Babama mektuplar-10-
Artık o evden taşınmıştım yeni bir çevreye gitmiştim.Malatyanın güzide bir mekanında idi evimiz kira idi ama çok sevinmiştim..Üst katta Bir komşum vardı bana ikinci bir anne gibi olmuştu o evde de hiç yüzüm gülmedi fakat en azından muhabbet edip dertleşebildiğim insanlar vardı..Onlara kahvaltıya giderdim gizli saklı da olsa hiç değilse gülmeye ve insanlar ile diyalog kurmaya başlamıştım..
Bir ramazan ayı idi her Ramazan ayında evde olan eziyetlerim daha da çok artardı.Sigara içtiği için dayanamaz ve bu yüzden acılarım iki kat artardı.İftar sofrasına çocukları oturtmazdım onları da döverdi zaten çocuklarım o eve gelince çok korkar hiç ses etmezlerdi.Kimbilir o küçücük bedenlerindeki ve zihninde neler düşünürlerdi Bir defasında kızım babası bana vurduğu zaman topuklu terlikle babasının kafsına arkadan vurmuştu..
Bir sabah 6. kattaki balkonumuza çıktım saat sabahın yedisi idi öyle etrafı seyrediyordum birden karşı kaldırımda ömrümü uğruna harcadığım canımdan çok sevdiğim insanı gördüm gecen zaman onu da yıpratmıştı.Benim uğruma ölümden dönen sevdiğim tam karşı kaldırımda bizim apatmana bakıyordu.Anladım ki bilerek gelmişti..Ona olan sevgim halen devam etse de nefretim daha ağır basıyordu çünkü ondan ayrılmak benim ölümüm olmuştu.
Çocuklarımı alarak aşağıya indim..Karşı kaldırımdan uzaktan uzaga şöyle bir baktktan sonra karşıya geçtim.O da bana bakıyordu gözleri dolu dolu olmuştu çok istedim onunla konuşmayı ama ne o yapabildi ne de ben.Artık onun ve benim gözlerimden yaşlar akıyordu onu görünce onu hiç ama hiç unutamadığımı anlamıştım..Kimbilir belki de elini uzatsa gel dese hiç düşünmeden gidecektim.Sonra annemden öğrendim onun da evinde karısı ile mutlu olmadığını.Teyzesinin kızını almıştı ben evlendikten dört veya beş yıl sonra.Oracıkta aklıma onun şu sözleri geldi.Biz onunla konuşurken sözlü iken bana hep sorardı ben askere gidersem beni beklermisin?evet derdim ama o bana cevaben derdi ki yalan atma imansızın kızı ben okulu bitirip de askere gidip dönerim ki senin çocukların büyümüş seni bırakmazlar onca sene bekletmezler sen bekletsende derdi..Canım ,yüreğim acayip yanıyordu..
O evde birkaç yıl oturduk ve kavgalar işkenceler aynen devam ediyordu.Oradan da artık kendi satın aldığımız eve taşınacaktık..Evler değişecekti ama kaderim ve çektiğim acılar değişmeyecekti..
Artık yeni evimize taşınmıştık..Kötü kaderim acılarımı da alıp getirmiştim eşyalarımızın yanında..Evimiz 4 katlı bir binanın en alt katı idi ve tek daire üzerine inşa edilmişti.Arka taraftan mutfak balkonundan inilen ufacık bir bahçem vardı artık..
O bahçeye birertane incir,kiraz,vişne ağacı diktim ve balkonun önüne sarmaşık gülleri adeta onlarla teselli oluyordum..Bana arkadaş oluyorlardı güller ile konuşuyordum sanki beni anlarcasına sürekli güller açıyordu kırmızı sarmaşık güllerimi çok seviyordum..Ve çocuklarım heveslendiği için on tane de civciv almıştım oldum olası hayvanları çok severdim..Artık evimde telefonum da vardı.Annem artık bana gündüzleri ulaşmak için komşuları aramayacaktı ama tabi ki geceleri yine komşularımı arayıp kapımı dinlemelerini söyleyecekti annem uyku uyuyamaz olmuştu benim yüzümden..Evimizde kavga olmadığını komşumdan duyarsa belki az biraz evinde yere serdiği minderinde uyuyabiliyordu herşeyin farkında idim..
Artık çocuklarım okula başlamışlardı..Ben halen evde mahkum idim eskisi kadar olmasa da yinede çocuklarımın okuluna gitmeme,toplantılara katılmama,onlarla okulda ilgilenmeme izin vermiyordu..Anacığım sağ olsun her gün uğrar okulda çocuklarımla ilgilenir,harçlık verir,yiyecek ,beslenme v.s götürürdü..Hastalandıklarında yine annem alır onları doktora götürürdü..O evde ikinci oğlum dünyaya gelmişti..ismini yunus emre koymak istemiştim hiç değilse bunun ismini ben vermek istemiştim ama kaynım ismini cihan emre koymuştu.Çok tatlı bir bebekti emre diğerlerine nazaran daha toplu idi çok güzel gülüşü vardı..adeta bayılacak gibi olurdu gülmekten..
Yaıllar vardı ki çocuklarım kocaman olmuştu ama onları alıp başbaşa bir gezmeye gitmemiş,bir alışverişe çıkmamıştım..Bir gün benden beş yaş olan üvey kız kardeşim bize geldi eniştem aradı izin verdi seni alıp bize götüreceğim o da akşam gelip alacak gel çıkmışken seninle orduzuya gidelim yıllardır mahkum gibisin kim bilecek ki dedi.Hemen kabul ettim..Orduzu içinde göl bulunan bir mesire yeri idi çok severdim orayı ve en son dokuz yıl evvel gitmiştim.Bir otobüse binerek yol üstünde indik.Artık ağaçlar arasındaki patika yollardan inmek kalmıştı bizlere..Emre bebek arabasında diğerleri yanımda yokuş aşağı inmeye başladık iki veya üçyüz metre gittik gitmedik birden birisinin nuran diye seslendiğini duydum..:((
YORUMLAR
Yine o şerefsiz gelecek bunu anladım.Yanlız böyle meşaggatlerle büyütülen çocuklar neden annelerine sahip çıkmazlar onu hala hazmedemiyorum.Birisi seni bıçaklıyor,bir diğeri seni köpek yerine kouyor.O sütlerin helalmidir acaba onlara.Yarın huzuru mahşerde bunların hesabını nasıl verecekler acaba.Ben bir errek olarak bu yapılanları hazmedemiyor,hayvana bile yapmam namus ve şerefim le temin ederim sizi.
O çocuklarına yazıklar olsun demekten başkada bir şey demiyorum.Belkide şu an bana kızdın anne yüreği yinede beddua etmezler isterse ona daha kötü muamele yapsalar bile.
Çünkü başım öne eğik okuyorum hikayeyi.
Allah sabırlar vermesin annem...
kader44
Bu gün çok hüzünlüyüm ..Sürekli ağlıyorum..Msn lerde sorun var iki gündür açılmıyor...
Selam ve sevgilerimle abim...Rahmana emanet olun