TOZLU RAFLAR
Nedeni bilmiyorum,içimden geçiverdi işte...
Elim gitti kitaplığa,unutulmuşluğa,düne,önceki güne ve... neyse işte.
Bir kaç kitap içine sıkışmışlardı,yorgundu zarfları,yıpranmış,tozlu...
Sevgiliye ulaşmamış üç-beş ağıt saklıydı mektupların kısalı uzunlu cümlelerinde.
Gözyaşı kokuyordu,ya da ben öyle hissettim!!!
Hımm hatırladım,
şu saçları buğday sarısına çalan kız, ne hoştu sesi.
Her gece Mudanya akşamlarına düşen yakamozun hemen ardından şarkılar söylerdi; ruhumuzu okşardı nefesi.
Bu ona ulaşamayan mektuptu
Haa sahi bide ayaz vardı;az koşturmamıştı peşinden zilli,inat etmiştim bana evet demeliydi.
Vay be üstünden yıllar geçti,şimdi bi godomanın oğluyla evli.İyi ki de yerine ulaşmamış bu mektup.
Melek vardı bide,adını gönlüne göre koymuşlardı sanki.Ben onu tanıyana kadar hiç melek görmemiştim
ondan sonrada pek gördüm sayılmaz.Zaten mevlam erken aldı onu yanına.Melek doğdu melek öldü işte...Peki bu mektup...boş ver yaa...öldü sayalım.
Sonra bir kaç kitap beliriverdi raf arkalarında;hiç dokunulmamış ama aynı anda müsvette gibi kullanılmış gibi eski kitaplar.
Usul usul hafızama yerleşti;siyah kapaklı olan ilk doğum günü hediyemdi,ilk aşk ve ilk öpücük...Nasılda unutmuşum!!!
İçinde gül kurusu olan kitapsa;o kitap hep tozlu kalmalıydı...ah ne de çok severdim sayfa arasına gül koymayı.Her gül bir anıydı benim için.
Bu gül de ona onu hep seveceğim yalanını söylediğim haziran gecesinin karanlık kısmıydı,niye mi?
Habersiz gidişinin üçüncü yılında oda benim için sadece yaşanmışlık olup kalmıştı da ondan.
Bir de albüm gördüm ve hemen karıştırmaya başladım.Her resimde bir vakit eskiye gittim her resimde biraz ağladım ne yalan söyleyeyim.
Kitaplar,resimler,mektuplar,tozlu olmasına tozluydu ama birde baktım ki hatıralar kabından yeni çıkarılmış bir kitap gibi dokunulası ve çok tazeydi...
Volkan BULUT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.