- 746 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Vefa Borcunuzu Ödemek İçin Sıranızı Beklemeyin...
Zaman zaman birbirimize iyiliklerimiz dokunuyor. Bu iyilik karşısında kimi zaman mahçup kalıyoruz kimi zaman da zamanı gelince benimde bir faydam dokunur diyerek akışına bırakıyoruz. Karşılıksız yardımcı olmak toplumumuzda en önemli ahlaki değerlerimizden bir tanesidir. Çok şükür ki bu değerlere hala sahip çıkanları görebiliyoruz. Kendisine faydası olan kişilerin, etrafındaki insanlara da yaklaşımı hep paylaşımcı ve yol gösterici olmuştur. Bu kişilerin yaptıkları küçük yada büyük yardımlar, manevi açıdan bir tatmin oluşturur.
Karşılıklı yapılan yardımlarda ise sabırsızlık faktörü her zaman göze çarpmakta ve yardımını aldığınız kişinin sürekli sizden bir çıkar beklentisi içinde olduğunu hissedersiniz. Zor durumda kalmış olmasaydınız muhtemelen bu yardımı kibar bir şekilde geri çevirebilirdiniz. "Dostlar alışverişte görsün misali" gibi çevremizdeki kişilerle olan yardımlaşmalarımız, aslında onları daha iyi tanıyabilmek açısından çok önemli fırsatlardır.
Yakın dostlarımızın ve akrabalarımızın, yaşadıkları sorunlarda onları dinlemek, yapılacak birşey varsa da gücümüz yettiğince yardımcı olmak isteriz. Sürekli güleryüzlü ve moralli görmeye alıştığımız kişilerin, nedenini bilmediğimiz sıkıntıları yüzünden suratı asık bir şekilde görünmeleri ister istemez bizleri etkiler. Yardımcı olabilmek için dertlerini dinlemek , sırdaşları olmak yada bir çözüm üretmek için zamanımızı onlara ayırırız. Çünkü gerçekten hissederek yapılan bu eylem, bizlerin de başına gelen sorunlarda en yakınlarımıza kendimizi çok rahat açmamızı sağlar. Yetiştiğimiz ortamı iyi tanıyan , düşüncelerimizin az çok ne olduğunu kestirebilen insanlara kendimizi açmamız daha kolay olur. Maddi yada manevi anlamda, yardımlarını aldığımız kimselere, bizler de koşullar elverdikçe yardımcı olmaya çalışırız.
Maddi durumumuzun ve şartlarımızın çok iyi olmadığını düşünecek olursak, yardımlarını bizden esirgemeyen kişilere, mahçup kalma düşüncesi bile canımızı sıkabilir. Bu kişilerle olan diyaloglarımızda sürekli onlar için yapabileceğimiz birşey olup olmadığını sohbetlerimizden çıkarmaya çalışırız. Eğer elimizden gelen bir yardım olursa da manevi anlamda büyük bir rahatlama yaşarız. Karşılıklı olmadığını iki taraf bilse dahi gönül yada vefa borcunun kapatılması bizler için çok anlamlıdır. Bunun sonucunda duyacağımız haz duygusu hayata sarılma nedenlerimizden birisi bile diyebiliriz.
Hepimiz, gücümüz ve imkanlarımız doğrultusunda yardımcı olabileceğimiz fırsatları kollarsak, imece usulü şeklinde birbirimizi hem daha iyi tanıyabilme fırsatı yakalar hemde destek olmak açısından olumlu bir sonuca varmış oluruz. Günümüzde şartların değiştiğini, artık hiçbirşeyin eskisi gibi olmadığını düşünsek de aslında değişen sadece insanların düşünceleridir. Çevrenize yakın bir zaman içinde baktığınızda ; oturduğunuz ev aynı, yürüdüğünüz yollar aynı, işyeriniz aynı fakat insan düşünceleri farklı. Şartların insanlarımızı sürekli olumsuzluğa ittiğine odaklanırsak , bu gibi güzel değerlerimizi de elimizin tersiyle itmeye devam etmiş oluruz.
Sadece iyilik gördüğümüz kişiye odaklanmak yerine , en küçük bir iyilikle bile günümüzü tamamlayabilirsek ne mutlu bize. Yardımcı olabilmemizin asıl gayesi içsel huzurumuzu sürdürebilmek ve fayda sağlayabildiğimiz kişinin mutluluğunda, bir parça olsun payımızı görebilmektir. Yardımcı olacağımız kişilerin maddi durumları asla bir kriter olarak düşünülmemelidir. Kararsızlık yüzünden , sıkıntılı günler geçiren çok yakın bir arkadaşınıza yada maddi durumu elverişsiz bir kişiye de yardımcı olabilirsiniz. Yardım’ın hiçbir zaman yeri, türü ve zamanı belirli değildir. Bunu sizin kendi içinizdeki netliğiniz belirler. "Ben bu yardımı yapmak istiyor muyum?" şeklinde açık olmalısınız.
Yardım şeklimiz, maddi destek yada sadece o kişinin isteğini yerine getirmek olmamalı diye düşünüyorum. Yol gösterici olabilmek, maddi yardımlar yapmak yerine iş imkanı sağlayarak bunun kapılarını aralamak, Manevi fikir paylaşımları için ise , başımıza gelen yada bildiğimiz olaylardan örnek vermek sureti ile kişinin kendi kararını almasına ön ayak olmak daha doğrudur. Bir kişiye balık verip, karnını doyurması ve kendinize muhtaç etmeniz yerine ; Balık tutmasını öğretip, o kişinin kendi bağımsızlığını kazandırmak her zaman için en temel olandır.
Gününüzün rutinlikten uzak olduğunu hissetmeye başladınız. Artık bu tür fırsatları daha net algılayabilecek ve imkanlar elverdiğince, yardımcı olabileceksiniz. Eğer , kimsenin yardımına ihtiyacım yok ve kimseyle de bu şekilde uğraşmak istemiyorum diye düşünüyorsanız tamamen egoist bir yaşam sürdüğünüzü söyleyebilirim. Daha önceki deneyimlerinizde , kullanıldığınızı düşünmüş yada büyük pişmanlıklar yaşamış olabilirsiniz ama bunlar kendimizi daha iyi hissetmek adına bundan sonra daha bilinçli ve yerine ulaşan yardımlarda bulunmamıza asla engel olmamalı.
Yazan : Turgay GEZİCİ | www.bilincalti.com
YORUMLAR
Ne güzel şeyler yazmışsınız hayat dersi gibi. Kutluyorum ayrıca bu yardımların da hazırcılıktan uzak, iş vererek veya işi öğreterek olması ne güzel düşünceler sizi kutluyorum böyle bir yazıyı kaleme aldığınız için bir de şu konu önemli yapılan iyilikten sonra başa vurulmamalı iyilik. İyilik kalpten gelinip yapılmıştır karşıdaki illa bana iyilik yap dediği durum olmayabilir. Ama ben sana şunu vermeseydim sen açtın, sen şöyle olurdun vs. gibi davranışlara da girmemek lazım. Na yapılacak allah için vicdan için toplum için yapılmalıdır.
Tekrar başarılı yazınızı kutluyorum. Sağlıcakla kalın...
Turgay GEZİCİ
Sanırım sıklıkla başımıza gelen durumlardan bir tanesi de bu olsa gerek. Keşke yardımcı olabilseydim demek. Hiçbirşey için geç değildir. İçimizden gelmese dahi ben bunu neden yapmak istemiyorum şeklinde kendimizi sorgulayalım. Belki de hiç önemsemediğimiz bir önyargımızı yada bilinçaltındaki bir düşüncemizi farkedip, bundan kurtulmayı başaracağız. Aslında bizler başkasına değil kendimize yardım ediyoruz. Yeter ki olaya bakış yönümüzü değiştirebilelim.
Değerli ve içten düşünceleriniz için teşekkür ederim. Sağlıcakla ve Farkındalıkla kalın efendim...