- 857 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Ölüm Şehri
İşte yine akşam oldu. Her zamanki gibi yine ufuktan yavaş yavaş batıp gitti, güneş. Giderken de ufukta bırakmadığı tat kalmadı. Henüz karanlığımın ilk saatlerinde; canımın solan yapraklarından biri daha gelmemek üzere gitti.
Kış gecelerinin sert ve kesici soğuğu, serin ve güler yüzlü yüz yalayan melteme bırakmıştı yerini. Soğuktan kalem tutmakta nazlanan ellerim, artık sıcağı bahane ediyordu. Ve de şimdi kelimelere ilham için yağmur damlası kalmamıştı. Penceremden gelen meltem ise sıcak ve bunaltıcıydı.
Aynı, bildik caddeleri aşındırma hissi kaplamıştı ruhumu. Bir şehri tanımanın meraklı akşamlarından biriydi bu. Yine o; her zamanki caddelere, misafir etmek istiyordum kendimi. İçi hamam misali yanan belediye otobüslerindeydim; aynı sahile gitmek üzere. Sıcaktan eriyen insanlar şehrin en sadık üyeleriydi. Otobüs çoğu kez aynı duraklarda durur; her defasında değişik yüzleri misafir alırdı.
Elimde tutamakları yıpranmış çantam, içinde kitaplar, kitaplar içinde şehirler, şehirlerde insanlar, insanlar arasında da ben vardım çoğu zaman. İnsanlar otobüs bekliyor, bir çocuk kâğıt mendil satıyor, çiklet satıyordu. Ayaklar çıplaktı. Gerçi bunun aynı şartlarla titreyerek dolaşan çocuklardan pek farkı yoktu. İskeleye yanaşan vapurdan kravatlı beyler iniyor, yorulmuş insanlar iniyordu.
Çarşının kalabalığı arasında hayat her defasında olduğu gibi akıyordu. Bir yanda bitmeyen emekli kuyruğu, diğer yanda ise loto sırasında hayaller kuran insanlar uzuyordu.
Siz gezerken, oyun oynadığınız, oturduğunuz yerlerde kendinizi görmeye çalışırsınız. Fakat görmek istediğiniz, her defasında bir başkası olarak çıkar karşınıza. Artık anılarınızda kalmıştır o yerler ve yaşananlar. Hep canlandırma çabalarımızla tekrar tekrar geçer, dalarız maziye.
Sonra bir mezarlığın önünden geçersiniz de gözünüz bir şeyler arar mezar taşları arasında. Siz geçmişe yelken açacakken gerilerden gelen bir sesle irkilirsiniz. Ve işte o zaman görmek istediğiniz yerde yerinizi alırsınız. Ve geriye sizden sadece fotoğraflarınız kalır. Albümün sayfaları arasında yer bulursunuz kendinize. Ve bir gün öyle bir an gelir ki; albümün sayfaları arasında bile yer bulamazsınız... Eyvah unutuldunuz!
Semih Canbolat
YORUMLAR
Son derece güzel bir yazıydı. Tebrik ediyorum.
Eyvah unutuldunuz ! sözünün yerine daha farklı bir cümleyle
final bırakmanızı tercih ederdim yinede.
"Bir kimlik götürülür Nüfus Müdürlüğüne ve isminize hazırlanan hüviyeti alır eline bir memur ilk ve son defa bitişinizi yazar bu defa..."
böyle bir son nasıl olurdu mesela...
saygıyla...
asran tarafından 8/30/2007 5:49:16 PM zamanında düzenlenmiştir.