- 958 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
"AKSAKAL" ,SENİN DE BİR BELDEN VAR
Her yıl binlerce insan, ülkemizi gezmek, doğal güzelliklerinden yararlanmak, tarihî ve kültürel zenginliklerimizi görmek için, özellikle yaz aylarında, binlerce kilometre uzaklardan akın akın gelmektedirler. Biz ise, burnumuzun dibindeki tarihî, doğal ve kültürel zenginliklerimizi gezip göremiyoruz ne yazık ki…
Yirmibeş yılı aşan memuriyet hayatımda ilk defa, dolu dolu bir yaz tatili yaparak, yıllık iznimi geçirme bahtiyarlığına bu yıl erişebildim çok şükür. Sanmayın ki ekonomik bakımdan düzlüğe çıktım da sahilde tatili hak ettim. Ne gezer dostlar! Ekonomimiz yine aynı minval üzere. Hani derler ya “En büyük sermaye, hayırlı evlat yetiştirmektir.”İşte ben de vatana ve millete hayırlı olsun diye yetiştirmeye çalıştığım evlatlarım sayesinde, bu yıllık iznimi bir tatil beldesi olan Erdek’te geçirme fırsatı yakalayabildim.
Hakikaten ailece yaşadığımız en güzel yaz tatiliydi.
Sıcak bir Temmuz sabahı (04.07.2004) Salihli’den Balıkesir’e, oradan da Erdek’e doğru yol alıyoruz. Bandırma’ya yaklaşmıştık ki “AKSAKAL” levhasını görünce heyecanla karışık bir sevinç hissi kapladı içimi. Az sonra da “AKSAKAL BELDESİ’NE HOŞ GELDİNİZ” levhası bizi karşıladı. İçimden,“Hoş bulduk, sefa bulduk beldeciğim” dedim. Biraz sesimi yükseltmişim ki eşim uyardı,
”Hayrola ne var, bana bir şey mi de-din?”
Eşimin, Aksakal Beldesi levhasını fark etmediğini anladım,
”Hatun! Bizim de bir beldemiz var artık, bizim de! Görmedin mi Aksakal Beldesi’nden geçtik az önce? Ben onunla konuşuyordum!”
Önce inanmadı ama 7 Ağustos günü geri dönerken o da Aksakal Beldesi’ni görünce, inandı bizim de bir beldemizin olduğuna. Bandırma Ovası’nın ortasında, Manyas Kuş Cenneti’nin yanı başındaki Aksakal Beldesi. Bandırma’ya bağlı, 2 bini aşkın nüfusu ile Balıkesir-Bandırma karayolu üzerinde. İleriki yıllarda özel arabam olursa, mutlaka o beldeyi ziyaret edeceğim. Kim bilir, belki de orada yeni akrabalar ve dostlar ile tanışırım.
Biraz sonra limanı, sanayisi ve ekonomisiyle modern ve kalkınmış bir şehir olan Bandırma’nın Otogarı’nda kısa bir mola ve ardından da 22 km. uzaklıktaki Erdek’e sağ salim ulaştık. Kapı dağı Yarımadası’nın doğusunda Bandırma, batısında da Erdek Körfezleri bulunuyor. İki körfez arasındaki Belkıs Bataklığı daha önce denizmiş ve Kapı dağı da bir adaymış. Şimdi bile sazlık olan bu bataklık, 3-4 metrelik kanalla açılsa iki körfez birleşecek ve Kapı dağı tekrar ada haline gelebilecek gibi. Belki de gelecekte kanal açılır ve iki şehir turizm açısından daha cazip hale getirilir.
Haritaya bakınca Marmara Denizi’nin güneyinde Avşa, Marmara, Paşa limanı, vb.nin dışında ada görülmüyor ama çıplak gözle gezerken irili-ufaklı o kadar çok adacık var ki görmeniz lazım. Biz de bütün vaktimizi sadece Erdek’in sığ-sakin plajlarında geçirmedik ve gemiyle Ada Turu’na çıktık ailece. Sabah 09.00’da Erdek’ten demir aldık, Ocaklar ve Narlı Beldelerinden sonra, ilk ada durağımız Marmara ve bir saat adada kaldıktan sonra, Avşa’ya doğru demir aldık. Yolda, Paşa Limanı ve Ekinlik adalarının yanında birçok adacıklar da gördükten sonra, Avşa Adası’na öğle saatlerinde vardık ve akşama kadar orada kaldık. Plaja girdik, gezdik, alışveriş yaptık ve sahilde güzel bir öğle yemeğinden sonra, aynı güzergâh ile akşam 18.30 civarında Erdek’e geri döndük. Hepimiz için harika bir gezi oldu, mutlaka size de tavsiye ederim, siz de seveceksiniz.
Yaz tatili sürprizlerimiz bunlarla sınırlı kalmadı. Başbakanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan da bir haftalık tatil için Ekinlik Adası’na gelmişti ve Cuma günü (9 Temmuz 2004) de Erdek’i ziyaret ettiler. Cuma Namazı’nı Erdek Çarşı Camii’nde aynı safta kıldıktan sonra, kendisiyle tokalaşma imkânı bulabildim. Bu, Başbakan ile ikinci görüşmem oldu. İlkinde kendisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı idi ve ben de Uluslararası Kütüphane Dernekleri Federasyonu IFLA’nın 1995 Genel Kurulu’na katılan yerli ve yabancı kütüphanecilerle birlikteydim. Bize bir akşam yemeği vermişti ve ilk o zaman tanışmıştım geleceğin Başbakanı ile.
Erdek, sadece denizi ve doğal güzellikleri ile değil, aynı zamanda tarihî zenginlikleriyle de önemli bir şehir. MÖ 2000 yılına dayanan ve Traklar tarafından kurulan KYZİKOS şehri ve oradaki Hadrianus Tapınağı ve henüz kazılarla ortaya çıkarılmayı bekleyen, arkeologlar tarafından Dünyanın 8.Harikası olarak değerlendirilen, eski şehir kalıntıları Erdek turizmine önemli katkılar sağlayacak birer hazinedir. Bugüne kadar yapılan kazılarda ortaya çıkarılan eserler Erdek Açık Hava Müzesi’nde sergilenmektedir.
Zeytinlik ve Tavşan adaları ve onlara yukarıdan bakan Seyitgazi Tepesi de görülmeye değer yerlerdendir. Hele Seyitgazi Tepesi’nden Erdek Körfezi’ne seyrin ve güneşin batışını saniye saniye görmenin hazzına doyum olmuyor.
Gelecek yaz, güzel ülkemizin cennet köşelerinden birini daha görmek dileğiyle…
Ali Aksakal
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.