Meçhule Yazılmış Mektuplar-24
Sonbaharımın özüne can getiren, bahar bakışlıma.
Ey, bakışlarında yüreğimin yağını eriten! Ey, bilinmez diyarlara çekip gidip de, beni hasret ayazında buyduran, emsalsiz peri! İnan, gittiğin günden beri nefes nefes ciğerlerime çekiyorum seni.
Sonbaharımın hüzün nakışlı dallarına, ecel kuşu konmadan. Ayrılığın kandili gönül penceremde yanmadan, gel de ihya et beni. Sen, gittin gideli mektuplarım hep hasret mahreçli. Zarflarımın üstünde pul yok. Ne adresin ne iklimin belli. Gönül hanemin kapısı kilitli. Gönül kapımı badı sabadan gayrı çalan yok. Hâlimi her şeyi gören, bilen bilir yalnızca.
Hasret,yokluğunda içimde dal budak salan bir ağaç. Sevdan bir okyanus aşılamayan kulaç kulaç. Sükûtumda açan menekşe bakışların. Andaçı ellerin yâdıma, beyaz zambakların. Hayal meyal ufkumda, karanfilden katre dudakların.
Ey erguvan dallarının ışıltısı, baharın has kızı! Bağrıma attığın oklarla dilim lâl. Hüznüm hüzünden ziyade. Ama şekvam dilsiz. Ey misilsiz, emsalsiz , gülleri kıskandıran, misalleri bî çare bırakan! Daha ne kadar saklayacaksın özünü özümden. Hasret ateşini nefesinle ne zamana kadar körükleyeceksin meçhul iklimlerden.
Bekliyorum, gönlümü şereflendirdiğin gibi hanemi de teşrifini. Uzatma bu hasret sürgünü günlerimi ey muhayyel peri! Bekliyorum seni…
Ankara,20.03.2010