ŞİKE

• 14 Nisan 2010 Çarşamba 14:07:55

Yaşam bir oyundur. Oyunu kuralına göre oynamak gerekir. Bu konuda yazılı ve yazısız toplumsal sözleşmeler mevcuttur. Anayasa, yasa, yönetmelik, kural, tüzük, anane, gelenek, görenek, moda, usul, esas vb. saymakla bitmeyecek konulardır. Bu konular dâhilinde; hayat aslında bir yarıştır. Önde bitiren kazanır, gerilerde kalan kaybeder. İşte Toplumsal sözleşmeler tam burada devreye girer ve neticeyi sağlar. Hakkaniyet ve samimiyet çerçevesinde sonuçlandırılacak yarışlarda, kazanan da kaybeden de zevk alır ve mutlu olur; ayrıca, bir sonraki yarışa en iyi şekilde motive olmak isteyecektir. Çünkü çok çalıştığı takdirde mutlaka kazanacağını bilir. Bu durumda toplumsal değerler en üst düzeyde akıp giderken güven duygusu hâkim olur. Zeki, çevik, çalışkan ve en önemlisi çok ahlaklı bireyler ile meydana gelecek toplum da, aynı şekilde adam gibi adamların barındığı toplum gibi toplum olacaktır. Temel değerlere sahip toplumlar, tüm engelleri rahatlıkla aşacaktır.
Bunun yanında; hayat denilen yarışa karanlık düşüncenin karıştığını düşünelim. Maddi ve manevi çok güçlü olanların kazandığı, kazanması gerekenlerin kasten kaybettiği ve neticesi önceden belirlenmiş yarışlarda toplumsal temel değerler çürümeye yüz tutacaktır. Güven duygusu kaybolacak, yasal konuların dışına çıkılmış olunacak ve gereksiz kutuplaşmalar başlayacaktır. Bu bazen bir futbol oyunu olabilir, bazen da çok büyük bir ticari ihale olabilir. Hiç önemli değildir ki birisi oyun diğeri ise çok önemli diye ayırmamak gerekir; bunlardan birisinde hile yapan, mutlaka diğerinde de yapar. Yalan ile başlayan her yarışın neticesi de yalandır. Yalan ile yalancıyı koruyup kollayan toplumun varlığı da kaçınılmaz yalan olacaktır.
Öte tarafta, gerçek olan toplumlarla her alanda yarışamaz duruma gelecektir. Yalan ile kazanılmış sahte başarılarla alınan ödüller, ödül olmaktan öte yıkımın madalyası olacaktır. ŞİKE, işte bu sahte başarıların adıdır; neticesi önceden ayarlanmış ve maddi çıkara dayanan finallerdir. Şikeden haz alan toplumlar, temel değerlerini kaybetmeğe ve içi çürümüş dışı verniklenmiş elma olmaya mahkûmdur. Adalet denilen kavramdan yoksun toplumların ilk icraatları şikedir. Bu nedenle; tüm insanlığa şikesiz bir hayat dilerim. Saygılarımla.