telefonu,dudağında ayrılık şarkısı
güllere anlatırtı içindeki fırtınaları,kendine ceza veriyordu yanlızlığı,şiirlerle anlatırdı
hayatını.geceleri gec saatlere kadar oturur,sabah erkenden uyanırdı,ben her sabah uyandığımda
ilk işim pencereye koşup mehmet amcayı izlemekti onu izlemek bana zevk veriyordu hiç bir
bahçivan bu kadar özenmezdi bahçesine bi okadarda üzülüyordum onun bu yanlız haline
konuşmak istesemde konuşmazdı benimle içine kapanık tuaf bi insandı alışveriş dışında
evinden çıkmaz kimseyle yakın olmazdı.. kimse anlamazdı ama yüreğinde fırtınalar kopardı
her gün onu izlemeyi neden bu denli suskun,neden yanlız,neden sadece güller,ve neden gizli
gizli gözyaşı dökmeler,içimde bunları düşünür sebebini arardım.. bi sabah uyandığımda
bahçesinde bi kalabalık vardı,her kafadan bir ses herkeste bi telaş vardı hemen koştum
o koskoca o adam yığılıp kalmıştı o çok sevdiği güllerin yanına..gazete kağıtlarıyla örttüler
çizgili yüzünü,kime haber verceklerdi bi yakını varmıydı kimse bişey bilmiyordu onun hakkında
ıssız bir köşede kalacaktı mezarı o çok sevdiği gülleri dikti toprağa girecekti
acısı içinde kalacaktı koca adamın.az sonra ambulans geldi sirenlerle,koca bir dağı alıp
gittler kücücük bahceden,herkes gittikten sonra girdim evine açık kalmıştı kapısı
arkasından ağlayanı bile olmayacaktı,onun için var olmak yada yok olmak bi anlam taşımıyordu
2 odalı evine girdim bi odaya yığmıştı kuru kalabalık yapan eşyalarını,eski bir radyo
gardolap,bi kaç kilim kullnmadığı eşyalar..diğer odada yatağı vardı sanki uyumamıştı o gece
bozulmamıştı yatağı duvara astığı bi kaç resim,siyah beyaz olan bir resme takıldı gözüm,
güzel bi bayan gülümsemişti saçları omuzundan akmış,kareli uzun bir elbise giymişti..
yavaş yavaş anladığımı zannettiğim oysahiç anlamadığımı anladığım bi şiir vardı resmin altında
gözlerim dolarken dudağımdan dökülen o kelimler anlatıyordu bana o koskoca adamın yanlızğını
acısını gülleri neden bu kadar sevdiğini...
GüLüM
senden sonra kimseyi sevmedim
her gülde senin kokun vardı
sen benim tomurcuğumdun
nedensiz solan..
bu bomboş dünyada hiç birşey
zevk vermiyor bana
gülen yüzünle bir gülü andırırdın
ben sana gülüm derdim sen birtanem..
ölümü beklerken bu kücücük dünyamda
sen benim hasretim sen benim derdim
sen benim tek tesellim oldun..
senin gibi solacaktı bütün güller
ben herşeye inat soldurmayacaktım
gül yüzlü hayalinin rengini...
şimdi bir bahçivanım güllere aşık
ben sana gülüm derdim bahar gelirdi
ben sana gülüm derdim güller açardı
sensiz gelecekse beklenen ölüm
ben sana gülüm derim son nefesim sen olursun...