KARANLIK SOKAK
KARANLIK SOKAK
Saat bir hayli geç olmuştu.
Sokaklar karanlıktı ve hafiften yağmur yağmaya başlamıştı.
Elif; Anneciğim son otobüsü kaçırdım, mecburen yaya geliyorum. Merak etme beni 20 dakika sonra evde olacağım.
Dedi ve telefonu kapattı.
Bir an önce eve yetişmek için kısa fakat tehlikeli sokakları tercih etmişti. Çünkü, annesi hastaydı ve yataktan kalkamıyordu. Bu sokaklarda lamba yoktu, sadece geçen arabaların farları aydınlatıyordu.
Elif içindeki ürperti ile hızlı hızlı yürüyordu ve sürekli dönüm arkasını kontrol ediyordu.
Sanki birisi onu takip ediyordu ve o hızlandıkça arkasındaki de hızlanıyordu. Elif, bu telaş ve korku içerisinde ilerlerken, aniden karanlık sokak aydınlandı ve sokağa giren bir araba Elif’e doğru gelmeye başladı. Araba geldi ve Elifin önünde durdu. İçinden temiz kıyafetli, gayet şık bir adam indi.
Elif’e doğru yaklaştı ve;
İyi akşamlar hanımefendi, benim ismim Selim. Eğer isterseniz, sizi gideceğiniz yere kadar bırakabilirim. Bilmem bilir misiniz, bu sokaklar bu vakitler çok tehlikelidir.
Elif bir adım geriye çekildi.
Hayır..! benden kesinlikle korkmanıza gerek yok. İnanın size hiçbir zararım dokunmayacaktır.
Elif son derece tedirgin bir halde;
Hayır istemiyorum. Lütfen önümden çekilir misiniz ben gidebilirim..
Fakat hanımefendi, sanırım siz bu sokaktan daha önce hiç geçmediniz.
Hayır geçmedim. İlk defa mecbur kaldığım için geçiyorum. Buda son olacak zaten. Lütfen izin verir misiniz gitmem gerek.
Selim ne yaptıysa, Elif’i ikna edemedi ve önünden çekildi. Araba uzaklaştı ve sokak tekrar karanlıklara gömüldü.
Elif hızlı hızlı, koşar adımlarla tam sokağın sonuna gelmişti ki, ardından birkaç kişinin koştuğunu gördü.
Çığlık atmasına fırsat vermeden hepsi birden üzerine çullandılar ve Elif’i burnuna dayadıkları bir bezle bayılttılar.
İçlerinden birisi Elif’i sırtına aldı ve sokağın bir ucundan, diğer ucuna doğru koşmaya başladılar. Tam sokağın ortasına gelmişlerdi ki, sokak yeniden aydınlandı.
Yine aynı araba sokağa girmişti. Sokaktakilerin üzerine hızla yaklaşıyordu. Telaşlandılar ve daha hızlı koşmaya başladılar, bu kez Elif’i diğeri sırtına almıştı. Sonra arabadan silah sesleri yükseldi, silah seslerini duyan adamlar, aniden gözden kayboldular. Araba durdu ve Selim aşağı indi. Nereye saklanmış olabileceklerini düşündü, eli tetikte bir sağa, bir sola, bir arkasına bakarak gizlendikleri yeri bulmaya çalışıyordu. Bu sokak çok uzundu ve terk edilmiş harabe evlerden oluşuyordu.
Selim bir evin kapısını tekmeledi ve açtı. Yavaşça içeri girdi. Evin içinden, yukarı doğru bir merdiven uzanıyordu.
Selim merdivenin ilk basamağına çıktı, ardından ensesinde müthiş bir acı hissetti ve arkasına bile dönemeden yere kapaklandı…
Devamı GeLeceK...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.