- 1007 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
biraz üşüyorum...
Caddelerde sisli, puslu bir kış ikindisi. Ağaçlarda salkım salkım eski
zamanlardan kalma anılar... Yapraklarda yere düşmeye hazırlanan yağmur
damlaları... Bir yaprak kıpırdıyor işte, gümüşi bir damla usulca yere
düşüyor. Sen sanki, yaprakların arasından bana müzipçe gülüyorsun. Beni her
zaman şaşırtırsın zaten. Beni her zaman güldürmeyi bilirsin. Farkına bile
varmadan bir şarkı dökülüyor dudaklarımdan "Caddelerde rüzgâr, aklımda aşk
var."
Rüzgâr keskin ıslığı ile şarkıma eşlik ediyor. İstasyon Caddesi’nin
tenhalığı nedense ilk defa içime dokunuyor. Arabaya binsem ve birlikte
gezdiğimiz yerlere gitsem, evimde şiirler okuyarak telefonunu beklesem,
telefonunun gelmediği zaman seni başka yerlerde arasam. Sonra sen gelsen
yanıma, yine "seviyorum" desen, ben yine senin gözlerinde sonsuzluğa mahkum
edilen aşkımı görsem. Ayrıca şarkılar gerçek oldu bu kez. Caddelerde rüzgâr,
aklımda aşk var.
Yalnızım, üşüyorum, özlediğimse çok uzaklarda. Bahçeme melekler yağıyor,
hepsi de tanıdık. Senden doğan, gözlerinde hayat bulan, bizi koruyan,
kollayan ve en önemlisi ikimizi bir araya getiren melekler... Son kez yine
seninle gezmiştik oraları. Sen kimbilir belki de, uzak bir kıtanın, uzak bir
şehrindesin şimdi.
Benimse herşeyim aynı. Geceleri bodrum katlarına yağmur daha çok yağıyormuş,
bugünlerde bir tek bunu ögrendim. Bir de geceleri daha uzun sanki, bitmek
bilmiyor. Bana anlatmak için neler biriktirdin içinde? Benim sana
anlatacağım yeni birşeyler yok. Dedim ya, her şey aynı. Ama sanki biraz
mahsunluk çöktü üzerime, bir de gülüşlerim sanki biraz azaldı. Sen olsaydın
hemen anlardın. Sen benim herşeyimdin. Arkadaşım, dostum, öğretmenim,
talebem, sevdiğim.
Koşulsuz bir sevgiyle sevdim seni, bağlandım. Sen kimbilir belki de, uzak
bir kıtanın, Uzak bir şehrindesin şimdi. Benimse içimde kocaman bir boşluk
var. Hayır, Üzülmüyorum, içimdeki boşlukta birtek özlemin yankılanıyor.
Hayır, sana anlatmak için yeni şeyler biriktirmiyorum içimde, çok istesen
hikayeler uydururum. Ama hikayelerimden önce itiraflarım olacak. Kendimden
bile gizlediğim duygularımın itirafları. Sana aşık olmaktan delice
korktuğumu, sana bakarken içimin titrediğini. Daha pek çok, sırrımı
anlatacağım sana.
Gerçi anlatmama gerek yok, sen zaten hepsinin çoktan farkındasın... Sen
kimbilir, belki de uzak bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi.
Bense odamda senden uzak. Hayır beni merak etme, üzülmüyorum. Biliyorum,
ikimizde yoktuk bu aşk başladığında ve çok iyi biliyorum, sonsuzluğa mahkum
edildi bizim aşkımız. Dedim ya, beni merak etme. Üzülmüyorum. Yalnızca
biraz, biraz üşüyorum...
MUSTAFA HEBİP