- 3489 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
MEKTUP...
Sevgili, bu akşam seninle konuşmaya ihtiyacım var. Seninle dertleşmeye. Paylaşmaya ihtiyacım var. Neden sen? Bilmiyorum. Sanki şu an beni en iyi anlayacak insan sensin gibi geliyor bana. Ya lafı dolandırmaya ne gerek var ki? Bu gece sana ihtiyacım var. Bu kadar basit. Yoksun... Olsun... Ben alıştım yokluğuna, nasılsa. Ben alıştım seninle sensiz konuşmaya. Sen duy ya da duyma. Ben, yine de, seninle konuşacağım.
Biliyor musun sevgili, seninle konuşmadığımız o kadar çok şey var ki…Senin sormadığın. Benim anlatmadığım. Hani çocuklarımız hep bizi hayata olduğumuz yaşta başladık zanneder ya?. Öncesiz zannederler ya bizleri? Bizi çocuk olarak düşünmezler ya hiçbir zaman? Bir zamanlar genç olduğumuzu, aynı onlar gibi sevdalara düştüğümüzü düşünemezler, düşünmezler ya? Ben sana anlatmadıkça sen de beni aynı onların düşündükleri gibi düşündün. Zannettin ki; benim sana gelen yolum hep düzdü. Hiç tökezlemedim ben o yolda. Hiç burkmadım ayağımı. Hiç düşmedim. Hiç kanamadı dizlerim.
Haklıydın. Hiç kanamadı dizlerim. Çünkü her düştüğümde kanayan sadece yüreğimdi. Çizilen, kırılan, incinen, yaralanan sadece yüreğimdi.
Görmedin-göremedin-göstermedim sana yüreğimin yamalarını. Anamın yaptığı kırk yama gibi bulduğum her parça ile bir yarayı kapattığımı, anlatmadım.
Sana gelinceye kadar, birçok sokaktan geçti yolum. Sağlı-sollu evlerin dizili olduğu, kargacık burgacık yolları olan sokaklara girdim-çıktım. Yönümü kaybettim. Çıkamadım girdiğim sokaklardan. Çaldığım kapıları açan olmadı. Kimse almadı içeriye.
Öyle çok evin kapısını çaldım ki. Biri çıksın da tutup elimden “ Yanlış yöne gidiyorsun. Doğrusu bu taraf “ desin. Yüreğine götürsün beni diye bekledim. Hep yanlıştı gittiğim yürekler. Daha bir kaybettirdiler bana yönümü. Yönümü kaybettikçe yolumu hiç bulamaz oldum. Ne güvenim kaldı düşürmediğim, ne de inancım. Döndüğüm her köşede takıldılar kaldılar, birer birer.
Son döndüğüm yol çıkmaz bir sokaktı. Ve elimde bir tek “ben” kalmıştı, kaybedeceğim. Dizlerimin üstüne çökmüş pes etmek üzereydim ki; sen geldin. Elimden tuttun, kaldırdın beni. Gözyaşlarımı sildin. “ Gel “ dedin sadece.
Deli bozuk yamalarını söktün önce yüreğimin. Tek bir parça ile kapattın yaralarımın üstünü; seninle.
“ Korkma “ dedin. “ Ben varım yanında.”
Söz verdin; “ Kaybolmayacaksın bundan sonra.”
Ben en çok seninle kayboldum, biliyor musun? Elimde kalan son şeyimdi, giderken yanında götürdüğün; Ben.
Sana bir gün sormuştum: “ Ben senin neyinim? “ diye. Susup bakmıştın gözlerime. Sustukça susmuştun… Sen sustukça yüreğimin yaraları açılmaya, kanamaya başlamıştı, yeniden. Yaş olup akmıştın gözlerimden, damla damla.
Susmuştun... Beklemiştim senin sormanı. “ Ya ben senin neyinim? “ demeni.
Sormadan, merak etmeden yanıtını döndün arkanı gittin…
En çok yanıtsızlığın yakmıştı canımı. Sükûtun; ikrarı demekti hiçliğimin. En azından “yolda bulduğum kadınsın “deseydin. Ya da ne bileyim? “Alelade bir kadınsın” deseydin.
Söyleyeceğin hiçbir şey acıtmazdı beni sessizliğin kadar.
Şimdi senin sormadığın soruyu ben soruyorum kendime, senin yerine:
“ Ben senin neyinim?”
“ Sen benim çıkmaz sokağımda ki tek evsin.”
Eser Akpınar
izmir
04.04.2010
Not: “ Sen benim çıkmaz sokağımda ki tek evsin “ Bu sözü dizi notlarının içinden seçip bana gönderen kankam’a teşekkürlerimle.
YORUMLAR
Duyguların açık ve net anlatımıyla,dürüstçe soru soruş ve cevap bekleyiş.Sorunun muhatabı da en az sizin
kadar dürüst davranır umarım,sevgilerimle.
Eser Akpınar
Sevgiler yüreğinize
“ Ben senin neyinim?”
“ Sen benim çıkmaz sokağımda ki tek evsin.”
Eser Akpınar
Mektup çok güzeldi. Özellikle de Final. Tebrik ediyorum sevgili arkadaşım. Sevgilerimle
Eser Akpınar
Sevgilerimle
“ Sen benim çıkmaz sokağımda ki tek evsin.”
o sokağın çıkarını bulacağım,bulmam gerek,
ben ben olduğum ,var olduğum için.
ama tuz ,ama taş ,ama yama basacağım bağrıma,basmam gerek
ben ben olduğum,var olduğum için.
ama öykü,ama şiir ama düz yazı olup atacağım seni yüreğimden,atmam gerek
anca ,işte o zaman bitmez dediğim umduğum ummadığım yok olup gidecek,acaba ben ben olabilecekmiyim:((
tebrikler .yine çok iyi.artık birikiyor kitap müsfetteleri
dimii:))
sevgilerimle
Eser Akpınar
Sevgilerimle
/ Söyleyeceğin hiçbir şey acıtmazdı beni sessizliğin kadar/
Eser Hanım, iyi ki varsınız...Kaleminiz hiç susmasın.
Eser Akpınar
Saygılarımla...
Tebrik ederim, bir içsel yolculuğa, bizi de peşinizden sürüklediniz.
Anlatımınız çok etkileyiciydi.
Sevgi ve Saygılarımla,
Eser Akpınar
Her şey gitse de sevgi hiç bir yere gidemiyormuş . Yaraları sarmak için seven ile kalıyormuş . Sevilen ise sevenmiş zaten . Sadece her şey "sevda sokağı"na taşınıyormuş ev ev ...
Tebrikler ...
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum...Saygılarımla
Duygu, kalite, teknik...
İşte, yazılarınzı o yüzden büyük bir zevkle okuyorum. Tebrik ederim.
Eser Akpınar
Sevgili Eser hanım, bir çocğumuzun yazmak isteyip de yazamadığı, söylemek isyetip de söyleyemediğimiz bir çok sözü kısacık bir mektuba öyle sığdırmışsınız ki, ben kendi iç dünyamı ve kendi sözlerimi buldum mektubun her kelimesinde.
Eğer söz söyleemiyorsa giderken sevgili, sözünün olmadığından değil, konuşacak gücü bulamadığındandır eminim.
Özel bir mektupdu okuduğum. Kutluyorum kaleminizi ve sevgiler yüreğinize
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum Türkan Hanım...Sevgilerimle
''Deli bozuk yamalarını söktün önce yüreğimin. Tek bir parça ile kapattın yaralarımın üstünü; seninle.
“ Korkma “ dedin. “ Ben varım yanında.”...
Yine çok güzel...
Eser Akpınar
Eser Akpınar
EDEBİ DEĞERİ YÜKSEK GÜZEL BİR MEKTUP..NAKIŞ NAKIŞ İŞLENMİŞ DUYGULAR...OKURKEN İNSANIN,ETKİLENMEMESİ ELDE DEĞİL...
Zannettin ki; benim sana gelen yolum hep düzdü. Hiç tökezlemedim ben o yolda. Hiç burkmadım ayağımı. Hiç düşmedim. Hiç kanamadı dizlerim.
Haklıydın. Hiç kanamadı dizlerim. Çünkü her düştüğümde kanayan sadece yüreğimdi. Çizilen, kırılan, incinen, yaralanan sadece yüreğimdi.
SELAM VE SAYGILAR...
Eser Akpınar
Benim de en sevmediğim şeydir konuşmadan arkayı dönmek. İyi veya kötü sonuca konuşarak gidebilmeli insanlar. Çok duygu yüklü ve iyi anlatımlı bir yazıydı yine. Yürek sesiniz hiç susmasın. Çok iyi bir yazarsınız Eser Hanım. Tebrikler. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Eser Akpınar
Saygılarımla
öyle güzel anlatmışsınız ki ! bir yudumda okudum.evet! sessiz kalmak daha çok yaralıyor insanı.bazende söylemek isteriz ama söyleyemeyiz sevdiğimizi yada sevmediğimizi.bişeyler tutar bizi.bilemiyorum ama her ikisi de bazı durumlarda zor seçenek gibi geliyor bana..yüreğinize sağlık
Eser Akpınar
Saygılar.
harika olmuş zevkle okudum .....aslında oda biliyor ne oldugunuzu belki oda icindeki fırtınalardan söyleyememiştir ....keleminiz susmasın hep yazın...
Eser Akpınar
Saygılarımla