Her Şey O’na Döndürülür
Muhteşem dengelerle üstün güç sahibi Allah tarafından var edilen evrende, dünya çok küçük bir yer tutmasına karşın büyük amaçlarla yaratılmıştır. Birçok insan dünyada kendi konumunun diğer insanlardan farklı olduğunu zanneder. Oysa genç-yaşlı, zengin-yoksul, güçlü-güçsüz her insan, sınırlarını kavrayamadığımız evrendeki milyarlarca gezegenden birinde tanımlanamayacak kadar küçük bir yerde yaşar. Kendisini büyük ve güçlü zannederek büyüklenen insan, gerçekte bir nokta kadar yer kaplamaz.
Yaşamda hiçbir şey başıboş bırakılmamıştır. Evrendeki her santimetrekarede büyük gücünü tecelli ettiren Rabbimiz, insanı da başıboş bırakmamış, dünyaya belli amaçlarla göndermiştir.
Yüce Allah dünya hayatını, “O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır.” (Mülk Suresi, 2) ayetiyle bildirildiği üzere, insanlardan hangilerinin daha güzel davranacağını ve kimlerin Kendisi’ne bağlı kalacağını denemek için yaratmıştır.
Dünya, Allah’tan korkup sakınanlarla, O’na nankörlük ederek yüz çevirenleri ayırt etmek için hazırlanmış bir imtihan ortamıdır. Ve her insanın ahirette alacağı karşılık, yaşamı boyunca Allah’a gösterdiği sadakati ya da sadakatsizliği oranında olacaktır.
Dünya insanların eğitim mekanıdır. İnsan, Allah’ın koyduğu sınırları gözettiği, buyruklarını yerine getirdiği ve hata yapmaktan sakındığı oranda olgunlaşır. Yaşadıklarına sabretmeyi, Kur’an ahlakından ödün vermemeyi, her durumda Allah’a yönelmeyi, Allah’ı gereği gibi takdir etmeyi, O’na karşı sevgi ve haşyet dolu korku duymayı öğrenir. Yarattığı nimetlere şükrü artan kişi, Allah’a katıksız bir imanla iman eder ve tam bir teslimiyetle teslim olur. Artık bu insan, Allah Katında beğenilen üstün ahlak özelliklerine sahip takva sahibi bir mümindir. Böylece muhteşem barınma yurdu olan cennete girmeye layık duruma gelir.
İnsan bu dünyada -imtihan ortamının sırrı gereği- başına gelen olaylarla denenir ve bu imtihandaki başarısına göre sonsuz yaşamında ceza ya da ödüle kavuşur. Yaşam imtihan üzerine kurulmuştur; ölümle imtihan sona erecektir ve kimse imtihanının ne zaman son bulacağını bilemez. Yaşamın sırrı "süresi belirtilmiş bir yazı" olan ölümde gizlidir.
Bu nedenle insan, uzun yaşama hesapları yapmak yerine, Allah’ın huzurunda yapayalnız vereceği hesabı düşünerek yaşamalıdır. Sonsuz yaşamı için bir hazırlık yapmamak, zamanı boşa geçirmek büyük kayıp olacaktır.
O halde, bu gerçeğin dünyadaki hiçbir şeyle kıyaslanmayacak kadar önemli olduğu iyi anlaşılmalıdır. Karşısına çıkabilecek olaylar için önceden hazırlık yapan insanın, çok daha fazla hazırlığı ölüm ve ahiret yaşamı için yapması en akıllıca davranış olacaktır.
Ancak çok sayıda insan nankörlük eder ve Rabb’ine şükretmekten, O’na itaat etmekten kaçınır. Ölümü akıllarına dahi getirmeyen bu kişiler, "... Öyle ki, ömür onlara (hiç bitmeyecekmiş gibi) uzun geldi..." (Enbiya Suresi, 44) ifadesiyle belirtildiği gibi, dünyadan çok uzun süre ayrılmayacaklarını düşünürler.
Tüm amaçları dünyayı yaşamaya yönelik olan kimseler, kendilerine iyi bir yaşantı sağlamak, her anlarını kendilerince en iyi şekilde değerlendirmek için çalışırlar. İnsanların dünyaya olan bu bağlılıkları Kuran’da “Gerçek şu ki bunlar, çarçabuk geçmekte olan (dünyay)ı seviyorlar. Önlerinde bulunan ağır bir günü bırakıyorlar. (İnsan Suresi, 27) ayetiyle haber verilir.
İşte o ‘ağır gün’de, iman edenler, ölümün ve hayatın denenmek için yaratıldığından gaflette olan inkarcılardan ayrılarak, sonsuz kurtuluşa kavuşacaklardır...
İnkar eden ya da iman eden, Rabb’ine döndürülecek olan her insanın yaşamına dair muhteşem bir video önermek isterim. İzlemek için:
www.dailymotion.com/video/xcmaiz_heryey-o-na-dondurulur-ilimedya_tech
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.