EMEKLİYİM
EMEKLİYİM
’’Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan (kimse)’’
diye açıklamışlar şu an ki yaşamamı...Çünkü ben emekliyim...
Yirmi beş yıl koşuşturmacadan sonra bu ne iştir böyle...Tam da yeni alışmıştım hızlı yaşama. Evdeki görevim
işteki görevim, sosyal etkinliklerim. Otomatiğe bağlanmıştım sanki. Ne işyerindeki görevimi ihmal ediyordum ne evdeki
görevimi ne de çevreme olan sorumluluklarımı. Anlayamadım nasıl geçti yirmibeş yıl, yani çeyrek asır.
Hele hele son günlerde iş yerinde çalıştığım arkadaşlarımın hepsi benden yaşça küçüktüler. Onların Nilgün ablasıydım.
Saygıda kusur etmezler, sevgi ise öyle çok ki...Etrafımda pervane olmuşlar bensiz ne eğlenceye giderler, ne de kırlara.
Unutulmaz doğum günlerim, ziyaretime gelirler bayramlarda, kandillerde.
Yılların tecrübesiyle benim masama gelen hiçbir sorun halledilmeden dönmez. Yıllar öğretti ki masama doğru
gelen her yüz önce tebessüm ister. Nice öfkeli yüzler yok olur gözlerime bakınca. Sınıflara derse girmem, fakat tüm öğrencileri
tanırım. Etkinliklerde Ud’umla eşlik ederim. Odamda bulunan fotokopi bahanesiyle sık sık yanıma gelirler.
Fotokopi dedim de aklıma geldi. Odamdaki Fotokopi yi çalıştımak için
bir kumbara oluşturmuştum, toplanan paralarla müzik sınıfına bağlama almıştık. Kayıtsız kalamazdım çalıştığım yer okuluma, ikinci ailemdi
çünkü, en iyisi en güzeli bizim okulumuz olmalıydı.
öğretmen arkadaşlarım odama bakıp gülücüğümü almadan geçmezler sınıflarına. Daha önceki çalıştığım Gümüşsu Ortaokulundan
bir öğrencimiz Gülistan Türkçe öğretmeni olup gelmişti karşıma. Her yapacağı etkinlikte benimle istişare etmeden koyulmazdı işe.
Öğretmen Emine Yazlalı’da birlikte çalıştığımız İngilizce öğretmeni Firdevs, benimle çalışmaya doyamamış olmalı ki
gittiği okula beni istedi. Emekli olduktan sonra, üç aylığına deyip tekrar çalışmaya başlamıştım. Aradan tam beş yıl geçti.
Müdürüm okul dışı toplantılarına giderken gözü arkada kalmaz. Gelen ziyaretciler iyi karşılanacak, gelen yazılara
anında yanıt verilecek.Bilir ki Nilgün ablası kol kanat gerecektir tüm okula, yokluğunda.
Yıl 2010 şubat yarıyıl tatilinde okul. Müdür, Müdür yardımcısı ve ben okuldayız. Artık çalışmayı bitirmek istiyorum,
fakat bunu nasıl anlatırım ikinci ailem olan okuluma. Hazır öğretmenler öğrenciler yokken, çıkıp gitmek bu cennet mekandan...
İlkönce sık sık hastalandığımı söyledim, yorulmuş olmalıyım dedim. Ardından annemin rahatsızlığını ve ona bakmam gerektiğini.
Onun ardından da artık resim yapmak istiyorum doya doya, bol zamanda. Ve sabahları geç kalkıp saatlerce kahvaltı sofrasında oturmak
istiyorum dedim Müdür yardımcıma. Müdürüm o sırada seminerdeydi. Bir kişiyle başa çıkabilirim dedim. Aynen düşündüğüm gibi oldu.
Müdür Yardımcım Mürşide hanım okuldan ayrılmamı benim açımdan iyi olacağını söyledi, özleyeceğini ilave etti ardından.
Pazartesi sabahı Müdürüm gelir gelmez odasına çıkıp konuşmak istediğimi söyledim, Müdür yardımcıma söylediğim sözleri tekrarladım.
Önceden haber uçmuş olmalı ki hiç şaşırmadan dinledi. Ve benim için en iyisi ne olacaksa onun yapılması gerektiğini söyledi.
Ardından, okulun kapıları sonuna kadar size açık, sıkıldığında odan ve masan sizi bekliyor olacak dedi, tebessüm ederek.
İkinci dönem başladığında öğretmen arkadaşlara veda etmeye geleceğimi söyleyerek ayrıldım,
güzel okulum Gaziemir İzmir Ticaret Odası İlköğretim Okulundan...
Mutlu başladım Mutlu ayrıldım...Kimbilir belki bir gün, yaşadığım güzellikleri kaleme alırım paylaşırım dostlarımla...
Emekliyim ben, emekli...
09 nisan 2010-nilkurt
YORUMLAR
foça etkinliklerinde kısa bir tanışma......sayfalardan uzak kaldık ne bir şiir nede bir yorumda karşılaştık........hayırlısı olsun....emekliğini yaşıyor.....başarı bir alışkanlıksa her daim muaffak olur....özü anlatan harika bir uslup....bu güzel kalemlere bu sitenin ihtiyacı var hoşgeldiniz saygılar....
Mutlu başladım Mutlu ayrıldım...Kimbilir belki bir gün, yaşadığım güzellikleri kaleme alırım paylaşırım dostlarımla...
Emekliyim ben, emekli...
...
YAZINI YUDUM YUDUM İÇTİM DOST KALEM . ANCAK, SONA YAKLAŞTIKÇA, EYVAH ! YOKSA, YOKSA, ARTIK KENDİSİNE AYIRDIĞI ÖMÜRDEN,VAZ MI GEÇTİ DEDİM İÇİMDEN..
BİR SOLUK ALDIM...EVET, BUNDAN BÖYLE RESİM YAP, MÜZİKTE İLERLE, DOSTLARA ZAMAN AYIR, KISACA, KALAN ÖMRÜ,ARTIK İSTEDİĞİNCE YAŞA, YARARLI ÇALIŞMALARLA. ŞİİR VE YAZILARI EKLEMEĞİ UNUTTUM. ŞİİRDEN VAZGEÇMEK OLMAZ Kİ..
DEVAMI DİLEĞİYLE SEVGİLİ EMEKLİ YOLDAŞIM...