Sekizinci Cüce
Bulanık sular berraklaştığında sığ yer olduğunu görür ve anlarsın. Yedi Cücelerin sekizincisiyle de tanışmış olursun.
Genel kullanım alanlarını, özeli sanıp ona göre hareket edenler vardır. Bencilliklerini süzülmüş balın kıvamına getirerek sunmakta ustadırlar. Etraflarını kaplamış olan sis perdelerinin esecek rüzgârlarla kalkmasını istemezler. Görünmez olmak isterler.
Kendilerine dokunmayan yılanların dokunmalarını isteyenlerde sayıca az değildir. Bu yüzden ellerini de her şeye bulaştırırlar. Yataktan kalkmak kadar kolay sandıkları işlerin altındaysa kalıverirler. Tedirginlikten uzak, gayet rahattırlar. Hiçbir şey olmamış gibi davranırlar.
Aklın yolu bir olduğu halde, kendini Piri Reis sananlarda çoktur. Çizdikleri yolların çıkmaz sokaklara çıktığından habersizdirler. Yolların bitmeyeceğini savunsalar da ömürlerinin bir gün biteceğini akıl erdiremezler.
Rengârenk rüzgârgülleri döner durur. Rüzgârın nereden estiğinin, onlar için anlamı yoktur. Uçlarının bağlı olduğu ince tahtanın ya da plastiğin kırılıp, erimeyeceğini sanırlar. Yere çakılan kazıkların üzerinde dönüp durduklarını zannederler. Yaşamda kazık çakılmayacağını bilir ama bilmezlikten gelirler.
Oyun çağların da çağ atlamış olduklarını sandıklarından, oyun zevkinden yoksun büyümüşler de vardır. Oynanan oyunların kuralları olduğunu bilmezler. Oyuncakların bezden ve plastikten yapılmış olduklarını da bilmezler. Kalpleri de oyuncak sanırlar. Oyuncak sandıkları kalplereyse hoyrat davranırlar. Umursamazdırlar. Kırılan oyuncağın yenisini alacaklarını, birilerinden az da olsa öğrenmişken, kalbin parayla satın alınamayacağını öğrenmemişlerdir.
Sekizinci Cücelerdir.
Masal dünyalarında gizli kahramandırlar.
Pamuk Prensesi öpmekten de yoksundurlar.
Resimli masal kitabıyım. Uyuttuklarını sananların renkli rüyalarıyım...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.