- 2129 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Sevgi, Aşk ve Dostluk
Sevgi duyguların temelini oluşturur. Yaratana aittir. Yaratan sevgiyle yaratıp var ettiği her varlığın çoğalıp kendi neslini devam ettirebilmesi için sevgi duygusunun ütünde bir de aşk duygusunu yaratıp var etmiştir. İnsan için Allah aşkı sevginin en üstünüdür.
Sevgi; Bir varlığa karşı hissedilip duyulan ilgi, alaka ve yakınlığın bağlılığa dönüştürülmesi yönünde içimizde oluşup gelişip yoğunlaşan duygularımızın dışa tezahürüdür. Sevgi tek yönlü bir duygudur. Şartsız vermeyle oluşur. Ama alınıp verildiğinde de hep çoğalır. Onu için sevgi paylaşmaktır. Sevgi paylaşanı yüceltir. Sevileni onure eder. Onun için sevgi ışıktır. Ruhu aydınlatır. Aklı parlatır. İnsana yol gösterir.
Sevgi kalp, aşk gönül, dostluk vicdan işidir. Kalp bedene, gönül ruha, vicdan tüm benliğe hizmet eder. Onun için sevgide benlik yok. Benimsemek var. Aşkta ise benimsemek yok. Benlik var. Dostlukta her iki taraf için eşitlik, hak, hukuk, adalet içinde doğruluk, dürüstlük, hoş görü var.
Sevgi duygudan oluşur. Duygu yüküdür. Aşk arzudan oluşur. Arzu yüküdür. Dostluk, paylaşımdan oluşur. Duygu ve düşünce örtüşmesidir. Sevgi şartlar elverdiği sürece bitip tükenmeden sürekli artan bir duygudur.
Aşk ise arzuya bağlı olarak oluşup (gelişir ve yaşanır.) yaşandığından, yaşandıkça azalıp tükenen bir duygudur. Onun için sevgi insanı sürekli yüceltirken, aşk insanı yüceltirde alçaltırda. Dostluk insanı, insan yapar.
Sevgi hoş görüp kabullenip sadakat göstermedir. Aşk yakınlık gösterip, tutku içinde hayran olup alınganlık göstermektir. Dostluk, yeri gelince tutku içinde kabullenip hayran olup sadakat göstermektir.
Aşk; aklı bertaraf eden (sevgiden oluşmuş) aşırı duygu selidir. Bu sel aklın yolunu tıkar. İradeyi kullanılmaz hale getirir. Onun için sevgi akıl, aşk gönül, dostluk vicdan işidir.
Sevgi de akıl, Aşkta gönül, dostlukta vicdan ölçüsü hakimdir. Ancak akıldan vicdandan yoksun bir gönül özgürdür. Dilediğini yapar.
Sevgi yalın ve sade bir duyguyken aşk ise; uyanış, diriliş, yaşanılan hayatın farkında olup kendini ve karşısındakini daha iyi tanıyıp anlaşmaya yönelik ayağa kalkıştır.
Varlıkların var olup yaşamalarına yönelik bir oluşumun hareket selidir. Onun için sevgi nefes alıp vermeye, aşk ise su içip yemek yemeye benzer. Sürekli nefes alıp verirsin ama, su içip yemek yiyemezsin. Suyu ekmeği paylaşırsın. Ama nefesi paylaşamazsın.Sevgi paylaşılmadan verilebilir. Ama aşk karşılıklı paylaşıp rahatlama olduğundan yiyip içilmeden, paylaşıp rahatlanılmadan huzur bulunup mutlu olunmaz.
Onun için yaratan, nefes verip yarattığı her varlığı sevgiyle yaratıp var eder. Sevmediği hiçbir varlığı da yaratıp var etmez. Onun için Yunus demiştir ki, yaratandan ötürü yaratılanı severim.
Elbette bizde seveceğiz ama her yaratılana da aşık olamayız. Ama dost olabiliriz. Öyle değil mi? Dostluk; birbiriyle benzeşen ruhların (uyum sağlayıp örtüşen duygu sahiplerinin) birlikteliği, uyumu, uzlaşıp anlaşması olduğundan sevgi ile aşk arasında duygularımızın sigortası olacak nitelikte yaşadığımız hayat içinde oluşturulup tutulması gereken bir duygudur.
Dost; sevip aşık olduğumuzla paylaşamadıklarımızı / paylaşamadığımız duygularımızı, paylaşıp rahatlamak için daha farklı bir nefes alıp vermemizi sağlayarak bize taze bir nefes olup, soluk veren yaren denilen arkadaştır. İnsana yorulduğunda soluklanıp nefes almasını, dinlendirirken dinleyip, anlayıp anlayış göstererek, rahatlayıp huzur bulmamızı sağlayarak hayatın akışını kolaylaştırandır.
Sevgi yürek, aşk gönül, dostluk benliğe bağlı vicdan işidir. Yürek bedene bağlı olduğu için beden içinde tutsaktır.
Gönül; akıl üstü duygu merkezi olduğundan akıldan uzak, ruha bağlı özgürdür.
Vicdan; Benliğin yeryüzündeki tek ilahi okuludur. Öğrendikleriyle benliğe karşı görevi, yapıp ettikleriyle de Allah’a karşıda sorumluluğu olan tek duygu merkezidir.
Sevgide aşkta dostlukta duygularla yaşandığından tüm duygularımıza ne kadar çok farkındalık kazandırabilirsek bir o kadar güzel sevip, aşık olup dostluk kurarak yaşayıp aşkta vuslata erişebiliriz.
Allah; akıl, sevgi ve aşk üçgenindeki muhabbette(ilimde) saklıdır. Onun için sevgi bizatihi hayattır. Aşk ise, muhabbet, gönül dostluğudur. Dostlukta iki ayrı bedenin vicdan dairesinde birbirine uyum sağlayıp huzur içinde yaşayıp mutlu olabilmeleri için iki ayrı gönlün sürekli Allah ile irtibat kurup yaşaması gerekir ki, gerçek anlamda her iki gönülde vuslata erişebilme mutluluğuna erişebilsinler.
Vuslat; iki ayrı benliğinyaşayacakları aşkı vicdan dairesinde Tanrı ile irtibatlandırarak uyum içinde yaşamalarıdır.
Sevgide aşkta dostlukta yaşanmadan dil ile söylenip anlatılmaz. Toplumda birleşip bütünleşip kuçaklaşmayla yaşanır.
Onun için her kim ne ararsa, kendi içinde arasın. her şey insanın kendi içinde saklıdır. Dolayısıyla sevginin kabesi kalp, aşkın kabesi gönül, dostluğun kabesi Allah’tır.
Sevgi paylaşmaktır. Aşk gülü dikeniyle avuçlamaktır. Dostluk, Tanrı yanında sevip dost bildiğin kişi ile buluşup, konuşup, halleşmektir.
Cahit Karaç
YORUMLAR
Sayın Demircioğlu; Söylediklerinizin hepsine katılıyorum. Üstelik çok centilmen, son derecede saygılısınız. Buraya kadar yerden göğe kadar haklısınız da. Ancak bizim toplumda insanlarımızın çoğu düşeni kaldırmaya değil, düşürmeye meyilli. O nedenle de mütevazılığın aşırısı, aptallıktır.
Eleştiri konusuna gelince, ben kimseye eleştiri yasağı koymadım. Okuyan herkes hakaret etmedikçe istediği gibi eleştire bilir.
Duaya gelince, herkesin ihtiyacı vardır. Ben de herkes gibi biri olduğuma göre dua edilmesine de çok memnun olurum.
Dua; Kulun Allah'a aczi yetinin ifadesidir.
Düşünür olmama gelince, her birine bir kitap yazabileceğim on beş bin "Özlü Sözün" sahibiyim.
* Allah akıl verdiklerini mektebe, vermediklerini çayıra salar. * Öfke nefesi tez tüketir. * Tavuğun ufku kümesi kadar. İnsanın ufku aklı kadardır. Gibi, sözlerden oluşan, şu anda da kitaba dönüştürmeye çalıştığım güzel bir kültür kitabını Türkiye'me kazandırmaya çalışıyorum.
Ben okuyucudan gelen her türlü eleştiri ve övgüye hazırım. Onun için burada yapılacak olan güzel ve yapıcı olan eleştiri insanın marifetini artıracağından memnun olurum.
Selam, sevgi ve saygılar sunuyorum.
Merhaba
Kusura bakmayın, şahsen bende bir şair, düşünür ve yazarı eleştirebilecek edebi ve fikri donanım yok. Dolayısı ile yazınızı eleştiremeyeceğim. Kendinizi şair, yazar ve düşünür diye tanımlamasanız; düşünmeye, şair ve yazar olmaya çalışıyorum deseniz belki yeltenebilirdim buna.Zira bizde olmuş olana söylenecek söz yok, işimiz olmaya çalışanla. Olmuş olanlar, biz olmaya çalışanları eleştirmeli bence.
Ama isterseniz dua edebilirim sizin için.
Saygılarımla..
Cahit KARAÇ
Şimdi ne düşünüp ne yazacağınıza karar verin. Ve de yazın.
Ben söyleyip yazdığım şeylerin hakkını veren bir insanım.
Şairim diyorum. Şiir yazıyorum. Düşünür diyorum. Binlerce orijinal söz yazıyorum. Yazarım diyorum. Binlerce sayfa yazı yazıyorum.
Şimdi hak edip yazdığıma kanaat getirdiniz mi?
Saygılarımla..
Cahit KARAÇ
Cahit KARAÇ
Her yerde konuşur artık.
Cahit KARAÇ
Cahit KARAÇ
Her yerde konuşur artık.
Cahit KARAÇ