***
"Bakmak, kıraç topraklara dönmüş, ölçülerinin ökçeleri düşmüş, aklının astarı yırtılmış, kulağı ile dinleye dinleye yüreğini unutmuş, kimliğine, kişiliğine haysiyetsizlik lekesi bulaşmış derinliği olmayan fikirleri eline, yüzüne sıvamış silik şahsiyetlere yöneltmek değildir gönül projektörünü."
***

Bu paragrafınız yazınıza damgayı vurmuş Fazıl bey.İzninizle "bakmaya tersinden baktım" ben de.
Bakmaya / bakışınıza(*) katılmaktan öte,bakmamayı (da) öğrendim.

Bazı kalemlere konusu/yazısı ne olursa olsun bakmıyorum.
Bakarsam,göreceklerim günümü etkiliyor,negatif enerji yüklüyor...Bakmıyorum...

Yüreğin ayarı tutmadıktan sonra,"göze ayar vermek" bile fayda etmiyor.
Güzel bir yazı okudum.Varolun hep.Selam,saygı.

İyi bir kalem, çok güzel bir yazı...

Bakmayı bilmek çok önemli.
Baktığını doğru görmek ondan da önemli.
Bu yazınız çok çok önemli.
Kaleminiz daim olsun.
Teşekkürler.