Sır Gibi
Sır gibi düştü içime uzaklığın! Dalgalandı gözlerimden damlalar , aktı sana doğru.O mavi derinliklerde bir iz aradım senden. İki dağ arasında bir mutluluktu tercih ettiğim. Dışarının ayazından , soğuğundan uzak... Sen ise son kez ayrılığı seçtin. Silindi kulaklarımdan sükunetin. bedenimi yırtarak yankılandı sesiz çığlıklarım gidişinin ardından.
Sana anlatmak istediğim bir beden vardı oysa. Ruhu senin öpüşlerinde şehit olmuş. İleriye attığı her adımda oluk oluk kanayan... O öyle bir kalp taşır ki ;ihtiyacı var sana inanmaya. Sendeki camdan özgürlüğüm hapis soğuk zindanlarında. beni yaşama bağlayan tek şey;kalemimden dökülen ve senden sonsuzluğa uzanan uçsuz bucaksız,karanlık cümlelerm. Her kelime senden bir armağan. Ve hiçbir cümlenin sonu yok... Sakın beni çağırma o demir parmaklıkların dışına. Bu renksiz , sert zemin benim için en somut gerçeklik. Benim için güvenli tek yer... bişeyler var uzaklarda beni korkutan.
İzlerine yansır umudum uzağıma attığın her adımda. Ve her umut bir düğüm olup tutunur sabahlarıma. Doğan güneş değildir hiçbirzaman. Cayır cayır yanan benim... Benim bedenim... Yanan da benim , yakan da... Artık çok geç fırtınalarımı yaz akşamı esintilerine dönüştürmek için. Çiçek yerine kar taneleri topluyorum şimdi. Artık geç ömrümün tek armağanına sonsuz bir sabırla bakmak için!
Kırılgan dualarını al üstümden. Her biri ağır bir bedelle geçip gidiyor ömrümden. Her gidişte benden bir parça kopuyor. Arkada yıkık dökük bir harabe kalana dek...
Sebepsiz bir aşk geliyor sana doğru. Henüz algılayamadığın beden bir parça toprak koyuyor avuçlarına! Yağmur kokusu sarıyor etrafını. Anlamıyorsun o an , içinde geleceğe uzanan bir tohum olduğunu. Hayatında güzel olan herşeye yaptığın gibi ; izin veriyorsun parmak aralarından akıp gitmesine. Serin , yumuşak toprak... Her kum tanesi bir kayaya döünüşüyor yere düşerken. Ve her kaya balyoz olup iniyor üstüme acımasızca. Susuyorum... Belkide ömrümde son kez susuyorum. Kelimelerim siyah bir perde arkasındaydı bugüne dek. Hep ordalardı , sen bilirdin ama hiç perdeyi aralamak gelmezdi aklına. Belki istemezdin. Ben hep konuşurdum gözlerinle. Onlar senden daha insaflıydılar ama sonuçta onlarda senden bir parça... Onlarda senin gibi tepkisizdiler...
Bir nefes... Dudaklarımın arasından adınla çıktı! Kulağıma öyle uzaktan bir ses çalındı ki... Yabancı kaldım kendime. Bir rüzgar alıp götürdü beni.Savruldum sarı yapraklı geçmişime. Küçücük bir kız , o tanıdık ses ; yine adını söyleyen , sana uzanan minicik , ürkek eller ve tam dokunacakken geriye giden bedenin. Attığın bir adımla yaratmış olduğun 2 farklı dünya. Suskunluğumun başladığı yer. Beni savuran , kalbimi taşlaştıran , zamanı anlamsız kılan küçücük bir an. Gelen ve gitmek bilmeyen tek bir an... Ve şimdi ; sessizliği yırtan isminin ardından bir el uzanıyor sana doğru. Avucunda tecrübesiz tüm duygular , yarım kalmış hayaller , söylenmemiş sözler , yasaklanmış bir geçmiş ve kaybolmuş bir gelecek! Ağırlaşıyor kolum. Düşüyor yanıma. Uzaklar daha uzak oluyor... Yetişemiyorum sana! Neden sonra bulutların arasından bir ışık süzülüyor. Isınıyor ellerim. Her dokunuş bir yalvarıştır ellerimden sana akan. Gözlerim sızlıyor bakışınla karşılaşınca! Her yolun sonunda seni buluyorum ve her sabah kayboluyorsun yine kalbimde.
Gecelerime doğuşunu izliyorum. Gökyüzünde kendindn emin , sessizce ilerleyişini... Yakamozlar düşüyor gözlerimden. Onlardan yol yapıp sana ulaşıyorum. Yürüyorum buram buram aşk kokan yağmurun altında. Serin bir müzik esiyor kulağıma! Seni dinliyorum! Utanıp , bakamıyorum ruhuna! Başım düşüyor göğsüne. Okşuyorsun saçlarımı. Her dokunuşunda bir kalp bırakıyorsun saçlarıma. Uyuyorum bu huzur içinde. Son dokunuşunun kokusuyla uyanıyorum. Ardından kalan kokunu saklıyorum içime. Bir sır bu bana senden kalan. Uzakları yakın yapan... İki dünya arasında bir köprü. Eski , yıpranmış , sessiz , gizem dolu... Gece olunca çiçekleniyor! Sana uzanan bir kapı açılıyor sanki. Korkusuz , ilk adımımı atıyorum. Değiştiriyor beni nefesin. Tek başıma düzensiz , anlamsız kelimeler yığınıyken ; seninle ortak , anlamlı tek kelimeye dönüşüyorum. Sana ait olan... Her harfine ölümler beğendiğim... Taptığım o sözcük senin. Sök , al dudaklarımdan! Sakla en kuytularına. Bende kalırsa kalbimi acıtacak. Sende daha güvenli. Yaşat onu... Sev...adınla başlayıp yine adınla bitecek tüm cümlelerin anısına...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.