- 1194 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Sıkılganlıklar
Mutsuzluktan ölmezsem parasızlıktan öleceğim bir gün.
Para kazanmaya varan yolum o kadar uzun ve zorlu ki yıllardır yürüyorum yürüyorum bitmiyor. Haftasonları verilen birkaç özel ders.. Ondan da aldığım ancak haftalık masrafımı karşılıyor. Annem ’ E kızım o kadar çok para harcarsan sonra böyle olur.’ diyor. Ben de ’Harcayasım var anne.’ diyorum. Harcadıklarım için pişman değilim de daha çok para kazanmam gerekiyor. Hem zaten niçin para kazanıyoruz ki, harcayamayacağım parayı ne yapayım yani. Küçükken kumbara alışkanlığım olsaydı şimdi eminim böyle yaklaşmazdım güzide maddi değerlerimize. İlerde bir gün bir çocuğum olursa ona hemencik bir kumbara alacağım; büyüyünce annesi gibi olmasın. Ya da olsun ya, ne yapayım.
Ha kalktım ha kalkacağım derken saat kaç oldu. Daha ne kitap bitti, ne slaytları okudum, ne faydalı başka bir şey... Sadece birazcık origami çalıştım. Sonra onu da öylece bıraktım, düzgün onaltı yüzlü yapacaktım oysa ki. Bugün eve erken gelmiş olmamın düşünüyorum neye faydası oldu. Sadece biraz kendimle yalnız kaldım. Ya galiba kendimi özlüyorum ben. Tuhaf bir yaratığım doğrusu, kendime trip atıyorum mesela.
Film izleyeyim bari dedim, bana mutsuzluğumu unutturur. O da inecek de, ben izleyeceğim de... Sabah yine erkenden kalk, yollarda toplu taşıma araçlarına binme savaşı ver. Neyse okula gidince bir kahve içiyorsun, oh dünya bir sana güzel... Kadir abi sütlü mü olsun diye sorunca sek olsun diyorum. Şeker zaten kullanmıyorum. Nasıl acı, nasıl lezzetsiz bir tadı oluyor o zaman kahvenin. Ama psikolojik olarak hemen beynimi ayacağına inanıyorum ya midemi bulandıra bulandıra içiyorum. Ah!İşte günün en mutlu eden haberi, yarın öğleden sonraki ders iptal olmuş. Kırk yılın başı bir derse gireceğin tutar, hoca da hemencik haber yollar, yarınki ders iptal diye. İyi, ne yapalım, gider kütüphanede bir şeyler okurum belki (!) Buna ben bile inanmam. Okulda hiç böyle dibine kadar öğrenci olasım gelmez. Okul benim için ne bileyim, böyle fakültenin kapısının önüyle, yağmur çiselediğinde deli güzel kokan çimenleriyle, kadir abisiyle, yalnızca sınav haftaları kullanımına izin verilen asansörüyle, sonra dersteki hocanın aksan yapmak için kuesçıneyiirr diye kelimeleri uzatmalarıyla filan güzel.. Böyle bir fotokopi çektirsem ya da kütüphaneye gidip ödünç bir şeyler alsam kendimi acaip öğrenci gibi hissediyorum. Of! Okuldan çok sıkılmışım aslında. Ama okulun bittiğinin ertesi günü de beni çok korkutuyor. Bu dünyada beni korkutmayan herhangi bir şey var mı acaba?!
Ah nasıl olmaz..
Aslında korkmadıklarıma bakarsak pek az şeyden korkuyorum. Onlar da lanet olsun ki ’ilerisi’ diye meçhul bir zaman için çok önemliler. Kime göre önemli, neye göre önemli?!
Her neyse..
Bir gün çılgınlar gibi mühendis olup çatır çutur teknik teknik şeyler konuşacağım.
Ah Holden ya!
Dilime bak.
Gönülçelen hala elimde dolanıyor da, iyiden iyiye Holden gibi konuşmaya başladım.
Saatlerdir aynı şarkıyı dinliyorum. Bu baharın girizgahı da bu oldu. ’Belki benim kağıt param bir şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir.’ Ne de güzel sözleri var. O eş zamanlı olarak başkalarına seniseviyorum dene kısmını da çok seviyorum. Adamı da çok seviyorum, müziğini fillan.
Şimdi çok eskiden, iki yıl önce filan, izleyip de çok sevdiğim bir filmi yeniden izleyeceğim. Belki içimdeki sıkıntıları alır götürür. Nasıl olacaksa..
Olur belki ya.
Bak ne diyor Ortaçgil, belki aynı zamanda içim sıkılıyor demişizdir.
Kim bilir...
Yağmur
YORUMLAR
İYİ BARİ BUNDA İSYAN MİNUMUMA YAKIN. SAMİMİ Mİ YAZIYORSUNUZ YOKSA SAMİMİ MİSİNİZ TAM ÇÖZEMESEMDE SADE VE GÜZEL YAZIYORSUNUZ.KOLAY GELSİN, HER İÇİNİZDEN GELDİĞİNDE YAZMANIZ DİLEKLERİMLE.