- 854 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Küçük Kurt
Bir kış günüydü akşamın ilk karanlığı ile içi içine sığmıyordu küçük kurtun… Babası gibi bir kahraman olmalıydı… Anlatacağı bir tane bile kahramanlık anısı yoktu henüz. Babasının anılarını bayılarak dinlerdi küçük kurt. Yaşım artık küçük değil dedi. Bir kahramanlık anım da benim olmalı… Hemen bir koyun sürüsü aramaya koyuldu…
Uzakta bildik bir köy vardı. Babasıyla oraya çok gitmişti. O köye mi gitse… Doğru bir karar dedi ve hemen o köye doğru hızla gitmeye başladı. O köyle ilgili babasından çok anılar dinlemişti:
O küçük dağ köyünde fakir bir çoban vardı. Evinin yanında bir ağıl, ağılda birkaç koyunu vardı. Bu ağıl ilk deneme için idealdi…
Küçük kurt ağıla dalacak o birkaç koyunu boğacak ve kaçacaktı. Köye yaklaştı Ortalıkta ne bir köpek ne bir insan… Oh be dedi… Şanslıydı. Ağıla daldığı gibi koyunları birkaç hamlede boğmuş ve kaçmıştı…
Kendiyle gururlanıyordu artık. Ertesi akşam yine içi içine sığmadı… Yine mi bir kahramanlığa kalkışmalı… Evet evet… Küçük kurt için pek zevkli bir işti bu. Bu zevki tekrar tatmalıydı
Küçük kurt kahramanlıklar peşindeyken, köylüler de kurdu tuzağa düşürme planları yaptılar… Her çoban aklınca bir yöntem seçmişti bile…
Bir çoban vardı ki o köyde, ağılı çok ıssız bir yerdeydi… Çok akıllı bir çobandı o ve üstelik sıranın kendine geldiği de kalbine doğmuştu… Hemen küçük kurt’a bir tuzak hazırlamıştı, çok akıllıca bir tuzaktı bu:
Ağılın girişine bir kuyu kazdı ve üstünü ağaç dalları ile örttü ve de köpekleri ağıldan uzaklaştırdı…
Küçük kurt tuzaktan habersiz... Nerden bilebilirdi başına gelecekleri… Köye doğru yola koyuldu. İkinci kahramanlık destanına hazırdı. Pençelerini yokladı, dişlerini gıcırdattı…
Akşamın ilk karanlığı çöktü… İkinci kahramanlığı için bu akıllı çobanın ağılını seçmeseydi keşke… Ama seçmişti… Küçük kurt yanıldığının farkına hiç varmamıştı. Güle oynaya köye gitmişti…
Akıllı çoban gece boyu uyumayacaktı. Kurt kuyuya düşünce köpekleri salacaktı… Akıllı çobanın planı çok güzel işlemişti ve küçük kurt pusuya düşmüştü…
Kurt pusuda köpekler etrafında. Küçük kurtla köpekler arasında şu konuşmalar geçiyordu:
Kurt:
—Ben size bir şey yapmadım ki,
Köpekler:
—Koyunlar da sana bir şey yapmamıştı…
…
—Bir hatadır yaptım
—Kaç cana kıydın biliyor musun?
—Aman diliyorum sizden… Aman… Aman…
Küçük kurt yanıldığını da anlamıştı.Aman dilemenin fayda vermeyeceğini de….
Küçük Kurt şöyle diyordu kuyuda:”Ah tecrübesizliğim… Tecrübesizliğime kurban gidiyorum…
Bir ara da babasına sitem etti:
Baba hep kahramanlıklarından bahsettin bana. Kahramanlığa özendirdin ama hayat tecrübelerini hiç anlatmadın baba… Cahillerin yaşadığını şimdi ben de yaşayacağım. Tarih tekerrürden ibaretti…
Tecrübelerinden bahsetmedin baba… Anılarının yarısı zaman olsun etmedin… Atalarımın tarihinden de bahsetmeliydin… El veda baba… Şimdi sadece elveda demek zamanı…
Küçük Kurt çaresiz kaderine borun bükmüştü bile…
Köylüler pek öfkeliydi,”Allah yarattı “demediler… Küçük kurda çok eza cefa ettiler. Küçük kurdu önce kuyudan çıkardılar ve ayaklarını bağladılar… Sonra köyün bütün köpeklerini birden Küçük Kurdun üzerine saldılar…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.