Mutluluk
Büyük insanlar idealleri için var olur ve yaşarlar, hayatları hep sıkıntı ve mücadele içinde geçer. Etrafları kalabalık görünse bile onlar hep yalnızdırlar. Küçük insanlar ise hep kendileri için var olur ve yaşarlar, onların da hayatları hep sıkıntı içinde geçer.
Büyük insanlar bütün sıkıntı ve zorluklarda mutlu olmasını bilir ve mutluluğu yaşayabilirlerken, küçük insanlar istedikleri şeylere kavuşsalar bile mutluluğu yaşayamazlar, yaşadıkları ve mutluluk saydıkları şeyler ise geçicidir.
Bir dost derdi ki; “ Bu dünyada rahatını düşünen ve arayan insan küçük insandır ” Sakın yanlış anlaşılmasın, elbette ki her insan rahat ve mutluluk arayışındadır ve bu yanlış değildir. Yanlış olan bu mutluluğu mal ve makamda aramak, yani dünya’ya ait değerlerde mutluluğu aramaktır yanlış olan.
Mutluluk her insanın doğduğunda sahip olduğu şeydir, her insanda vardır ama insanlar onu yanlış yerde, dışarıda aramaktadırlar. Oysa aradıkları şey kendilerine kendilerinden daha yakındır da haberleri yoktur.
Bir yere girmek için önce oradan çıkmak gerekmektedir. Küçük insanlar mutluluğu elde edebilmek için mutluluktan çıkabilmeyi çok iyi başarabilmekte, kendileri ve çevresindekilere de sıkıntıyı yaşatabilmektedir.
Unutulmamalıdır ki; “ Hayatı sadece kendi dilek ve istekleriyle kurmaya çalışanlar ve bu uğurda adım atanlar, attıkları her adımda kendi mutluluklarından uzaklaşmaktadırlar. ”
Esen kalın, saygılarımla
Almuti
YORUMLAR
Mutluluk aslında elimizi uzattıgımız kadar yakındır.yeterki mutlu olmak için büyük şeyleri umut etmemek gerek.en ufak şeylerden bile mutlu olablıyorsak o zaman mutluyuzdur.Kimseyi yargılamadan sadece sen oldugun için kabullenırsek o zaman bu da mutluluktur...unutmayalım ki mutluluk insanların kendi iradesindedir..sevgiler
Almuti
esen kalın
saygılarımla
Herkes bir dönemini başka uğraşlara adar.Herkesin bir döneminde hayaller vardır.Türk insanını diğer insanlardan ayıran özellik hayallerini kurduğu sırada etrafında onu farkedecek hiç kimsenin olmamasıdır.Hayalleri anlatmalı ve anlatılan hayallere takdirde bulunulmalıdır.Motivasyon süreci zayıf olan bir toplumuz yazık ki.Tabuları yıkma adına sürekli karşımıza dikilen ilk engel;Eski köye,yeni adet,deyimi oluverir.Kendi ayakları üzerinde durmayı bilmeyen bir insan başkalarına yaslanmak zorundadır.Türk milletinde bu aile kavramı yüzünden ertelenmiş ve yanlış benimsenmiştir.Hala 10 yaşına kadar çocuğunu eliyle besleyen annelerimiz var.Bu çocuk mutluluğu nerede bulabilir.Mutluluğun arka planında özgüven vardır.o yoksa mutluluk ta olamaz.Teşekkürler...