- 1092 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
yeni anayasa [serdal şahiner-alanya ]
Dünyada var olan iki yüzü aşkın devletin yapılanmasının ana çekirdegini hukuk oluşturur hukuk potasındaki daire ise ana yasa çerçevisinde şekillenir.ana yasa öylesine önemli bir içeriktirki devletin işleyiş ve yaptırımlarının baglamcasını ana yasa teşkil eder. Peki böylesine toplum yaşamını etkiliyen devleti biçimlendiren ana yasalar nasıl ve neye göre şekillenmelidir.
Zaman zaman hukuk içselligi gelişmemiş otoriteler anayasaları kendileri için bir engel görebilmektedirler.ve özelikle yürütme [hükümet ] erki yaptıklarının denetimini ve sınırlanmasını pek hoş karşılamazlar. Hükümet olmuş bir parti ’ seçim kazandım halk beni istedi ’gibi kısır bir mantıkla. Kendilerini hükümet ederken sınırsız bir gücün sahibi olarak görmek isterler. Çünkü öyle zannederler.
Burada şu soruya net yanıt vermek durumu ortaya çıkmaktadırki anayasalar neye göre biçimlenmelidir. ?
Hiş şüphe yokturki anayasalar evrensel insan hakları ve evrensel hukuk normlarına göre yapılmaldırlar.burda kıstas evrensel hukuktur.yürütme mutlak ana yasa açısından denetlenebilir olmak durumundadır.yoksa halk beni seçti öyleyse ben her şeyi yapmakta özgürüm mantığı faşizmi getirirki bunun sonucunu insanlık tarihi hitler almanyasında acı bir anı olarak tarihe kayıt etmiştir. Bilindigi gibi hitler otuzüçmilyon almandan onyedi milyonunun oyunu alarak iktidar olmuştur.çogunlugun oyunu alan hitlerin yaptıklarına kim iyi yapmış diyebilmiştir. Demekki çogulcu demikrasi toplumlar için eksiklikleride içinde taşımaktadır.burda devreye katılımcı demikrasi girmektedir.görüşlerin kendini rahatça ifade edebildigi sistem.bu sistemde hükümetler yargı denetimine tabi olmak durumundadırlar.özellkle parti kapatmalarında ana yasa temel kavramdır.yüksek mahkeme [anayasa mahkemesi ] diyelimki karar aldı . o kararın uygulanması bazı ülkelerde gerçekte meclis kararına baglıdır.ama ülkemiz gibi meclisin millet iradesini yansıtmıyan bir seçim sisteminde [çünkü yüzde on barajı vardır. ] milyonlarca oy yok sayılmakta üstelik o oyların yerine zıt görüşleri olan partiler boşluktan faydalanıp sandalye paylaşımına gitmektedirler.böyle bir meclis yapılanması olan bir ülkede ana yasaya uymayan bir iktidar nasıl kontrol edilecektir. Bu mümkünmüdür.
Tüm bunlara birde parti içi lider egemenliginide eklerseniz .toplumlumun olagarşik bir sisteme kayması ve buruygan bir lider potasında hukugun nötürleşmesi kaçınılmaz olabilmektedir.burda yine ifade edelimki halkın çogunun oyunu almak asla referans degildir.ülkemizde oniki eylül anayasasıda halkın çogunun oyunu almıştır.demekki halk yanılabilmektedir. Halkın her ferdininde evrensel hukuga vakıf olması söz konusu olmayacagına göre. Yargı yürütme ve yasamsa erklerinin özerkligi kaçınılmaz olmalıdır.ilginçtir oniki eylül bindokuzyüz sekseniki ana yasasaından yirmiiki yıl evvel yine askerlerde yapılan bindokuzyüzaltmışbir ana yasası evrensel hukuk açısından daha çagdaş ve daha özgürlükçü bir anayasaydı.onlarca yıl geçti ülkemiz ana yasası tam özgün bir anayasa olmaktan öte daha gerilere gitti. [1982 anayasası bir dikta ana yasasıydı. ]şimdi yeni bir anayasa maddelerinin halk oylamasına gitmesinden söz ediliyor. Eger halk oylaması bir referanssa şimdiki anayasayıda halk onayladı .niçin degiştiriliyor.tabiki bu ülke yeni bir anayasayı istiyor.ama iktidarda olan güç. Benim mantıgıma göre anayasa olmalı derse . bu ülke ana yasası olamıyor. Oniki eylül anayasasının bize ögretigi gerçek budur.
Şunu açıkca bilmeliyizki ülkemizde seçim yasası yüzde on barajı yüzünden anti demokratiktir. Baraj yüzde altılara beşlere düşürülmelidir. Bir partiden bir yere seçilen kişi bagımsız olabilmeli ama başka partiye geçememelidir. Yürütme mutlak hukuk içinde denetime tabi olmalı ana yasa içerigi evrensel normlara uygun olmalıdır.çagdaş türkiyenin şablonu budur.
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.