- 571 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
DÜŞMEM SANMA
Adam, artık hiç kimseyi görmek istemiyordu.Yaşlılık ve hastalık bir yana onun gözünden sakındığı, yemeyip yedirdiği, giymeyip giydirdiği evlatları ölümünü bekliyor, bu hastane köşesinden kurtulup hayatlarına dönmekten başka bir şey düşünmüyorlardı.Çaresizlik elini kolunu bağlıyordu. Gençken ve sağlıklıyken yaptığı şeyler bir bir geçiyordu aklından. Ama ne çare ki o günler bitmiş şimdi bir ayağı çukurda ölümü bekliyordu.
Hayatta bir oğlu vardı ,üç de kızı.Hiç kimse babalarının ağırlığını üstüne almıyor birbirlerinin üstüne atıyorlardı.Anneleri öleli çok olmamıştı daha. Adam belki de bu yüzden hastalanmış yataklara düşmüştü. Elli yıllık hayat arkadaşını kaybetmek, ona çok ağır gelmişti.Yalnızlığı o zaman anlamış, kapısı çalınmaz olmuştu. Geceler boyu boş duvarlara bakıp onlarla konuşmuştu. Çocukları pencerenin dibinden sesleniyor öyle geçiyorlardı. Yanına çıkan kalmamıştı. Eşinin değerini anlamıştı. Ancak yapacak bir şey yoktu.
İçten içe kendini yemeler, sonunda onu yatağa mahkum etmişti. Ara sıra gelen çocukları şimdi her gün gelmek zorunda kalmışlardı. Yapılacak bir tas çorba sorun olmuş, nöbetleşe uğramaya karar vermişlerdi. Zorla içirilen veya ağzına tepilen çorbalar bazen üstüne dökülüyor azar üstüne azar işitiyordu.Hiç bir şey demiyor hep susuyordu.”Başka isteğin yoksa ben gidiyorum” cümlelerine başını yukarı kaldırarak cevap veriyor,yalnız kaldığında gözlerini serbest bırakıyordu yaşlarını akıtmaları için.
Bu durum uzun sürmedi .Yaşlı adam ölümü çare olarak görüyor nefesinin kesileceği günü bekliyordu.Ne bir dost çaldı kapısını ne de başka biri. Yaşadıkları onu o kadar etkilemişti ki artık gözünü bir noktaya dikip başka yere bakmıyordu.Hastaneye gelmesi yine eski bir dostu sayesinde olmuştu. Sonunda bir dostu onu hatırlamış ve sormaya gelmişti. Durumunun ciddiyetini görünce” Ölmesini mi bekliyorsunuz, hastaneye götürsenize “ sözü onu hastane köşesine getirmişti.Doktorlar işlerinin çok zor olduğunu söylediler.Serumlar, iğneler artık formaliteden takılıyordu.Yaşlı adam dışarıda çocuklarının babalarının yanında kalma konusunda birbirleriyle tartıştığını duyuyordu.Yüzünü pencereye doğru çevirip dağları seyretmeye başladı ”Allahım ,al canımı “diye mırıldandı.Çocuklarını yanına çağırdı “Siz gidin ben iyiyim” dedi onlara .Çocuklar buna dünden razıydı. Bir anda kayboldu herkes.
Vakit gece yarısıydı. Yaşlı adamın yakınları aranıyordu hastane hapörlerinden. Kimse yoktu. Onu tanıyan biri “ Ne oldu” diye sordu. Yaşlı adam isteğine kavuşmuş ,ölmüştü.Yakınlarına yani çocuklarına telefon edildi . Ancak sabaha kadar kimse gelmedi.Cenazesi üç beş kişinin katılımıyla defnedildi.
Mezarlıktan ayrılanların yüzünde rahatlamanın vermiş olduğu huzur vardı. Sonunda ondan kurtulmuşlardı . Hiç birinin aklına bir gün onun durumuna düşeceği gelmiyordu.