Kapat Gözlerini
Sanıyor musun yanaklarım al al. Kahkahalar içinde, mutluluk şemsinin gölgesinde, fışkıyeler altında ferahlıyorum. Güvercinler doluyor buraları, yanık bir ses işliyorken içime; doyuyor mu ruhum, nefesim? Kırmızı güllerimin rengi akıyor; ne bembeyazlığın asaleti kalmış ne simsiyahlığın cürriyeti. Kimse bir cacık olamamış şu açan yapraklarda, meyve verememiş ağaçlar.
Heyhat! Koşuşturuyorken, neyin peşinden, niçin? Adaleti yerinde mi diye düşlüyorken, bir ses:
Öleceksin! "Gerçeğe açtığında" gözlerini, Göreceksin!
Bileceksin, şimdinin terlemelerinden korkma,
Sen şu iblisin, içini kemiren nefsin nasihatiyle,
Bilhassatinle,
Tuzağa düşme!
Refleks değil, reaksiyonlarınla tutunmalısın hayata. Bilerek, kontrollü adımlarınla yürümelisin! Kimse mükemmel değil, iblise yataklık edenler, onun ellerinden ölmüyor mu? Doğrularını terketme, yüreğin çekse de bir yerlere; mantığını ezip geçme. Dil susar, gözler yorulur, kulaklar çınlar belki ama senin gönlün hep konuşur, görür, dinler, alır seni dolaştırır; umutlarının şehrindeki her bucakta.
............
Kimseler bilmez... Sizsiniz bu! Lehçenizi sustururlar ve hep kendileri konuşmak isterler oysa ki gök gürültüsü gibi inletirler kulakları da bilmezler. Bilemezler ki, iletişimin ince kurallarını; tek yönlü konuşurlar, hep konuşurlar.
Söylemek istersiniz, fırsat vermezler. Kendinizi anlatmaya kalksanız, bir kelimenizde büyür gözleri. Aslında korkarlar; kendi anlattıklarının çürümesinden lâkin sizin bir cümleniz öyle manalıdır ki, ürperir içten içten... Duyar fakat; dinlemez sizi. Tek amacı sizde hayal kırıklıkları, umutsuzluk yaratmak...
Susarsınız! Konuşamazsınız! Kalbiniz kırılır, umutsuzluğa doğru yol alırken; ince hastalığa da yakalanırsınız. Bir izdiva sokağıdır şimdi uğrağınız, gözkapaklarının altında ve mırıldanmaya başlarsınız;
Bilirim, yorgunsun geceleri
Bilirim, dinlenmezsin geceleri
Bir çınarın gölgesinde, dalgaların gelişini beklerken
Bir atı seversin, aktan bir atı...
Kuyruğu süpürürcesine yeryüzünü
Silercesine masum kişneyişlerinde, hüzünlerinizi
Suskunluğunuzda gizlisinizdir bazen...
................
Ellerimi uzatıyorum, semâya; gözlerim kapalı dalıyorum karanlığa, yıldızlar yok... Çiçek toplar gibi, açmışken kollarımı; ifadenin zor yanı içimdeki heyelanı anlatmak... Yangın hep var Hutameden yansıyan; su az, serinlik az. En iyisi susmak... Uyumak... Kapat gözlerini, yelkenliyi izdiva sokağında aç; bambaşka göklerle hayallerine uzan ve hep umut et! Umutların seni hırçın küpesinden kurtaracak bir gün, zalim iblise kalkanın amellerindir, unutma!
Halime Erva Kılıç
"
YORUMLAR
Düşünüp dalıp insanı bilinmezlere götürüyor ne diim yüreğine gönlüne sağlık...