Babama mektuplar_12_
Artık annemlerde kalıyordum babacığım ama şu bir gerçek ki insan her ne kadar ana evinde de olsa artık o evde bekarlıkta olduğu gibi rahat olamıyor herşeye rağmen bir misafir gibi hissediyor kendisini.Aradan bir ay zaman geçmişti.Evimin bende anahtarı vardı edek yaptırmıştım onu mecburen eve gidip çocuklarımın öteberilerini almam gerekiyordu .Gittiğimde aslında hiç de garibime gitmeyen bir halde buldum evimi.Mutfağımda gıda namına ne varsa ,zahirelerim,yeni yaptığım kışlık reçellerim ne varsa hepsini akrabaları alıp götürmüştü evimden..Sonuçta iki çocukla annemlerde kalıyordum ve onların nafakalarını vermesi gerekiyordu ama ne yazık ki bunu da yapmıyordu.Evde ister istemez kendimi babalığın kapısında sığıntı olarak görüyordum.Boşansam bile ayrı bir evde kalmam gerekiyordu ama ne yazık ki buna da yanaşmıyordu..Sonuçta ben onun resmi nikahlı eşi idim ve beni o şekilde evden atmaya hakkının olmadığını ,eğer evden birisi gidecek ise onun gitmesi gerektiğini düşünüyordum ve gerçektende evimizde o fazla idi.Tüm gücümü toplayarak evime gitmeye karar verdim.Oldum olası mücadelenin içinde yetiştiğim için aslında hep zor olanı sevmek durumunda kalmıştım.Mücadeleci idim ve onca çektiklerimin karşılığında hiç değilse hak ettiğimi almak istiyordum..Artık tüm planlarım gelecek içindi..Nasılsa acı çekmeye çekiyordum öyle veya böyle..
Eve gittiğim akşam iş dönüşü beni evde görünce çok kötü sinirlendi daha kapının önünde iken bu eve hangi hakla girersin diyerek içeri geçmemi söyledi.Dayak atacağını anlayınca bir fırsatını bularak karakola koştum .Artık en azından bende ona dayak atınca karşılık vermeye başlamıştım..Bu şekilde geçen acı yıllarımın her günü bana bir yıl kadar uzun geliyordu..Kurban bayramlarında kurbandan önce benim kanımı akıtırdı.Bir şekilde bahane bulurdu,Bayramlarda evi terk edip kendisi baba veya anasında kalır takımlar alıp giyinir gezerdi.
Bizler ise bayram günlerinde evde değil ki tatlı bulmak çocuklarıma pilavdan başka birşey pişiremiyordum..Çok bayram arifelerinde gözyaşlarımın dinmediğini bilirim.Balkondan izlerdim herkesin eşi hanımları ile alışverişe çıkar,gezmeye giderlerdi,yürüyüş yaparlardı ama ben bunları da geçmiştim de bir güne bir gün oturup da karşılıklı bir on dakika nasılsın iyimisin?bir derdin sıkıntınmı var dediğini hatırlamam zaten ona hiç ismi ile hitap etmedim bunca yıl boyunca..Eve gelip tekrar gitmeler beni sokağa atmalar derken bu zalim hayat içerisinde çocuklar dört tane olmuştu ..
Artık daha da güçlü olmam lazımdı ve en azından onların karşısında kendimi savunabiliyordum tabi bu ne kadar işe yarıyordu veya işkencelere son verebiliyormuydu ?Tabi ki hayır ama artık karşısında susarak dayak yiyen o kadın yoktu..Ne yaparsa aynı şekilde benden de karşılık görüyordu..
Bir gece evimin telefonu çaldı.Arayan annem idi saat tam gecenim 24 ü idi.Annemin sesi çok telaşlı geliyordu.Anacığım babam duymasın diye telefona uzun bir kablo yapmıştı ve telefonu babalığım uyuyunca balkona çeker oradan beni arardı..Burada acaba annemin o vakitte balkonda telefon ile konuştuğunu uzaktan görenler kim bilir onun hakkında ne düşünürlerdi?Hep bunu düşünürdüm..
Annem bana yemin verirerek kimseye söylememem şartı ile bana birşey söyleyeceğini söylüyordu ve bende ona yemin ettim.Ah canım anam ne kadar saf ne kadar temiz kalpli idi ki hemen de inanırdı her arayanın sözüne.. O gece üvey kaynanam annemi arayarak eşimin onlarda olduğunu ve henüz ordan çıktığını yanına da ağabeylerini alarak beni o gece sokağa atacaklarını söylemiş ve birde aman kurban olayım benim haber ettiğimi söyleme diye yemin ettirdiğini söyledi..
Annem bana gelmek istedi ama hayır dedim annem gelme sen ben ona kapıyı açmam dedim .Kapıyı açmama şartım ile annem o saattde bize gelmemeye razı olmuştu..Bende o gece eşime kapıyı açmadım ve kapıdan geri döndü bir ay kadar yine eve gelmedi..sonradan öğrendim ki o telefonla üvey kaynanam annemi ararken eşim yanında imiş ve bunu kasıtlı olarak yaptırmış..Hangi vicdan buna razı olur ki bir ana gecenin o vaktinde bu davranışa layık görülsün??...........
Uğradığım iftiraların,ezietlerin haddi hesabı yoktu.Eşim eve döndüğü bir gün ki zaten her gece artık kayınbabamlarda oturur yiecek içecek oraya götürür orda birlikte yer içerler ve eve de saat bir gibi gelir yatar defolup giderdi.Bilirdim ki her gece kayınbabamlarda.Bir gece geç vakit telefonum yine çaldı açtığımda üvey kaynanam idi.Bana eşimi sordu bende cevaben sizde değilmi ki bana soruyorsun dedim.Burdaydı da az evvel çıktı dedi.Hayırdır diye sormaktan kendimi alamadım.Gelince acilen beni arasın dedi ve kapattı.Bende gelince hemen söyledim o da şaşırdı ama aradı Allah Allah acaba ne oldu daha yeni çıktım ordan diye de kendi kendine konuşuyordu.
Antrede tel ile onunla konuşurken bende az ilerde dinliyordum ve ses çok net olarak bana geliyordu aynen şöyle diyordu ’’ona sen bizden çıktın telefonum çaldı bir adam aradı ve seni sordu bende şimdi çıktı daha demin burdaydı deyince bana dediki ona söyleyin karısı şu an evde dostu ile beraber...:((’’
Hiç birşey diyemedim hemde hiç sadece eşimin suratına bakarak yazıklar olsun demeye çalıştım...Bu çok ağır bir iftira idi ...Ne hikmetse bana bunun için birşey yapmadı aslında hiç anlayamadım bunun nedenini...
Yıllarım ve geçliğim en güzel yıllarım sevgiden,saygıdan mahkum,eziyet içinde geçip gidiyordu..Benim hiç sahiden eşim,sırdaşım,dostum,arkadaşım kimsem olmamıştı adeta 21.yüzyılın kölesi olmuştum..Benim mutluluğa hiç mi hakkım yoktu acaba?hep bu soruyu sorardım kendi kendime..Acaba bir gün bu kabuslar bitip de bende bir gün mutlu olabilecekmiydim......
Artık annem de yanımda değildi.Üvey kardeşim polis olmuş onun evie istanbula gitmişti.Bu bana çok ağır geliyordu.annemin uzakta olmasına katlanamıyordum.Bir gün bir mucize eseri istanbula giitim çocuklarımla nasıl oldu ben bile inanamıyordum çocuklarım yetişmişti artık ..Annem ile malatyaya dönmek için bilet almıştık ve evden çıkarken annem akşama kadar koşturup durduğu için kan ter içinde kalmıştı ve üzerindeki terli olduğu kıyafeti buluzunu değiştiği için benim valiz açık diye bana verdi ..Malatyada alacağını söyledi bende anne ben yıkarım dedim ama nedense o kıyafeti yıkamak hiç mi hiç içimden gelmiyordu..Bir ses bana onu öylece saklamamı söylüyordu..Annem iki yıl oldu yine istanbuılda idi..Bana telefon açmıştı ona biraz sitemde bulunmuştum ama bunun nedeni ona olan özlemim idi.Bizleri bırakarak bir oğlunun başını beklemesi gücüme gidiyordu..
O gece annem rüyama geldi bizim evdeki kanepede oturuyordu annemdi rüyamda ama bembeyaz bir ışık şeklinde idi.Bana rüyamda 30.000 lira uzattı al bir ihtiyacını görürsün dedi..birden sıçradım yataktan bu rüya çok garip idi.
Aynı gün ise kızım okulda iken birden bir fırtına çıkmış ve sınıfın penceresi açılmış rüzgar kızımın sıranın üzerindeki duran kitabının sayfalarını da açmış ve kitabın arasındaki annemin resmini alıp sınıfın kapısının oraya atmış kızım koşarak resmi almış ama o anda kızımın gözlerinden irade dışında yaşlar akmaya başlayınca öğretmeni onu teselli edip lavaboya yollamış..Gördüğüm rüyanın üzerine kızım da bunu anlatınca bir kez daha içimi tarifisz bir acı ve korku karışımı bir duygu sardı...:((
Babama mektuplar_12_ Yazısına Yorum Yap
"Babama mektuplar_12_" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.