KARAR/SIZIM
Anlat, diyorsun. Söyleşi başlıyor. Yönümü bir dönmüşüm, uyuyorsun. Ne kadar konuşsam, dilinden bırakmadığın kelimeler önde gidiyor. Şikâyet etmiyorum. Kim bilir kime atıp tutuyorsun. Susuyorum, sulu gözlerim soğan doğramaya yeltenen ellerimi gözlüyor. Daha kabuğunu bile soymadığım soğanlar…
“Anlat” diyorsun. Anlatınca da uyuyorsun. Anlamayacaksın işte, sorma! Dinlemiyorsun ki… Hem ne değişecek duysan, bilsen. Uykusunda boğulup da nasıl kahrolmadığının hesabını mı soracaksın? Nasıl yani, bunu yapacak mısın? İstemiyorum kızma, kıyma ona. Kiminle konuşuyorum, uyuyorsun. Belki de en çok sen dinliyorsun beni. Nine! Tamam, anlatmıyorum. Karar/sızım… Elimde değil yine başlıyorum. Duysaydın, anlasaydın söylediklerimi. Bilebilseydin kelimelerin telaffuzunu, ne derdin? Uyur muydun yine?
Gözlerime dokunup da hâlâ sıcak kalabilen döküntülerin sırrını sorar sormaz, uyumanın sebebi ne? Ninni mi bu söylediklerim? Sen de haklısın.
“Kızım sabahtır gâvurca ne geveliyon? “
Anlatsam anlarsın, söylesem bilirsin. Dersem… Bilirsin ya hem de benden çok anlarsın beni.
Her uykundan kalkışında sorarsın –merakla- neden bu saatlerde gezindiğimi, başka dillerde söylendiğimi. Lavobanın susmayan çenesini dindirmek ister gibi yapar ve yine uyursun.
25.01.2010 PAZARTESİ
23.24
HALİME ERVA KILIÇ
KARAR/SIZIM Yazısına Yorum Yap
"KARAR/SIZIM" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.