Hakiki sevgi, herkesin bahsettiği, fakat pek az kimsenin gördüğü hayaletlere benzer. -- anatole franse
faruk tabak
faruk tabak

vazodaki ölü çiçekler

Yorum

vazodaki ölü çiçekler

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

897

Okunma

vazodaki ölü çiçekler

restoranlar kapalıydı.
endüstriyel bıkkınlık tüm çevresini sarmıştı.
gsm’ler,aygıtlar iptaldi.
marketler yanlızlıktı.
zincirleme.
hüzün tabloları vardı hep sokakta.
müzik yolcuları boşlukta yürüyordu.boşlukta yoktuki.
Melis yüzünü yıkadı.sabahın 6’sı.
"günaydın,"dedi aynaya.
"son ne zaman?"dedi"sevgili ayna söyle bana?"
zeytinyağı vardı.
ciciler cicisi saçına sürdü.
"teşekkürler ayna"
"takımımın bugün çok önemli bir maçı var"aynayla konuşuyordu.
ayna yanıt vermezdi.bunu biliyordu.
restoranlar kapalıydı.
nasıl olbilirdi bu?
su döküldüğü zaman ıslanmayan tek şeyi düşündü.
vefasız yüreği kıymet bilmemişti.
kendisi yoktu.
ölüm acısını hiç bilmiyordu.
sevmek yetmemiş miydi O’na
merdivenlerden indi.
kapıcıyla karşılaştı.
"günaydın"
cevap vermedi.
üzgündü.
belli olsun istemiyordu.
"yıllar sonra beni bir kalemde silemezsin,"dedi kendi duyacağı hüzünlü bir sesle.
arabasına bindi.
"senelerimi boş yere harcadın"
"sevilipte seviliyorsan şükretmeyi bilmek gerekir"demişti ablası.
"verilen sözler nerde abla?"
kuaföre uğradı.
rahatladı biraz.
babası.
evet ah.
babası vefat edeli 3 sene olmuştu.
dün mübarek Cuma günüydü.
mezarını ziyaret etmiş,fatiha okumuştu hatırladığı kadar.
"abla hoşgeldin"Aslı’ydı bu.
uzun yıllar tanışıyordu.
O’nu buraya kendisi koymuştu usta kuaför olarak.
çoğu zaman sadece Aslı’yla dertleşirdi.
"hoşbulduk canım.nasılsın?"
"su döküldüğü halde ıslanmayan tek şey nedir abla?"
"bilmiyorum"
bu soruyu yine duymuştu bu sabah.
"bilmece mi?"
"hı hı"
"sen biliyor musun?"
"no abla"
saçını istediği gibi yaptırdı.
gazeteleri okudu.
çay geldi,içti.
çaya hayır demezdi.
"abla efkarlısın sanki"
"biraz"
"Celal abi nasıl?"
"bildiğin gibi"
"abla bu kitabı oku.çok beğeneceksin."
baktı kitabın kapağına.çantasına attı.
"eyvallah"
çıktı kuaförden.
arabasını yıkatmalıydı.
benzinciyede uğradı.
her zamanki çocuk yıkadı arabayı.
bahşişini verdi.
"gıcık çok abla"
"hayırdır"
anlattı Emrah.
güldürdü Melis’i.
arabaya binerken bile gülüyordu.
neşesi gelmişti işte.
çocukluk arkadaşını ziyaret etmek geldi içinden.
Zülal’i görmeliydi.
Zülal yüksek lisans yapıyordu.
üniversite yönüne çevirdi.
Harun bir arkadaşından bahsetmişti aynı üniversiteden.
onuda görebilirdi.
adı Fırat mıydı ne?
Harun onun abisiydi.
onunla dertleşir,konuşurdu arasıra.
zaten dostları işte parmakla sayılacak kadardı.
en güvendiği;Aslı,Harun,Zülal,Emrah yani bunlardı işte onu anlayan,onunda anladığı kişiler.
Zülal kapıda karşıladı onu.
kafeteryaya indiler.
sonra beraber çıktılar.
alışveriş yaptılar.
baharın ilk günleriydi.
hava çok güzeldi.
sahile indiler.
oturdular orda biraz.
Zülal memlekete gideceğini söyledi bu yaz.
"Celal abin beni götürecek,söz verdi.sen de gel Zülal"
"zahmet vermiyim"
"ne demek.daha iyi olur bizim için.biliyorsun biz iki kişiyiz.seninle üç oluyoruz"
akşam Zülal misafir oldu.
"Harun abinin selamı var"
"nerde gördün?"
"işyerine geldi"
"öyle mi?"
"ben de bugün Zülal’in yanına gittim.aldım geldim onuda"
"iyi yapmışsın.nasılsın Zülal?"dedi Celal bey.
"iyiyim abi,sen?"
"arasıra gel böyle.sen yanlızsın burda"
"sağol abi eksik olmayın.Melis ve sen olmasanız canım daha çok sıkılırdı zaten.iyikide varsınız ikiniz"
Zülal odasına çekildi.
kaldığı odada gözüne güzel bir vazo takıldı.
harika bir vazoydu.
ama birşeye üzüldü.
içindeki çiçekler kurumuştu.
çocukken dağ çiçeği topladığı günler geldi aklına.
günlüğünü çıkardı çantasından.
günün tarihini attı.
sadece iki sözcükten oluşan bir cümle yazdı
"vazodaki ölü çiçekler"
sonra yarın erkenden kalkmak için uyumaya hazırlık yaptı.
ve ilk gördüğü çiçekçiden çok güzel kurumayacak bir çiçek almayı düşünerek uyudu.
düşünde çok güzel çiçeklerle bezenmiş bir yerde gördü kendini.
çocukken beraber olduğu arkadaşları yanındaydı.
aynı eskiden olduğu gibi.



ft.









Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Vazodaki ölü çiçekler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Vazodaki ölü çiçekler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
vazodaki ölü çiçekler yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
hicbitmez
hicbitmez, @hicbitmez
28.3.2010 18:35:26
güzeldi hep bir merak icinde birakarak son veriyorsun,sürükleyici.
yüregine saglik degerli arkadasim
saygimla
inci7469
inci7469, @inci7469
28.3.2010 12:10:55
Faruk bey
devamını sabırsızlıkla bekliyorum.vaktim oldukça okmaya çalışıcam.yüreğinize sağlık.yazılarınız ve ilhamınız daim olsun.sevgiler,saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.