- 869 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yitik değerler / Seyit Onbaşı
Seyit Onbaşı, 1889 yılının Eylül ayında Havran İlçesi Çamlık (Manastır) köyünde dünyaya geldi. Babasının adı Abdurrahman, annesinin ki Emine idi. Seyit, 1909 yılının Nisan ayı başlarında askere alındı. 1912’de Balkan Savaşları’na katıldı. Savaş bitiğinde terhis edilmedi ve topçu eri olarak Çanakkale Cephesi’nde görev aldı. Çanakkale Savaşları’nda gösterdiği kahramanlıkla adını Türk tarihine yazdırdı. 18 Mart Deniz Savaşı sırasında, Rumeli Mecidiye Tabyası’nda ayakta kalabilen tek top vardı onun da mermi kaldıran vinci bozulmuştu. Seyit Onbaşı büyük bir güçle 215 Okkalık mermiyi üç kez kaldırarak namlunun ucuna sürmüş ve bu kahramanlığı ile Ocean gemisi büyük bir yara almıştı. Seyit Onbaşı 1918 sonbaharında köyüne döndü. Sanatı olan ormancılık ve kömürcülüğe devam etti. 1934 tarihinde yürürlüğe konan soyadı yasasıyla "Çabuk" soyadını aldı. 1939 yılında akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle vefat etti.
Ülkelerin milli duruşları, milli şuurları, milli kişilikleri vardır..Yukarda Seyit Onbaşı’nın alıntı olan tanımı var..Kısaca özetlemişler bu büyük kişiliği..
Gençlerin ve çocukların, kişiliklerinin şekillenmesinde, ülkelerin duruşlarının şekillenmesinde, milli kişiliklere ihtiyaç vardır..Bu kişiler, ülkeyi ülke yapan değerlerdir..Ülkenin dili, dini, gelenek ve göreneklerini yaşama ve yaşatma adına gereklidir bu kişilikler..
Bir çok ülkede böyle kişiler gerçekte olmasa bile, çocuklarına efsaneler anlatarak, sıradan kişileri abartarak, başka ülkelerin kahramanlarını küçümseyerek yetiştirilir çocuklar..Milli duruş adına zorunludur bu..
Mesela Kristof kolomb ABD’ yi keşfeden şahıs olarak anlatılır..Dünyada herkese bu böyle yutturulur..Oysa PİRİ REİS’in haritasında yıllar önce vardır o kıta..Ama biz PİRİ REİS’i tanıtamayız, kendimiz bile adam gibi tanımayız, lakin gerçekten yamyam olan kolomb’u herkes bilir..Üstelik çocuklarına bunu öyle güzel anlatırlar ki , onun bir yamyam olduğunu asla kabul ettiremezsiniz..Oysa gerçekten insan etini sevdiğini üstüne basa basa anlatan biridir..
Çok eskilere gitmeye gerek yok, Vietnam savaşına kadar gitsek, daha ne dolaplar entrikalar çıkar karşımıza..
Vietnam savaşının yıllarca sürmesine rağmen, bir sonuca ulaşamayan ABD, buradaki hezimetini Rambo karakteriyle bastırır..Bir orduya bedel olan RAMBO efendi, yakar yıkar perişan eder..Ve ABD’li tüm çocuklar Vietnam’daki hezimet yerine, Rambo efendiyi hatırlar..Şanlı Rambo efendiyi..
Özellikle ABD örneğini veriyor olmam, hem herkesçe daha kolay anlaşılıyor olması, hem de içimdeki iflah olmaz ABD düşmanlığının dışa yansımasıdır..Genetik bir olay yani kusura bakmayın..
Şimdi bizim tarihimize bakınca gerçekten şanlıdır..Vallahi şanlıdır..Başımızı yer eğdirecek bir geçmişimiz yoktur..İstanbul surlarına bayrak diken yiğitten, Seyit Onbaşı’ya kadar şeref doludur geçmişimiz..Diğer milletlerin bizden aldığı, alacağı binlerce değer , örnek aldıkları binlerce kişilik vardır..
Ama biz nedense bilmeyiz bu adamları, yiğitleri, değerleri..Kaçınımızın çocuğu bilir mesela Seyit Onbaşı’yı..? Örümcek adamlarla iç içe yaşayan çocuklarımıza, bunun bir saçmalık olduğunu, ama bizim geçmişimizde Seyit isimli bir yiğidin çok ağır bir top mermisini kaldırdığını anlatabilirmiyiz mesela .?
Bu yiğidin kahramanlığı sayesinde savaşın kazanıldığını, o savaşta daha nice yiğitlerin bizler için öldüğünü kaçımız anlattık çocuklara .? Anlatamadık..Anlatınca ‘Örümcek kafalı’ kafalı dediler bize..
Kaçımızın çocuğu geçmişteki kahramanları tanıyor..? Fatih’i bilen kaç çocuk gördünüz.? Seyit Onbaşı’nın top mermisini kaldırırken çatırdayan kemiklerini bilir mi çocuklarımız ?
Yine Fatih’in kalleşçe zehirlendiğini kaç çocuk bilir.? Büyükler bilmez ki çocuklar bilsin..
Kimse ama kimse çocuklarının cehaletinden, laf dinlemediğinden, ahlaksız yetiştiğinden dem vurmasın..Kimse kendi yetiştirdiği bir çocuk için kimseyi suçlamasın..Kimse Seyit yetiştirmediği için etrafta suçlu aramasın..
Seyit’in kemikleri o gün çatırdamıştı..Bugün sızlıyor o kemikler haberiniz olsun..O çatırtıların içinde maneviyatımız çatırdıyor..Milli benliğimiz çatırdıyor..Şerefimiz çatırdıyor..
Ya analar yine Seyit’ler doğursun, ya içimizdeki Seyit’ler ortaya çıksın..Bu çatırtılara dayanamaz olduk artık..
Tunar ÇALIŞKAN / Nevşehir 07-02-2010
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.