Kimseye etmem şikâyet etmem
Her nefesin ülfetinde gizlenen hikmeti hiç bilemem
İstikbalim için bahaneler üretemem, takiyeler içinde ömrü tüketemem
Çileyin irfanını terennüm ederken, badirelerin kıskacında inlerken dertlenemem


Kalbin iki cenahından biriyim
Hareket ve kuvvetin ilzamında hıçkıran biçareyim
Hasretin bühtanında, sancının her acısında boyun bükerek inleyemem
Kem sözleri kendim için yeğlerim, idrakimde ki sefilliği bilerek hamiyet beklerim


Dili lisan aşikâr, kor ise yakar
Sinemde uhde olarak kavileşen her ne varsa oyalar
Muradım o ki, nutkumsan sudur eden vaki, hali hasretmek ise kalbe âli
Ruhum müddeti nefese tabii, mizan kulluk inhisarımda saklı farkı fark etmek arlı


Gittiğim, haliyle gideceğim yol
Vuslat için olmadıkça, bahaneler çoğaldıkça bir kor
Hissiyat uysaldır, hal hilimle rehberi yet yolundadır, kul farkındadır
Ezadan arî olmak için, cehdi bırakarak vehimlere sığınmak mukallit için hüsrandır


Buyur derken, feda olmayı bil
Ötelerken maveranın hükmünü aklından hemen sil
Gez gör, ibrete doy, kuytu körfezlerin himmetindedir her koy, unutma
Vahdet için, sabrı cemile ulaşmak bir seçim, geçim ise bir yudum su ve bir de o kuru


Kar sınmak, ihlâsın olamaz
Tevazuda maslahat nüfus elde etmek için kullanılmaz
İnsan utanmaz, kul arlanmazsa edep halin ikliminde asla bulunmaz
Kol kırılsa da, dil sussa da, akıl, hakikate vasıl olmak için kullanılmadıkça züldür


Öte, hesabidir, ölümle demdir
Aşk, hakikate vasıl olmak için fevkalade bir sultandır
Ömür biçilmiş kaftandır, nice yangınlar bu diyarda sevdaya haizdir
Kul, tefekkür ettikçe, ayetlerin ifşasından nefeslendikçe, aşk iksiri terennüm edildir


Mustafa CİLASUN