Babama mektuplar-11-
Sesin geldiği tarafa baktığımda kaynımın kızının bir kaç tanımadığım akrabası ile orada olduğunu gördüm işin ilginç tarafı orası bir mesire yeri idi fakat onlar oraya yün yıkamak için gelmişlerdi .Halimi bildiği için alaylı bir tavır ile nuran gel yün yıka dedi bende ben buraya yün yıkamaya gelmedim dedim ama o anda sanki gök kubbe başıma çökmüş gibi idi.Biliyordum ki hemen amcasına haber verecek ve biliyordum ki bunun sonu kötü olacak..
Ne yazıkki daha görmek istediğim gölün yanına bile varamadan oradan ayrılmak zorunda kaldım hani bir Atasözü var ya fakir hırsızlığa gitmiş ay akşamdan doğmuş.. Artık bir an evvel eve gitmemiz lazımdı cebimizde çok az bir para vardı bulunduğumuz yer bayağı uzaktı münübüs bekleyecek zaman yoktu yoldan gecen bir taksiyi durdurduk ve gözümüz taksimetrede takılı bir vaziyette paramızın bizi götürdüğü yere kadar gittik.Annemlerin evine çok da uzak bir mesafede değildik fakat o yol bize çok çok çook uzamisti..
Nihayet annemlere vardık .Ana bu ya evladının bir derdi olduğunu gözüne bakınca anlar.Annemde farkına varmıştı birşeyler olduğunun.Ona durumu anlattık ve telefonu alarak akşam üzeri bizi gören kaynımın kızını aradı..Ona kızım bak sende evlisin ama kızımın durumunu biliyorsun yıllardır hem esir gibi hemde işkence görüyor bir sırrı örtesin hak yanında artasın,amcana söyleme dedi adeta ona yalvardı.Bu çok ağırıma gitti annemin zor durumda kalmaları beni daha da kötü etkiliyordu.Adı ile karakteri hiç uyuşmayan bu kadın anneme söylemeyeceğine dair yemin etmişti..Bu söylediğim kişi kara çarşaf giyiniyor ve müslümanlığa gelince sözde kimseye fırsat vermiyorlardı lakin kalben bir müslüman asla onların yaptıklarını yapmaz idi..
Akşam oldu ,eşim olacak annemlere geldi ben tabi stresli bir günün akşamında zaten ruhen iyi değilim kafamda hep sorular gelip geciyor..Eşim o akşam sürekli benim üzerime geldi zaten benim adım toplum içinde hep ayı,öküz,fil idi yine annemlerde aynı şekilde hitap etti bana o stres ile daha da kötü durumda idim birden çok kötü şekilde sinir krizi geçirdim ve üzerimde ne varsa hepsini yırtarak parçaladım..Kendime artık hakim olamıyordum..Kötü bir gün ve gecenin ardından artık eve dönmüştük..evde de tekrar kavgadan sonra ertesi akşam olmuştu..
Yemeklerimi hazırlamış eve gelmelerini bekliyordum.O gün oğlumu alıp dükkana götürmüştü..Araba kapıda durunca mutfağa gittim sofra kurmak için oğlum geldi anne misafir geliyor dedi buyursunlar dedim ama o misafirlerin neden niçin geldiklerini daha sonra anlayacaktım..İçeriye geçtiğimde en az on kişi vardı ve eşim telefonu alarak babalığımı aradı gel abi konuştuğumuz gibi dedi..
Bir süre sonra anlamıştım ki kaynımın kızı o anda eşimi arayarak haber vermiş ve eşim de sabah babalığımı görmüş ona sakın kaynanama birşeyden bahsetme ve telefonumu bekle demiş o da sevgili damadının sözüne uyup anneme birsey bahsetmeden evde telefon beklemiş..
Bir süre sonra babalığım annem ve kardeşim bize geldiler..Bir sürü olaylar yaşandı hakaretler had safhaya varmıştı bir ara kayınbabam annemin üzerine yürüdü bunu hazmedemeen kardeşim cebindeki tornavida ile kayınbabamın karşısına dikilerek ne hakkınız var annemde dedi..Kardeşim burnundan ameliyatlı ve tampon vardı babalığım kendisi her olayda sessiz kaldığı için oğlunun bu davranışına kızmış ve ameliyatlı olduğu halde kardeşimin suratına yumruk atmıştı..Annem bunu kaldıramadı ve onlar da kavga etti .O gece çocuklarımla beraber tüm sülale bir olup bizi dışarı attılar..Aağımda naylon terlik,çocuklarımın kıyafetlerini pardesümü bile vermediler..Kapıda konvoy misali dizilmiş arabaları vardı evdekilerin ben evsahibi artık sokakta idim onlar ise benim evimde evsahibi olmuslardı..Ve gece saat bir gibi idi taksi çağırarak annemlere gittik..
Babacığım sen olsan babalığım gibi sessiz kalmazdın değilmi dağ gibi ardımda olurdun...
Babama mektuplar-11- Yazısına Yorum Yap
"Babama mektuplar-11-" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.